İhbarların gereğini yerine getirmeyenler yargılanmalı

10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybedenler, katliamın 7. ayında saldırının yaşandığı Tren Garı önünde anıldı. Anma sonrasında, mağdurlar ve avukatları, müfettiş raporlarıyla da önlem almadıkları ortaya çıkan kamu görevlileri hakkında yeniden suç duyurusunda bulundu.

Yapılan konuşmalarda ihbarlara rağmen katliamı engellemeyen kamu görevlilerinin yargılanması istendi.  Katliamda ölen Meryem Bulut’un oğlu Adnan Bulut, bu yıl  Anneler Günü’nü buruk geçirdiğini belirterek, “Bu katliamlarda ölenlerin anneler, asker-gerilla anneleri, madenci anneleri. Onların feryatları unutulur mu?” dedi. Avukat Sevinç Hocaoğlu ise Erdoğan ve AKP’nin mitinglerinde alınan önlemlerin 10 Ekim mitinginde neden alınmadığını sordu. 

KATLİAMIN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İSTİYORLAR

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin düzenlediği anmada, katliamda ölen 101 kişi için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sonrasında katliamda hayatını yitirenlerin yakınları konuştu. Dicle Deli’nin babası Faik Deli, “213 gün geçmesine rağmen katliamda ihmali olanlar halen ortaya çıkarılmış değildir.  Bugünkü siyasal iktidar bu olayı sıradanlaştırmak istiyor ve katliamın üstünü örtmeye çalışıyor. ‘Siyasal iktidar olarak bizim eksiğimiz var’ diye bilmiş değil. Bu ailelerden özür dilemedi. İnsanların can güvenliğini alamayan siyasal iktidarın sorumlu olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Saldırıda hayatını kaybeden Meryem Bulut’un oğlu Adnan Bulut ise, annesi için yazdıklarını okudu ve şunları söyledi: “Bir anne nasıl mutlu olabilir. Feryat figan oldum annemin yüreğinde. Onlarca katliamda canlar yitirdik. Bu katliamlarda ölenleri anneleri, asker, gerilla anneleri, madenci anneleri. Onların feryatları unutulur mu? Ölümler kol geziyorsa çocukların yaşamlarında varsın vatanda ölsün.” 

‘AÇIĞA ÇIKMADIKÇA KATLİAMLAR SÜRER’

Saldırıda ölen Güney Doğan’ın babası Mustafa Doğan da, “Barışı getirmek için buraya gelmişlerdi. Aileler 7 aydır buraya geliyoruz. Devletin artık kendi polisini yargılamayacağını anladık. Bizler sorumluları ortaya çıkarmak için anmalarımıza farklı anlam getirip, şehit, polis, asker, gerilla ailelerini de aramıza katmalıyız. Sarayın kendi çıkarı doğrultusunda insanları katletmesine karşı durmalıyız” diye konuştu. 10 Ekim yaralılarından Murat Orçun Çalış da, “Ülkenin en acı ve en iç yakan katliamında sorumlular hakkında halen bir ses yok. Sorumluları ortaya çıkarmak için daha güçlü olmalıyız. Nasıl ki bizim yaşadığımız katliam son olmadıysa, sorumlular ortaya çıkmadıkça, ilerideki olacaklar da son olmayacaktır” dedi. Konuşmaların ardından ölen 101 kişi için oluşturulan anıta karanfiller bırakıldı.

‘DEVLETİN BİLGİSİ DAHİLİNDE GERÇEKLEŞTİ’

Anma sonrasında ise Ankara Adliyesi’nde, mülkiye müfettişlerinin raporunda yer alan belgeler doğrultusunda, katliamda ihmali olan emniyet görelileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu öncesinde konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı avukat Mehtap Sakinci Coşgun adalet arayışlarının bitmeyeceğini, her zaman alanlarda olacaklarını, her ayın 10’unda Ankara Garı’nda olacaklarını söyledi. “Biz bu süreci desteklemiyoruz. Biz bu sürecin ta kendisiyiz. 7 aydır 1 adım kat edemediğimiz bu süreçte yıpranıyoruz” diyen Coşgun, vicdanların rahat olmaması gerektiğini söyledi. Daha sonra söz alan dernek avukatı Sevinç Hocaoğlu da, katliamın devletin bilgisi dahilinde gerçekleştiğinin mülkiye müfettişlerinin ön inceleme raporlarıyla ortaya çıktığını kaydetti. Temmuzdan itibaren onlarca ihbar olduğunu öğrendiklerini ifade eden Hocaoğlu, ihbarların gereğini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Katliamın göz göre göre yaşandığına vurgu yapan Hocaoğlu, “10 Ekim’den bir ay önce gerçekleştirilen ‘Terörü lanetliyoruz’ eyleminde alınan tedbirleri karşılaştırdık. Emniyet gerçekten katliamı engellemek isteseydi tıpkı diğer mitingde olduğu gibi, Cumhurbaşkanının, Başbakanın, AKP’nin yaptığı herhangi bir  mitinginde alınan tedbirleri alırdı” dedi Suç duyurusunun ardından mağdurlar HDP ve CHP’li yetkililerle görüşmek üzere TBMM’ye gitti (Ankara/EVRENSEL)