13 Mayıs 2016 10:18

Pazarlığın bedeli Erdoğan’ın işlediği suçlara susmak mı?

Almanya Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Sevim Dağdelen dün yaptığı konuşmada Almanya ile Türkiye'nin politikalarını eleştirdi.

Paylaş

Almanya Sol Parti Federal Parlamento Milletvekili Sevim Dağdelen, Almanya ile Türkiye’nin mülteciler üzerinden yürüttüğü politikaları eleştirdi. Dağdelen, Almanya hükümetini Türkiye’de Kürtlere yönelik katliam karşısındaki suskunluğuna son vermeye çağırdı.

Sevim Dağdelen dün parlamentoda AB-Türkiye Anlaşması konusunda gerçekleştirilen özel gündemli meclis bileşiminde konuşma yaptı. Almanya ile Türkiye arasındaki son dönemdeki ilişkilere değinen Dağdelen, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirenlerin tehdit edildiğini, antisemitist, ırkçı küfürlerle yıldırılmaya çalışıldığını ifade etti. Federal Hükümetin bu konuda suskun kalmasını ve gereğini yapmamasını utanç verici bulan Dağdelen, mülteciler üzerinden yapılan kirli politikalara işaret ederek şunları söyledi: “Erdoğan’ın yakın danışmanı Burhan Kuzu’ya kulak vermeniz yeterli. Kuzu, vize kolaylığı konusunda attığı bir tweette AB’yi şöyle tehdit ediyordu: ‘Yanlış bir karar verecek olursanız, mültecileri göndeririz.’ Demokrat olarak böyle insanlarla pazarlık yapılmaz; aksine böyle insanlara karşı mücadele edilir ve işledikleri suçlar karşısında asla susulmaz. Hele hele bir adım daha ileri gidip, vize meselesi, sığınmacı meselesi, basın özgürlüğüne karşı işlenen suçlar ve Türkiye’deki Kürtlere yönelik katliamlar karşısında susmak gibi pazarlıkların konusu yapılamaz. Bu, son derece büyük bir ilkesizlik ve ahlaksızlık olur.” AB ile Türkiye arasındaki kirli pazarlıkları reddettiklerini belirten Dağdelen, “Bedeli, Erdoğan’ın Türkiye’deki sivil halka yönelik işlediği suçlar karşısında susmak ise, biz böyle bir vize kolaylığı uygulamasını istemiyoruz” dedi.

KÜRTLERE KARŞI SUÇ İŞLENİYOR

Kürtlere karşı işlenen suçlar konusunda suskun kalınmaması gerektiğini ifade eden Dağdelen eleştirilerine şu ifadelerle devam etti: “Erdoğan’ın Kürtlere karşı sürdürdüğü savaşa bağlı olarak yüzlerce sivil, Türk güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Koca koca semtler enkaz yığınına dönüştürüldü. Yardım kuruluşlarından gelen haberlere göre, şu an 500 bini aşkın insan, Türkiye içinde başka yerlere göç etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler, 100’den fazla Kürt’ün Cizre’de canlı canlı yakılması olayını araştırmak istiyor. Türk askerleri Suriye sınırında ülkelerinden kaçarak sığınacak bir yer arayan kadınların ve çocukların üzerine ateş açıyor. Peki Federal Hükümet ne yapıyor? Size soruyorum: Federal Hükümet bu olaylar karşısında neden susuyor? Sayın Başbakan Merkel, yaptığınız anlaşmanın bir parçası mı bu? Bunu Federal Hükümete soruyorum.”

HDP İLE DAYANIŞALIM

Almanya’da sığınma talebinde bulunanların yüzde 90’ının Kürtler olduğunu hatırlatan Dağdelen, “Eğer Federal Hükümet AKP Hükümetine karşı izlediği ikiyüzlü destek politikasını değiştirmezse, yüz binlerce Kürt buraya, Almanya’ya sığınmak zorunda kalacak.

Peki Federal Hükümet ne yapıyor? Erdoğan’a silah göndermeye devam ediyor. Örneğin güvenlik güçlerine keskin nişancı tüfekleri gönderiyorsunuz. Türkiye’deki Kürtler, Türk güvenlik güçlerince işte bu Alman keskin nişancı tüfekleriyle katlediliyor” diye konuştu.

Almanya’yı Türkiye’ye silah göndermeye son vermeye çağıran Dağdelen HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmak istenmesine de işaret ederek, “Ortağınız, Türkiye’de başkanlık sistemine geçiş konusunda hızla yol alıyor. Bunun yanı sıra muhalefet partisi HDP, Erdoğan’ın kuyrukçuları tarafından faşist bir edayla yok ediliyor. Milletvekilleri tutuklanıyor. Partinin meclis grubunun tamamı kriminalize ediliyor ve milletvekillikleri ellerinden alınmak isteniyor” ifadelerini kullandı. Dağdelen, HDP’li milletvekilleriyle dayanışma çağrısı yaparak, bunun bir zorunluluk olduğunu ifade etti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

'En tepeye kadar sorumlular cezalandırılmalı'

SONRAKİ HABER

DİHA Muhabiri Nedim Türfent tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...