30 Nisan 2016 03:33

EMEP, Suriyeli işçileri ana dilleriyle 1 Mayıs’a çağırdı

Antep'te EMEP Suriyeli işçilerin yoğun olarak çalıştığı Ünaldı Sanayi Sitesi ve Nizip Caddesinde mülteci işçileri kendi dillerinde 1 Mayısa çağırdı.

Paylaş

Fatma KESKİNTİMUR
Antep

Suriye’de savaşın başladığı günden bu yana Antep en çok mülteciye ev sahipliği yapan kentlerin başında geldi. Şu anda 500 binin üzerinde olduğu belirtilen Suriyeli mülteciler, geçen beş yıl içerisinde başta hizmet sektörü ve atölye tipi üretim yapan yerler olmak üzere hemen her alanda ucuz işgücü olarak çalışma hayatının bir parçası oldu. Herhangi bir düzenleme olmaksızın güvencesiz ve ucuz çalışmaya mahkum edilen mülteci işçiler, birçok yerde olduğu gibi Antep’te de kimi zaman yerli işçi ve emekçilerle karşı karşıya geldiler.

Bazı milliyetçi grupların da kışkırtmasıyla yaşanan olaylarda “Kardeşime Dokunma” başlığıyla kampanya başlatan ve tüm işçi ve emekçilere ‘birlikte mücadele’ çağrısı yapan Emek Partisi Antep İl Örgütü her yıl olduğu gibi bu 1 Mayıs’ta da mülteci işçilere mücadele çağrısı yaptı. EMEP, Suriyeli işçilerin yoğun olarak çalıştığı Ünaldı Sanayi Sitesi ve Nizip Caddesi’nde mülteci işçileri kendi dillerinde 1 Mayıs’a çağırdı. Göçmen işçilerin de partisi olduğunu belirten EMEP Antep İl Örgütü mülteci işçilere, “Düşük ücretlerle çalıştırılmaya, işyerlerindeki haksız uygulamalara, mesai ücretlerinin ödenmemesine ve sigortaların yatırılmamasına, ev kiralarının adaletsizce yüksek olmasına ve ayrımcılığa karşı birlik olalım”diye seslendi. Suriyeli işçilerin Arapça yazılan bildirilere ilgisi ise büyük oldu. Bildiri dağıtımında tepkilerini gazetemizle paylaşan mülteci işçiler, öncelikle kendi dillerinde seslenilmiş olan bildirileri heyecanla okuduklarını belirttiler. 1 Mayıs’ın anlamına dair çok bilgileri olmadığını belirten işçilerden birçoğu, mitingin olacağı yer ve saati öğrenmeye çalıştı.

‘SAVAŞ BİTSE ARKAMA BAKMADAN GİDERİM’

EMEP Antep İl Örgütü’nün “Birlikte Güçlüyüz” başlıklı bildirilerini okuyan Adnan adlı mülteci genç işçi söyledikleriyle mülteci oldukları bir yerde ‘hak istemenin bile lüks’ olduğunu dile getiriyor. 5 yıldır Türkiye’de olan Adnan birçok ilde bulunmuş. Halep’te bombaların patlamasıyla kaçmak zorunda kaldığını anlatan Adnan, girip çıktığı birçok iş olduğunu ve hep çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor. Adnan, “Vatanından uzak yaşamak çok zor. Ne yapabiliriz ki? Ben savaş bitsin, gideyim istiyorum. İlk fırsatta üzerimdeki kıyafetlerimden başka bir şey almam, arkama bakmadan giderim” diyor.

DÜŞÜK ÜCRETLER, YÜKSEK EV KİRALARI, ÜSTÜNE BİR DE AYRIMCILIK!

Çalıştıkları atölyelerde, Antepli işçilerin 400 civarında haftalık almasına karşın kendi ücretlerinin 150 liraya kadar düşebildiğini anlatan genç mülteci işçiler, bunun haksızlık olduğunu ama ses çıkaramadıklarını söylüyor. Adnan ve yanındaki diğer işçilerin anlattıkları üzerlerindeki baskıyı da özetliyor: “Önceden anlamıyorduk, küfür de etseler bilmiyorduk. Şimdi az çok Türkçe biliyoruz. Bazen yanımızdan geçerken bile küfürler ediyorlar. Anlıyoruz ama anlamamış gibi susuyoruz. Küfür de etse, ne de yapsa susmak zorundayız.” (Antep/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Avrupa’da emek düşmanı politikalara karşı direniş

SONRAKİ HABER

Vanlı taşeron işçiler barış ve kalıcı iş için 1 Mayıs’ta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...