Kuşaktan kuşağa geçen 22 yıllık mücadele

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek için her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri 581. haftada 22 yıl önce gözaltında kaybedilen Halil Alpsoy ve Kasım Alpsoy için buluştu.

Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi insanları, “Failler belli kayıplar nerede” pankartı açarak, kayıpların fotoğraflarını ve adalet arayışlarının simgeleyen karanfiller taşıdı.

‘ÇOCUKLARIMI VE TORUNLARIMI BU MEYDANDA BÜYÜTTÜM’

Halil Alpsoy’un eşi Fikriye Alpsoy, 1994 yılında eşi ve 9 günlük bebeği ile akraba ziyaretinden geldikleri esnada evlerinin önüne gelen beyaz bir araçtan inen sivil polisler tarafından eşinin gözaltına alındığını dile getirerek, “Ertesi gün karakola gittim. İnkar ettiler, ‘Biz senin kocanı almadık’ dediler. Bütün karakollara başvurdum. Hiçbir sonuç çıkmadı. 18 gün sonra bana bir telefon geldi. ‘Halil Alpsoy’un cesedi bulundu’ denildi. Kırıkkale’de ormanlık bir alanda  bulunmuş. Kırıkkale’ye gittik kocamı ne hale getirmişlerdi, onu tanıyamadım. Elindeki yanık izinden tanıdık. Çok işkence görmüştü. Ben çocuklarımı bu meydanda büyüttüm, şimdi de torunlarımı büyütüyorum. Ben failler yargılanmadan bu alandan gitmeyeceğim” dedi.

‘BARIŞ VE ADALET İÇİN DEVLET BİZİMLE YÜZLEŞMELİ’

Halil Alpsoy’un torunları Helin ve Eylem Alpsoy ise, “Bizim hikayemiz tam 22 yıl önce başladı. Dedeme sarılmama, onu görmeme engel olanlar cezasını çekene kadar bu meydanlardayız. Eğer 90’larda bunları yaptıranların hesabı sorulsaydı başka faili meçhuller yaşanmayacaktı. Hesap sorulmadığı ve katiller ödüllendirildiği için bugün aynı şekilde Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de insanlar canlı canlı yakılıyor. Barış ve adalet için devlet bizimle yüzleşmeli” diye konuştu.

‘EŞİMİN KEMİKLERİNİ BULANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM’

Gözaltında kaybedilen Kasım Alpsoy’un eşi Leyla Erdoğan Alpsoy da “Bir gece 50 polis evimize baskın yaptı. Çocukların gözü önünde eşimi alıp götürdüler. Çok ağır işkencelerden geçirildi. Ertesi gün gece 12’de bıraktılar. Yalnız kimliğini vermemişlerdi. ‘Yarın gel kimliğini al’ demişler. Gitti kimliğini almak için karakola, biz de kapıda bekliyorduk. Ancak karakola girdi bir daha çıkamadı. Biz bekledik ama gelmedi. Karakola gidip sorduğumuzda ‘buraya gelmedi’ dediler. O günden sonra eşimi bir daha göremedim. İşkenceden çıktıktan sonra ayakta duramayacak haldeydi. 22 yıldır mücadele ediyorum, öldüyse kemiklerini istiyorum. Ben mücadeleye eşimin kemiklerini bulana kadar devam edeceğim” diye konuştu. Kasım Alpsoy’un torunu Bahar Alpsoy, “Dedemi sadece duvarda asılı olan  fotoğraflarda gördüm. Kelimelerde dedemin bulunduğunu duymak istiyorum. Burada birçok kayıp insanı arıyoruz, onları bulana kadar bu meydandan ayrılmayacağız” dedi.

22 YILDIR KESİNTİSİZ MÜCADELE

22 yıldır adalet arayışının, Cumartesi insanlarının eylemlerinin, mücadelesinin kesintisiz bir şekilde sürdüğünü vurgulayan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Kayıplarımızın akıbetini er yada geç öğreneceğiz. Birileri yargıdan kaçıyor ama elinde sonunda yakalayacağız” dedi.

Haftanın açıklamasını okuyan Zeynep Ceren Boztoprak, kuşaktan kuşağa geçen 22 yıllık bir mücadeleye tanıklık ettiklerini söyleyerek, “Bugüne dek Kasım ve Halil Alpsoy’un başına gelenleri açığa çıkartacak, ceza adaletini sağlayacak etkin bir soruşturma yapılmadı. Ailelerin gerçeğe ve adalete ulaşma hakkı devlet tarafından engellendi. Kasım ve Halil Alpsoy dosyasında hakikatin açığa çıkarılması ve faillerin hakkaniyete uygun yargılanarak  cezalandırılması talebimizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. (İstanbul/ EVRENSEL)