Göçmen kadınlar çifte yük taşıyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Uluslararası Sınır Tanımayan Doktorlar Derneği (MSF) tarafından “Dünyada ve Türkiye’de Kadın Sağlığı Mücadelesi” üzerine gerçekleştirilen ortak söyleşide konuşan Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış, “Kadınlar hem göçmen hem de kadın olarak çifte yük taşıyor. Kadın sığınmacı ve göçmenler  kaçış sırasında fiziksel şiddete, tacize, tecavüze uğruyor, aynı zamanda savaş ganimeti olarak görülüyor” dedi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hasan Ali Yücel salonunda gerçekleştilen etkinlikte; Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış, “Savaş göç ve kadın sağlığı”, Daniela Abadi “Sahadan hikayeler ve Suriyeli kadın sağlığı polikliniği” konulu sunumlar yaparken, Yrd. Doç. Dr. Yeşim Yasin “Yarınların kadına ihtiyacı var” kitabını tanıttı. Etkinliğin açılış konuşmasına yapan MSF Medya ve İletişim Yöneticisi Öykü Yağcı şunları söyledi: “Dünyada her gün 800 kadın gebeliğe bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. HIV virüsünün anneden bebeğe bulaşmasının engellenebildiği halde her gün 700 bebek HIV pozitif olarak dünyaya geliyor. Binlerce cinsel  şiddet mağduru tedavi almadan yaşamını sürdürüyor, milyonlarca yeni doğan tedavi edilebilecekken doğduktan sonraki bir kaç hafta içinde ölüyor. Afetler, savaş ve göç nedeniyle yaşamları ve sağlıkları altüst olan binlerce kadınsa cabası.”

KADINLAR ÇİFTE YÜK ALTINDA

Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış “Savaş, göç ve kadın sağlığı” sunumunda 232 milyon insanın doğduğu yerden farklı yerlerde yaşadığını, bunların da yüzde 48’inin kadın olduğunu söyledi. Özvarış, “Kadınlar hem göçmen hem de kadın olarak çifte yük taşıyor. Dünyada 21 milyon mülteci ve sığınmacı var ve bu göç yolculuğu travmatik deneyimler, dil, kültür, sağlık, eğitim, barınma, beslenme gibi yetersizliklerle ilerliyor. Kadın sığınmacı ve göçmenler  kaçış sırasında fiziksel şiddete, tacize, tecavüze uğruyor aynı zamanda savaş ganimeti olarak görülüyor” dedi. Türkiye’nin sığınmacı ve mülteciler açısından hem hedef hem de geçiş ülkesi olduğunu ifade eden Özvarış, “Geçici koruma statüsü- misafir 3 milyon, kayıtlı mülteci sayısı ise 300 bin” diye konuştu.

‘CİNSEL ŞİDDET VAKALARI YAYGIN’

MSF üyesi Daniela Abadi “Gaziantep’teki Suriyeli kadınların sağlık durumu” sunumunda, “Toplam nüfus yaklaşık 400 bin, bunların yüzde 75’i kadın ve çocuk. Erken yaşta evlilik büyük oranda erken yaşta hamilelik ve gebelik ile yeni doğan komplikasyonlarına neden oluyor. Cinsel şiddet vakaları çok yaygın; erken yaşta zorla evlendirme, seks işçiliği, aile içi şiddet gibi... Suriyeli kadınlarda istenmeyen gebelik vakaları; yaygın ve kültürel engeller, güvenli olmayan kürtaja yönelimi arttırıyor” dedi. Doğum öncesi, doğum sonrası, aile planlaması, jinekolojik muayene, cinsel şiddet vakalarına yönelik hizmetler verdiklerini ifade eden Abadi, “Gaziantep’teki Doğum Hastanesi’nde her yıl 16 bin doğum gerçekleşiyor, resmi verilere göre bunların yüzde 60-70’ini Suriyeli kadınlar oluşturuyor” diye belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Yeşim Yasin ise MSF kitabı olan “Because tomorrow needs her -Yarınların kadına ihtiyacı var”ın tanıtımı yaptı. (Ankara/EVRENSEL)