Barış için Akademisyenler: 4'ten fazlayız

Barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan 4 akademisyenin yargılanması öncesi adliye önündeki Demokrasi ve Barış Şöleni'nde buluşanlar, barış isteminin yargılanamayacağını vurgulayarak, "4'ten fazlayız" mesajı verdi. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, "Hala bir şansınız var, bugün tutuklu akademisyenleri serbest bırakarak bu suçtan bir nebze de olsa kurtulabilirsiniz" çağrısında bulundu.

"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı barış bildirisine imza attıkları için tutuklanan Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya, Yrd. Doç. Dr.Esra Mungan ile Doç. Dr. Kıvanç Ersoy'un yargılandığı davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Duruşma öncesi adliye önünde yurt iç ve dışından birçok akademisyen, öğrenci, emek ve meslek örgütlerinden temsilciler, gazeteciler, kadın örgütleri, sanatçılar ile siyasetçiler tutuklu akademisyenlerle dayanışmak amacıyla adliye önünde "Demokrasi ve Barış Şöleni" düzenlendi. 

"Barışın akademisyenlerine özgürlük", "Gerçekler susmaz üniversite teslim olmaz" pankartlarının yer aldığı eylemde "Kalemlere özgürlük", "Bu suça ortak olmayacağız" "Talebimizde ısrarcıyız bu suça ortak olmayacağız" dövizleri açıldı. 

'4'TEN FAZLAYIZ'

Dava öncesi yapılan ve akademisyenler ile öğrencilerin birlikte okuduğu açıklamada davaların tüm topluma karşı sürdürüldüğünü belirtilirken, barış talebinin yargılanamayacağını ve hukuk dışı uygulamadan geri dönülmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamada, "4'ten fazlayız" mesajı verildi. 

Yurt dışından üniversitelerden akademisyenlerden oluşan heyet adına yapılan açıklamada ise, akademisyenlerin tutuklanmasının kabul edilemez olduğunu belirtildi. Açıklamada, barış sürecinin yeniden kurulması gerektiğine işaret edildi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise, yaptığı açıklamada "Gazeteciler ve akademisyenler gerçek sorumlulara seslendikleri için tutuklandı. 4 arkadaşımız hedef seçilip tutuklandı. Anti demokratik uygulamalara karşı hukuktan yana tüm gücümüzle arkadaşlarımızın yanında olacağız" diye konuştu. 

Avrupa Parlementosu Yeşiller Partisi'nde Ska Keller ise, "Mülteci pazarlığı nedeniyle Erdoğan'ı eleştirmiyorlar. Bu bizim utançtır" diyerek Avrupa siyasetini eleştirdi. 

KESK: BARIŞ TUTSAK EDİLEMEZ 

Ska'nın ardından söz alan KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, yürütülen savaş politikalarına karşı çıktıklarını vurguladı. Akademisyenler ve gazetecilerin savaş suçuna ortak olmadıklarını ifade ettiklerini hatırlatan Özgen, bunun karşısında AKP'nin saldırıya geçtiğini vurguladı. Özgen, barışın tutsak edilemeyeceğini vurgulayarak, "Onlar suç işledikçe biz o suçları söyleyeceğiz ve mücadele edeceğiz" dedi.

ÖĞRENCİLERİ: BİZ KAZANACAĞIZ

Öğrenciler adına yapılan açıklamada ise "AKP iktidara geldiği günden beri basını susturmaya çalışıyor. Bu mücadele sürecek. Bu karanlık ve aydınlığın mücadelesidir. Biz kazanacağız" denildi. 

Avrupa Irkçılık Karşıtı Platform Başkanı Benjamin Abtan da "Bu dava sadece saçma ve gülünç değil aynı zamanda korkunçtur. Devlet tarafından ifade özgürlüğüne açılmış bir davadır. Hükümetlerimiz anlaşma yaparak ifade özgürlüğüne savaş başlattı. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir" diyerek dayanışma içinde olduklarını dile getirdi. 

YÜKSEKDAĞ: HALA BİR ŞANSINIZ VAR 

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, adalet için mücadele edenler oldukça adaletin sağlanacağına inançları olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Burada 4 akademisyen yargılanmayacak. Savaşa karşı barış demeye devam edeceğiz. Tutsak edenlere son sözümüz şudur: 'Hala bir şansınız var, bugün tutuklu akademisyenleri serbest bırakarak bu suçtan bir nebze de olsa kurtulabilirsiniz" çağrısında bulundu. Yüksekdağ, adaletin "torba iddianameler" içinden çıkmayacağını belirterek, "Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılamalarının tek nedeni haber alma hakkımızdır. Bu bir görevdir bu görevi yaptıkları için yargılanıyorlar" diye konuştu. (HABER MERKEZİ)