Buldan: Mutabakat metninin son hali Erdoğan'a gitti
Dolmabahçe Mutabakatı açıklamasında yer alan İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Mutabakat metninin son halinin de Erdoğan’a iletildiğini söyledi
Buldan, öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmış olduğu “ne mutabakatı" açıklamasını hayretle karşıladığını ifade ederek, “28 Şubat’ta oturma düzeninden metnin içeriğine kadar tümünden bilgisi olmasına rağmen bu gün bunu reddetmesini hayretle izliyoruz” dedi.
Mutabakat metninin İmralı’da Öcalan ve devlet yetkililerinin bilgisi dâhilinde hazırlanan bir metin olduğunun altını çizen Buldan, “Bunun açıklaması içeriği hepsi birlikte hazırlandı. Devlet heyetini kast ederken, hükümeti de kast ediyorum. Zaten açıklamanın yapıldığı gün devleti temsilen KGM Muhammed Dervişoğlu, hükümeti temsilen İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan yine AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile Sayın Öcalan’ı temsilen de biz vardık” diye konuştu.
‘REDDEDİLMESİNDE SAVAŞ BAĞLANTISI VAR’
Buldan, mutabakat metninin bugün reddedilmesini içerisinden geçtiğimiz süreçle bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Buldan, AKP’nin baskı ve şiddet politikasını Kürdistan’daki kuşatma ve ablukalarla üst seviyeye çıkardığını ve konseptli bir savaşı yürüttüğünü bu yüzden de demokratikleşmenin temeli olacak olan mutabakatın reddedildiğini söyledi.
‘MUTABAKAT ERDOĞAN’IN BİLGİSİ DÂHİLİNDE HAZIRLANIP, DEKLARE EDİLDİ’
Buldan, “Oysa Cumhurbaşkanı da çok iyi biliyor ki bilgisi dâhilinde hazırlanan ve deklare edilen bir mutabakattır” diyerek, mutabakatın reddedilmesinin kaosu her geçen gün daha da derinleştirdiğini ifade etti.
Buldan, mutabakata son halinin devlet yetkililerinin de hazır bulunduğu 27 Şubat’ta İmralı’da gerçekleşen görüşmede verildiğini ifade ederek, “Bu son hali de Cumhurbaşkanı’na da iletilmiştir. Onun bilgisi olmadan böyle bir açıklama yapmanın imkânı da yoktur. Açıklama öncesinde bize haber verilerek; açıklamanın 28 Şubat’ta Başbakanlık Ofisi olarak da kullanılan Dolmabahçe Sarayı’nda yapılacağının ve bunda bir sakıncanın olmadığı bilgilendirmesi yapıldı. Bizler de bu bilgilendirme ile o gün oraya gitti. Yanımızda devleti temsilen Muhammed Dervişoğlu ve diğer isimler de vardı. Tüm bunların hiç biri cumhurbaşkanının bilgisi dışında gelişen bir durum değildir. O açıklama öncesinde oluşturulan yer düzenini kabul etmedik. Hazırlanan yer düzenine itiraz ettik. O sırada Cumhurbaşkanı ile de temasa geçilerek, kriz aşıldı” diye konuştu. (DİHA)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
