Deri işçisi biriken servetten pay istiyor
Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim durma noktasına gelince deri işçileri ya sektör değiştiriyor ya da daha ucuza çalışmak zorunda kalıyor.

Tuncay SAĞIROĞLU
Çorlu
Ülkedeki kürk üretiminin yüzde sekseninin, toplam deri üretiminin yüzde altmışının gerçekleştirildiği Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim nerede ise durma noktasına gelirken, deri işçileri ya sektör değiştiriyor ya da daha ucuza çalışmak zorunda kalıyor.
Ağırlıklı olarak kürk üretimi gerçekleştirilen Çorlu Organize Sanayi Bölgesi’nde işçiler nerede ise sezonluk çalışıyor. Mart-nisan aylarında başlayan sezon Eylül-ekim ayına kadar devam ediyordu. Daha önce sezon içinde gece gündüz çalışan işçiler ya işten atılıyor ya da ücretsiz izine çıkarılıyorlardı. İki yıldır deri fabrikalarında başlayan daralma ile birlikte Rusya uçağının düşürülmesinden sonra üretim neredeyse durma noktasına geldi. 124 fabrikanın olduğu Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan fabrika sayısı şimdi 50’yi geçmiyor. Bu fabrikalar ise kapasitelerinin çok altında üretim yapıyor. Sektörde yaşanan bu daralmayı patronlar daha sonra açmak üzere fabrikayı kapatarak atlatmaya çalışırken, işçiler işsizlikle karşı karşıya. Bir iki yıl önce sezon zamanı 7-8 bin işçinin çalıştığı Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde sezonun en yoğun olması gereken şu an toplam 1000 civarı işçi anca çalışıyor.
‘RUS UÇAĞI SANKİ DERİNİN ÜZERİNE DÜŞTÜ’
Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde halen çalışan işçiler ile görüştüğümüzde, üretimin nerede ise yüzde seksen azaldığını, fabrikaların çoğunun kapalı olduğunu belirtiyorlar. Çalışan fabrikaların bazılarının da stoka çalıştığını belirten deri işçisi kendi fabrikasında “daha önce günde 1500-2000 adet deri işlenirken şimdi anca ortalama 300 deri gittiğini dile getiriyor. Şu an derinin haldır haldır çalışması gerekir. Ama özellikle Rus uçağının düşürülmesinden sonra işlerin bıçak gibi kesildiğini belirten deri işçisi “Rus uçağı sanki derinin üzerine düştü” diyor.
KRİZİN FATURASINI İŞÇİLER ÇEKİYOR
Deri sektöründe yaşanan bu daralma gerek ulusal basında gerekse yerel basında çok kere işlendi. Bütün yayınlarda sektörün durumu ve bu daralmadan nasıl kurtulacağı işlenirken deri işçilerinin durumunu kimsenin sormadığını belirten bir deri işçisi, “Yaşanan krizin faturasını biz işçiler çekiyor” diyor ve şunları ekliyor: “Üretimde bir daralma var. İşler yok. Ama deri patronları fabrikalarını kapatıp işlerin yeniden açılmasını bekliyor. Onlar yıllarca iş yapmadan geçimlerini sağlayacak birikime sahip. Hiçbirinin yaşamında bir değişiklik olmamıştır. Asıl faturayı biz ödüyoruz.”
‘KADIN İŞÇİLER TIR YÜKLÜYOR’
İşlerde bir azalma olunca bunu fırsata çevirmek için harekete geçen patronların işçilerin haklarına saldırmakta geç kalmadıkları görünüyor. İşsizlik korkusundan her türlü dayatmayı kabul etmek zorunda olan deri işçileri daha çok çalışmak zorunda kaldıklarını belirtiyorlar. Birkaç makineye bakmak zorunda olan işçiler boşta kaldıklarında ise başka işleri yapmaya da zorlanıyorlar. Kadın işçilerin TIR yüklemeye bile gönderildiğini söyleyen işçiler, işler azalmasına rağmen daha çok çalıştıklarını dile getiriyorlar.
BORÇ GIRTLAĞA DAYANDI
Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde parça başı çalışmanın yaygınlaştığını belirten deri işçileri taşta, çivide ve budamada artık parça başı çalışmanın başladığını söylüyorlar. Bu işlerde çalışan işçiler toplam işçinin nerede ise yüzde 30-40’nı oluşturuyor.
Deri işçileri önceden sezon dönemi işler çok olduğundan sürekli mesai yaparak geçimlerini sürdürüyorlardı. Şu an ise neredeyse mesainin kalmadığından dolayı işçiler kuru maaşla geçiniyor. Yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini sorduğumuz deri işçileri, “Borç gırtlağa dayandı” diye cevap veriyor. Kendisinin iş olmadığından dolayı hafta sonları deri dışında inşaatlara giderek ek iş yaptığını belirten bir deri işçisi birçok işçinin de ek iş yaptığını belirtiyor.
‘TEMMUZ ZAMLARI İÇİN BİRLEŞMELİYİZ'
Sosyal hakların yıllar içinde zaten yok edildiği Çorlu Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde zamların önceki yıllara göre çok düşük olduğunu, yeni işe başlayanların ise asgari ücretle işe başlatıldığı görünüyor. Bu durumu “Patronların insafına” kaldık diye tarif eden deri işçisi, birleşme olmadığı taktirde temmuz zamlarının olup olmayacağının bile belli olmadığını belirtiyor.
PATRONLAR SERVET EDİNDİ’
“Patronlar yıllardır büyük paralar kazandı. Hiç çalışmasalar yedi sülalesine yetecek servet edindiler. Biz ise ancak karnımızı doyurduk. Şimdi işler biraz kötüleşince faturayı hemen bizim sırtımıza yıktılar. Bu adaletsizlik. Mülklerine geçirdikleri servetler bizim emeğimizle, alın terimiz ile oluştuysa şimdi bunda bizim de hakkımız var. Şimdi bunu istiyoruz” diyen bir deri işçisi bunu elde etmek için birleşip mücadele etmekten başka yollarının kalmadığını belirtiyor.
Evrensel'i Takip Et