24 Nisan 2016 16:39

Ahraz’ın sesi Kuad Gallery’de

Çalışmaları önce kendi iç gücünü keşfettiğini gösteren özellikler taşıyan Dilara Akay “Ahraz” isimli sergisi ile Kuad Gallery’de.

Paylaş

Akay, Çağdaş sanat söylemi cinsiyet-sınırlı tanımlamaların artık geçerli olmadığını belirtiyor. Buna karşın bir çok müze ve kurum, yarattıkları estetiğin ve duyumlanabilirliğin farklı özellikleri ve aidiyetleri olduğuna inanarak, kadın sanatçıların sergilerini ve retrospektiflerini yapmaktan dolayı gururlanıyor. Özellikle de siyasal, toplumsal, kültürel çatışmaların sürdüğü bölgelerde kadın sanatçıların yapıtlarının demokratikleşme, özgürlükler, kadın ve cinsiyet hakları açısından eleştirel itibar taşıdığı vurgulanıyor.

 Günümüz Türkiye çağdaş sanat ortamında Dilara Akay çok yönlü amaçları olan bir sanatçı ve aktivist. Çok özenli çalışılmış metal heykelleri, bulunmuş nesnelerle üretilmiş asemblajları ve yerleştirmeleri feminist değerler ve ilkelere yaratıcı ve açık göndermeler yapar, üç boyutlu üretimleri Post-modern sürrealist yöntemlerin izlerini taşır ve gösteri toplumunun bakışını büyüler. Kamusal sanat ve performans üretimleri kadın özgürlüğü, siyasal baskı altındaki cinsel kimlikler, bireysel ve toplumsal yaşam biçimleri ve de gelenek ve Modernizmin manipülasyonları üstüne düşünce ve kavramlarını yansıtır. Yapıtları, toplumsal sorumluluğunu yerine getirmek için önce kendi iç gücünü keşfettiğini gösteren özellikler taşır; amaç bu enerjiyi insanlara yansıtarak onların kendi deneyimlerini kullanabilmelerine yardımcı olmaktır.

YİTİRİLMİŞ YAŞAMLAR UNUTULUYOR

Kuad Galeri’deki kişisel sergisinde Akay, özyaşam öyküsündeki bir belleğe odaklanıyor ve ailesine ait kalıntıları ve bu kalıntılara duyarlı çağrışımlar yaratacak işler sunuyor. Bu koleksiyon bir müze-bellek sunumundan başka bir şeydir; izleyiciye bu aile nesnelerini ve onlara ilişkin olayları kendi yapıtları aracılığıyla keşfetme olanağı veriyor. Bir aslan ve bir kartalı gösteren iki nakış işi, bir halı ve bir taraktan oluşan değerli kalıntılar metal heykel, kabartma, desen ve fotoğraf olarak sürrealist yöntemlerle canlandırılmış. Serginin odak noktası Akay’ın bir yaş gününde ölen ve ölmeden önce “aslanım sende mi” diyerek, bu işi ona bıraktığından emin olmak isteyen büyük annesidir. Akay’ın bu değerli kalıntılara sadakati, bir açıdan da günümüzde Türkiye ve bölgesinde yaşanan mülteci krizini hedef alıyor. Akay, yalnız siyasal çatışmalar, savaş ve yersiz-yurtsuzlaştırmadan oluşan büyük anlatıların öne çıkarıldığı, bireylerin acıları, aile öyküleri ve yitirilmiş yaşamların unutulduğu gerçeğini vurguluyor. 

Serginin isminin neden “Ahraz” olduğunu ise yine aile biyografisiyle alakalı olarak şöyle aktarıyor; “Bu sergimdeki işlerde ailemin kadınlarının bana aktarılan zenginliklerini onurlandırmak istedim. Ahraz, anneannemin teyzesi. Ayrıca Ayraz, Adana’da sağır ve dilsizlere verilen genel bir isim. Bu teyzenin de ismi yok, Ahraz diyorlar ona. Hatta bu araştırmalar sırasında mezarını da bulamadım Ahraz’ın. Dolayısıyla o’nun söylemek istediklerini söylediği ve artık kulaklarını açıp duyabileceği zamanın geldiğinin altını çizmek çizmek istedim. 

Dilara Akay’ın “Araz” adlı sergisini 30 Nisan’a kadar Kuad Galeri’de görebilirsiniz. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

'Hükümet istifa' sloganı atan Kilislilere polis saldırısı

SONRAKİ HABER

Ahura Ritim Topluluğu İstanbul’da

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...