Adana Seyhan'da 'Savaş Göç ve Suriye' paneli

Moderatörlüğünü Prof. Fr. Adnan Gümüş’ün yaptığı panele konuşmacı olarak Gazeteci Yazar Fehim Taştekin, Gazetemiz yazarı Yusuf Karataş ve Araştırmacı Yazar Bereket Kar katıldı. 

Gazeteci Yazar Fehim Taştekin, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini Pakistan’ın Afganistan’a müdahalesine benzeterek Türkiye’nin Suriye’ye müdahale için desteklediği cihatçı grupların uzun süre yüzleşmek durumunda kalacağı uyarısında bulundu.   

Türkiye’nin yürüttüğü çözümün fetih ordusunu desteklemek olduğunu ifade eden Taştekin,  Bu bir sonuç getirmeyeceği gibi bu cihatçı gruplarla kontrol etmek Suriye’yi parçalamaya hizmet eder. Kendi gündemleri vardır ve siz silah verdiğiniz sürece sizinle iş biriliği yaparlar. Kendi sınır bölgelerini kendilerine dönüştürürler. Aharruş Şam, IŞİD ve Nusra saflarında çatışan Türkiyeli gençler var. Türkiye’de Pakistan’ın düştüğü yanlışa düştü” dedi.

‘BİR YANDA İNFAZ, TECAVÜZ, DİĞER YANDA DEMOKRATİK ÖZERKLİK’

Suriye’de ortaya çıkan iki modelden bahseden Taştekin, çirkin yüzünü infaz ve tecavüzlerle gösteren IŞİD, Nusra ve benzeri örgütlerle, bölgede yaşayan halkların temsil edildiği Rojava kantonlarının iki model olduğunu ifade etti. IŞİD’in kontrol ettiği üç sınır kapısında birini kaybettiğini ifade eden Tel Abyat’ı ele geçiren Kürtler’in orada Türkmenler ve Çerkezlerle ortak bir yönetim kurduğunu aktaran Taştekin, Rojava’da tartışılan federasyon yerine demokratik özerklikte ısrar edilmesi durumunda hukuki duruma dönüştürme şansının olduğunu ifade etti.   

‘SINIRLARIN YENİDEN ÇİZİLMESİ YENİDEN PAYLAŞIM ANLAMINA GELİR’

Suriye savaşı ile ilgili en çok konuşulan şeyin sınırların yeniden çizilmesi olduğunu ifade eden Gazetemiz yazarı Yusuf Karataş, petrol ve doğal gaz kaynakları ve enerji geçiş yollarının merkezi olan bir yerde halkların kendi kaderlerini belirleyecek durumda değilse sınırların yeniden çizilmesinin emperyalist güçlerin yeniden paylaşım mücadelesi anlamına geldiğini söyledi. 

‘KANTONLAR AKP’NİN PLANINI BOZDU’

Suriye’ye müdahale sonrasında ortaya çıkan Kürt kantonlarının AKP’nin Türkiye’de Kürt hareketine dayatacağı çözüm için ve Başkanlık sistemi için bir sorun haline geldiğini söyleyen Karataş, Türkiye’deki AKP’nin savaş konseptinin başlamasında Suriye’deki gelişmelerin etkili olduğunu ifade etti. İran ile doğalgaz ve petrol konusunda Suriye ve İran’la sorunlu olan Arabistan ve Katar’ın enerji geçiş yolları için Suriye’ye müdahil olduklarını dile getiren Karataş,  Suriye’nin kaybetmesinin ABD’nin egemen olduğu tek kutuplu dünyayı reddeden Rusya ve Çin için egemenlik mücadelesinde daha en başından kaybetmesi anlamına geleceğini ifade etti.

‘YALNIZ BIRAKILAN CİHATÇILAR KİLİS’E SALDIRIYOR’

Suriye savaşının Türkiye’de yarattığı etkilerden bahseden Karataş, Terolar’da hedefin Suriyeli mülteciler değil, hükümetin halkları karşı karşıya getirmek isteyen iskan politikası, istihdamda da hedefin Suriyeli işçiler değil onları Türkiyeli işçilerin karşısına koyma politikası olduğunu söyledi. 

Suriye ile ilgili Türkiye’nin emperyalizme hizmet eden, İsrail’i koruyan, halklar lehine olmayan bir misyon üstlendiğini ifade eden Gazeteci Yazar Bereket Kar, “Emevi Camii’ne gidip namaz kılmak bir yana sınırı bile aşamadılar” diyerek hükümetin dış politikasını eleştirdi. Cenevre 3’ü değerlendiren Kar, Suriye’nin yarısının direndiğini ve sürecin çatışmalı süreçten çözüm sürecine döndüğünü ifade etti. Her gün Kilis’e inen füzelerin IŞİD’den değil,  Türkiye’nin desteklediği güçlerden geldiğini ifade eden Kar,  Rusya ve Suriye’nin hazırlandığı Halep operasyonu karşısında yalnız bırakıldıklarını söyledi. (Adana/EVRENSEL)