19 Mayıs 2016 00:59

Meral Danış Beştaş: Referandum seçenek olmamalı

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, yaşananları darbe olarak değerlendirerek, 'Referandum asla bir seçenek olmamalı' dedi.

Paylaş

Sultan ÖZER 
Ankara 

HDP’li milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla dokunulmazlıkları kaldırılarak Meclisten atılmak istenirken, bunun kolay olmadığı ilk oylamada görüldü. İlk oylamada en azından referanduma gidilebileceği ortaya çıktı. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, yaşananları darbe olarak değerlendirerek, “Referandum asla bir seçenek olmamalıdır. Böyle bir tartışma Türkiye’de var olan kaosu, ayrışma ve kutuplaşmayı daha da derinleştirir” dedi. Meral Danış Beştaş ile yarınki dokunulmazlık oylaması öncesinde görüştük.

Beştaş, “Dokunulmazlıkların kaldırılması talebi Saray’dan geldi, Saray’ın istemiyle gündeme getirildi” dedi. Başından beri bunun “Bir darbe oylaması, demokrasiyi rafa kaldırma, halkın iradesinin tümüyle devre dışı bırakıldığı bir uygulama” olduğunu söylediklerini hatırlatan Beştaş, bundan dolayı da teklifin Meclisten geçmemesi gerektiğini söyledi. İkinci oylamanın önemli olduğunu belirten Beştaş, sonuçları ve AKP’nin tutumunu şöyle değerlendirdi: “Bütün Türkiye’ye de çağrımız şudur, gerçekten  Türkiye’de adım adım tek adam rejimine doğru bir gidişat var. Meclisin etkisizleştirilmesi de bunlardan biridir. Dokunulmazlık tam da buna işaret eder. Neresi olursa olsun, milliyetçilikle, halkın duygularının okşanmasıyla  bu yapılmaya çalışılıyor. Referandum asla bir seçenek olmamalıdır. Böyle bir tartışma Türkiye’de var olan kaosu, ayrışma ve kutuplaşmayı daha da derinleştirir. Bizim için çıkış demokratik siyasettir, konuşmaktır ve bunun için sözlerimizi söylemeye, hayatın her alanındaki demokratik direnişi, tepkilerimizi ortaya koymaya devam edeceğiz.” ‘Partili cumhurbaşkanlığı düzenlemesi ile birlikte referandum’ söylemi ile hukuksuzluğun meşrulaştırılmak istendiğine dikkat çeken Beştaş, AKP’nin, Cumhurbaşkanının kendi amaçları için her yolu mübah gören bir anlayışla hareket ettiğini ifade etti. 

‘DEMOKRASİ CEPHESİ OLUŞTURULMALI’

Türkiye’de kaostan beslenenlerin karşısında, bütün demokrasi güçlerinin büyük bir cephe oluşturması gerektiğini dile getiren Beştaş, “Onlar kaostan, ayrımcılıktan, kutuplaştırmadan, ayrımcılıktan besleniyorlar. Biz ise tam tersine eşitlikten, haklardan özgürlüklerden... Ekonomik olarak sınıfsal farklılığın uçurum olduğu bir ortamda hem işçilerin hem demokrasi güçlerinin, demokratik kamuoyunun partilerinin bir arada buna karşı durması için çok güçlü bir zemin var, bunu zorlamalıyız.”

AKP’nin yargıyı kendi siyasi amaçlarına ulaşmak için enstrüman olarak kullandığına vurgu yapan Beştaş şunları söyledi: “17-25 Aralık bu ülkenin en büyük utanç sayfalarından birini oluşturuyor. Yargıdan nasıl kaçtıklarına bütün dünya tanıklık etti. Takipsizlik kararlarıyla, dosyalar kapatılarak, savcıları değiştirilerek hesap vermeden kaçtılar. Bunu yapan bir gelenek,  anlayış, ‘Bizde suç işleyen yok, kanunlara uyuyoruz’ diyor. Hayır kanunlara uymuyorsunuz. Kanunları kendinize uyduruyorsunuz.” 

‘ÖNCE HDP, SONRA TÜM MUHALİFLER’ 

CHP’nin ‘hayır’cı milletvekili Mehmet Tüm, dokunulmazlık oylamasında her milletvekilinin vicdanına göre oy kullandığını, bu şekilde sonuç çıkarsa referandum yolunun gözüktüğünü söyledi. Bu değişikliğin baştan beri “Parlamentoyu itibarsızlaştırmak, muhalefeti  susturmak” olduğunu söylediklerini, AKP’nin bu yöntemle dokunulmazlıkları kaldırmasına karşı olduğunu söyledi. AKP’nin Türkiye’yi dizayn ettiğini, basını, yargıyı, devleti tamamen ele geçirdiğini, şimdi de parlamentoyu susturmaya çalıştığını kaydeden Tüm şunları söyledi: “Önce HDP’lilere dönük bir girişimde bulunacaklar. Daha sonra kendilerine muhalif olan kim varsa  onların dokunulmazlığını kaldırarak, hatta milletvekilliğini düşürerek, gerekirse ara seçime gitmeyi amaçlıyorlar. Hedefleri bu, AKP’nin ne yapmak istediğini biliyoruz, kutuplaşmayı, çatışmayı artırıyor. AKP’nin bu antidemokratik, faşizan anlayışına karşı sivil darbeye karşı direnmemiz gerekiyor. Onun için parlamentoda gereğini yapmaya çalışıyoruz. Ama alanlarda, toplumun zarar gören her kesiminin de topyekün, faşizme karşı bir cephe oluşturması gerekiyor. Yoksa gidişat kötüye doğru gidiyor.”  

ÖNCEKİ HABER

‘Boncuk varsa... Doktora söylemeyin!

SONRAKİ HABER

Ücretlerini alamayan işçiler ocaktan çıkmama eylemi başlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...