8 Mayıs 2016 00:47

İflah olmayan kadınların sergisi

Elif Ekin SALTIK
İstanbul

16 kadın sanatçının bir araya gelerek çeşitli disiplinlerin kombinasyonuyla oluşturduğu İflah Olmaz sergisi açılışını yaptı. Resim, desen, video, fotoğraf, heykel, enstalasyon, illüstrasyon gibi çalışmaları içerisinde barındıran ve Cihangir’deki Ark Kültür’de 28 Mayıs’a kadar izlenebilecek olan sergideki sanatçılar kendilerini iflah olmaz kadınlar olarak ifade ediyor. Sergi açılışında konuştuğumuz sanatçılar bu sergide yer alma nedenlerini, çalışmalarıyla kadınlığa dair neleri yansıttıklarını gazetemize anlattı.

Serginin düzenleyicileri arasında yer alan Neriman Polat, kadınlık durumlarıyla ilgili bu sergiyi hazırladıklarını söyledi. Bir kadınlık tanımı yapmak yerine değişken roller ve geçişliliğe yöneldiklerini ifade eden Polat, kendi dünyasını yaratan kadın sanatçıları sergiye davet ettiklerini dile getirdi.

Arzu Yayıntaş ise kadınların iflah olmaması, kendilerini ortaya koyabilmeleri için durmadan mücadele etmelerini ifade etmek amacıyla bu çalışmaları seçtiklerini kaydetti. Yayıntaş, “Biz bu sergiyi oluştururken, kadını anlatırken mağdur kadını değil güçlü kadını gösteren imgeleri, görselleri seçmeyi hedefledik. Diğer bir kriterimiz de hiçbir erkek figürünün olmaması” diye konuştu.

‘KADINLARA YOLLAR AÇMAYA ÇALIŞTIM’

Sergide bir performans gerçekleştiren Bağımsız Dansçı ve Koreograf Gizem Aksu ‘Bedenim Bir Coğrafya’ isimli bir atölye ve ‘Gündelik İsyan Ritüeli-İflah Olmaz’ performansıyla katılıyor sergiye. Bunun kadına atfedilen çeşitli form ve performanslarla oynadığı bir çalışma olduğunu ifade eden Aksu, beden ile iktidar ilişkileri arasında kadınlara çeşitli yollar açabilecek bir şey yapmaya çalıştığını kaydetti. Aksu performansıyla ilgili “Dövüşerek dönüşme ve bedenimin isyanını, kızgınlığımı, öfkemi barışa, huzura ve mutluluğa dönüştürmeye çalışarak yol almak istediğim bir çalışma oldu” dedi. 

EŞİTSİZLİK MUTFAĞI

Eşitsizlik Mutfağı  sergide en dikkat çeken çalışmalardan biri. Arzu Yayıntaş’ın eseri olan Eşitsizlik Mutfağı’nda mutfak eşyaları üzerine yazılmış verilerle kadın erkek eşitsizliği anlatılıyor. Politikada, iş hayatında, yani toplumsal hayatın her alanında istatistiklerle çalıştığını söyleyen Yayıntaş, erkeklerin her alanda kendi düzenini kurmuş olduğunu; kadınların da bunun sadece sürmesinin sağladığını kaydetti. Mutfak eşyalarını kullanmasının nedenini ise şu şekilde açıkladı Yayıntaş: “İster profesör olun, ister ev kadını, sanatçı, dansçı olun günün sonunda gene mutfakta yemek yapmak kadınlara kalıyor. Biz bunu her ne kadar reddetsek de günün sonunda sorumluluk bizdeymiş gibi hissediyoruz. Bu nedenle de tabakların üzerine yazmanın daha anlamlı olduğunu düşündüm. Eşitsizlik muftağı bu eşitsizliğe karşı benim öfkemin bir ifadesi.”

‘HER İKTİDAR KENDİNE GÖRE MAKBUL KADIN TANIMI YAPIYOR’

Özlem Şimşek iki çalışması ile katılmış sergiye; Aynada Dans ve İdeal Kadınlar Atlası. Şimşek, işlerinde genel olarak kadınlara verilen roller, bu rolleri kabul edip etmemek ve kimliklerin inşası üzerine çalıştığını dile getirdi. Şimşek, Aynada Dans çalışmasında aynada kendine bakan Batılı bir kadının kendinden memnun olmamasıyla başlayıp, içinde bulunduğu rolden çıkıp kendine bir alan açmasını anlattığını ifade ederken İdeal Kadın Atlası’nda ise iktidarlara, dönemelere göre değişen kadınları anlatmaya çalıştığını belirtti. İktidarlar tarafından her daim makbul kadın tanımı yapıldığını dile getiren Şimşek, “Belirlenmiş kalıpların dışında nasıl bir kadınlık olabilir? Bu arayışı yansıtmak istedim çalışmamla. Ve belirli rolleri reddetmek önemli” dedi.  

Türkiye’de kadın sanatçıların az temsil aldığını kaydeden Şimşek, böyle sergiler yapmanın hem temsildeki olanaksızlığı aşmayı hem de birlikte konuşma olanağı sağladığını vurguladı.

Evrensel'i Takip Et