27 Nisan 2016 15:41

'Barıştan yana olanlar ‘dur' demeli'

‘Hepimiz Ayşe Öğretmeniz” diyerek kendisini ihbar ettikleri için haklarında dava açılan aydınlar, 'Barıştan yana olanlar ‘dur' demeli' dedi.

Paylaş

‘Hepimiz Ayşe Öğretmeniz” diyerek kendisini ihbar ettikleri için haklarında dava açılan aydınlardan Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve sanatçı Ferhat Tunç, barış talebinin soruşturma ve davaların hedefi olduğunu, barış ve demokrasiden yana olanların bu duruma ‘dur’ demesi gerektiğini ifade ettiler. 

Kanal D’de yayımlanan Beyaz Show programına Diyarbakır’dan telefonla bağlanarak barış çağrısı yaptığı için “örgüt propagandası” iddiasıyla soruşturma açılan Ayşe Çelik’e destek verenler de davalık oldu. Çelik’e destek vermek için kendilerini “Hepimiz Ayşe Öğretmeniz” diye ihbar eden 30 aydın hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla dava açıldı.Haklarında dava açılan isimlerden Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve Sanatçı Ferhat Tunç DİHA’ya konuştu. 

Prof. Dr. Gençay Gürsoy, yargının siyasi sistemin aracı haline gelmiş durumda olmasından kaynaklı haklarında soruşturma açılmasına şaşırmadıklarını söyledi. Soruşturmayı kabul edilebilir görmediklerini belirten Gürsoy, “Tanımadığımız bir insanın mağduriyetini paylaşmak için yaptığımız girişimin karşılığında bir soruşturma ile karşılaştık. Akademisyenler barış talep ediyor tutuklanıyor, demokrasi ve barış taleplerinin karşılaştığı yargı muamelesi bu. Bunun sürdürülmesi mümkün değil. Tepkilerin daha çok yaygınlaşması lazım ve bir yerden toplumsal demokrasiden, barıştan, insan haklarından yana kamuoyunun dur demesi lazım. Ayşe Öğretmeni tanımıyoruz ama onun bir ifadesinden dolayı suçlanmasını kabul edilebilir görmüyoruz” dedi.

TUNÇ: DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Sanatçı Ferhat Tunç ise, haklarında başlatılan soruşturmanın Türkiye’de barış talep etmenin karşılığının ne olduğunu göstermesi açısından önemli olduğunu söyledi. Tunç, “Biz kendi kendimizi ihbar ettik. Barış istemek suç ifade ediyorsa biz de aynısını ifade ediyoruz demiştik. Bu ülkede barış isteyen herkes iktidarın nazarında suçludur. Türkiye’de diktatoryal bir iktidar düzeni söz konusu. Yeni anayasa ile birlikte bu diktatoryal sistem ete kemiğe bürünmüş olacak. Eğer bu ülkede çocuklar ölmesin, barış olsun taleplerini dillendirenler dava konusu oluyorsa bu da rejimin giderek otoriterleştiğinin kanıtıdır. Ülkenin geleceği adına endişeliyim. Bundan sonra eğer bu iktidar bu işi dava konusu yaptıysa biz de işi ciddiye alıp bu davanın takipçisi olup barışı savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu. (İstanbul/DİHA)

 

ÖNCEKİ HABER

Bahadır Grammeşin davası görüldü

SONRAKİ HABER

Antalya'da sendikalardan 1 Mayıs’a çağrı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa