22 Nisan 2016 00:59

Göçmen taşımacılığı suç şebekesi

Journalismfund.eu fonu ile hazırlanan ‘Göçmen taşımacılığı suç şebekesi’ haberinde ‘mülteci kaçakçılığı’ nasıl işliyor?’ sorusuna cevap aranıyor.

Paylaş

journalismfund.eu fonu ile serbest gazeteciler Delphine Reuter, Hamoud Almahmoud, Nadia Al Shiyyab, Nikolia Apostolou, Frédéric Loore, Giampaolo Musumeci, Catalin Prisacariu, Safak Timur ve Jean-Yves Tistaert​ tarafından hazırlanan​ ‘Göçmen taşımacalığı suç şebekesi’ haberinde ‘mülteci kaçakçılığı’ nasıl işliyor?’ sorusuna cevap aranıyor ve bazı şirketlerin bu ‘işten’ nasıl bir servet elde ettikleri araştırılıyor. Haberimizin bu bölümünde İtalya’ya mülteci taşırken yakalanan Blue Sky M gemisinin bağlantıları yer alıyor. Yarın ise Ezadeen gemisi ve bağlantılarına yer vereceğiz.

Bugün dünya, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin rakamlarına göre, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük mülteci krizi ile karşı karşıya. Bir yangın yerine dönüştürülen Ortadoğu’da ve Kuzey Afrika’daki çatışmalardan kaçan milyonlarca mülteci, Akdeniz ve Ege üzerinden Avrupa’ya ulaşmaya çalışıyor. Suriye’de krizin başlamasından bu yana yaklaşık 4 milyon kişinin ülkesini terk ettiği belirtiliyor. Suriye artık Afganistan’ı da geçerek en çok göç veren ülke konumuna geçti.

SONU TRAJEDİ İLE BİTEN YOLCULUKLAR

Geçtiğimiz günlerde Akdeniz’de yaşanan ve yüzlerce mültecinin hayatını kaybettiği katliam sonrası gözler yeniden mülteci krizine çevrildi. Son 21 yılda 29 bin 917 mülteci, Avrupa yolunda hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin sayısının, kayıtlara geçenden çok daha yüksek olduğu biliniyor. Buna rağmen çatışmalar, yoksulluk, dış müdahale ve siyasi baskılardan kaçan mülteciler, daha iyi bir yaşam umuduyla yola düşmekten geri durmuyor. Mültecilerin bu uzun yolculuklarının büyük çoğunluğu, genellikle de deniz yolculukları, trajedilerle sonuçlanıyor. Peki bu yolculuk nasıl başlıyor, mülteciler nereden nasıl kaçıyor, ‘mülteci kaçakçılığı’ nasıl işliyor?

ŞEBEKELERİN ARKASINDA KİMLER VAR?

Kriz büyüdükçe, mültecilerin kaçırılması da bir ‘endüstriye’ dönüşüyor. Journalismfund.eu tarafından hazırlanan haberde kaçakçıların, mültecileri ‘hayallerine’ doğu yola çıkararak nasıl bir servet kazandıkları ortaya çıkartılıyor. Delphine Reuter, Catalin Prisacariu, Giampaolo Musumeci, Hamoud Almahmoud, Nadia Al Shiyyab, Frédéric Loore, Jean-Yves Tistaert, Nikolia Apostolou ve Şafak Timur tarafından hazırlanan haber, “Bu gemilerin ardına gizlenen organize şebekelerde kimler var?” sorusuna yanıt arıyor.

DANIŞIKLI DÖVÜŞ

Dikkat çekmemek için mültecilerin yük gemileriyle taşındığının belirtildiği habere göre insan kaçakçılar en büyük kârı Tartus ve Lazkiye limanından kazanıyor. “Göçmen kaçırma işinden para kazanan insanların büyük kısmı, Suriye’nin Lübnan ile Türkiye arasında kalan en büyük iki limanı Tartus ve Lazkiye’de yaşayan Suriyelilerden oluşuyor. Bu dağınık organizasyonda gemi sahipleri, ithalat ve ihracat acenteleri, gemi adamları, kaptanlar ve her tür aracı kişi, giderek daha kârlı hale gelen göçmen kaçırma işinden yararlanmak için danışıklı bir şekilde çalışıyor.”

MÜLTECİ TAŞIYAN GEMİLER

Blue Sky M ve Ezadeen gemiler mülteci kaçakçılığı yaptıkları ortaya çıkan iki gemi. Habere göre Blue Sky M bir kargo gemisiydi, o yüzden mülteciler geminin karanlık yük ambarlarında yolculuk yapmışlardı. Ezadeen ise canlı hayvan nakliye gemisiydi: Gemi dışkı kokuyordu ve pencereleri demir parmaklıklıydı. Geçen dört ay içinde, altı ülkeden sekiz gazeteci ve bir insan kaçakçılığı uzmanından oluşan ekip, bu davaları soruşturan savcılarla bir araya geldi; ticaret sicillerine ve şirket tescillerine daldı, birçok farklı nakliye veri tabanında bulunan verileri karşılaştırarak kontrol etti ve hem göçmen taşıyan hem de yasa dışı faaliyetleri nedeniyle kara listeye alınan şüpheli gemilerin yer aldığı bir liste ortaya çıkardı. 

Haberde yer alan ifadelere göre: “Bu gemilerin bazıları deniz güvenliği kanunlarını ihlal ettikleri için Avrupa karasularına girmeleri yasaklanmıştı; bazı başka gemiler Suriye’ye uygulanan ambargoları ihlal etmişti; bir kısım gemi ise sahil muhafızları tarafından silah kaçakçılığı aramasına tabi tutulduktan sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından tespit edilmişti.”

BLUE SKY M’NİN YAKALANIŞI

Haberde mülteci taşıdığı tespit edilen Blue Sky M’in, Romanya’nın Köstence ve Galati şehirlerinde yerleşik bir grup iş adamı arasında alınıp satıldığı belirtiliyor. Bu kişilerin hepsi taşımacılık alanında çalışıyor, aralarından bazılarının da silah kaçakçılığını da içeren şüpheli bazı işlerle bağlantıları var. 

Haber, 30 Aralık 2014 gecesi bir İtalyan sahil güvenlik helikopteri, ilk başta yük gemisi olarak algılanan ancak daha sonra mülteci taşıdığı ortaya çıkan Blue Sky M isimli geminin, fark edilmesiyle başlıyor. İtalyan kaynaklarına göre Ezadeen de Türkiye’nin Mersin kentinden yola çıkmıştı: “Bir taşımacılık veri tabanında geminin, Suriye’nin Tartus şehrinden 21 Ekim 2014’te ayrıldığını ve ancak 8 Aralık’ta Kıbrıs’ta ortaya çıktığı bilgisi ortaya çıkmış ve Kıbrıs’tan 17 Aralık’ta, muhtemelen Mersin’e gitmek için ayrılmış.”

Blue Sky M gemisinin yakalanması ise şöyle anlatılıyor: “İtalyan sahil muhafızları geminin güvertesine bırakıldıktan sonra, bir yolcu grubunu geminin gövdesinde toplaşmış halde buldular ve Blue Sky M’nin Avrupa’ya göçmen taşıyan birçok yük gemisinden biri olduğunu anladılar. Geminin kontrolünü ele geçirip Gelibolu’ya vardıklarında polis kaçakçılıktan sorumlu kişiyi bulmak için gemiye bindi ve Gemi Kaptanı Rani Sarkas’ı tutukladı. Gemi Gelibolu’ya vardığında iskelede olan bir insani yardım kuruluşu temsilcisi, ‘O geceyi asla unutmayacağız, asla’ diyordu, ‘Gemide 60 çocuk vardı, bir kadın da yolculuk sırasında doğum yapmıştı.”

KİŞİ BAŞI 4500-6000 DOLAR

Habere göre, “Blue Sky M’nin her bir yolcusu 4 bin 500 ila 6 bin dolar arasında bir para ödedi. Kaçakçılar 768 göçmeni Blue Sky M’ye yerleştirerek 3.5-4.6 milyon dolar civarında bir para kazandı.” İtalyan sahil güvenliğinden bir kaynak, Journalismfund.eu ekibine yaptığı açıklamada, Blue Sky M gibi yük gemilerinin kaçakçılar için mükemmel bir nakil aracı olduğunu söylüyor. Çünkü, “Bu gibi gemiler kârı maksimize edip riskleri gemi mürettebatı için bile en aza indiriyor. Mürettebatın kalabalığın içine gizlenip kaybolması daha kolay.”

25 BİN DOLAR CEZA

Haber göre “İtalyan hukuk sisteminde görevli bir kaynağa göre, kaçırma operasyonu için Blue Sky M’yi çalıştıran mürettebat kişi başı muhtemelen 5 bin dolar civarında kazanırken Kaptan Rani Sarkas, kaçmayı başaran Baş Makinist Ali Assi Amer ile birlikte 25’er bin dolar aldı. Sarkas diğer kaçakçılar kadar şanslı ve becerikli değildi: İnsan kaçakçılığından hüküm giydi ve altı yılı aşkın hapis ile milyonlarca avro para cezasına çarptırıldı. Blue Sky M’nin mürettebatında görevli Hasan Badou, Ramez Suliman ve Youssef Kashouf da aynı şekilde hapis ve yüklü para cezalarına çarptırıldılar.”

HEM MÜLTECİ HEM SİLAH

Sarkas’ın hüküm giymesinin ardından bir çok bağlantısı da ortaya çıkmış. Haber aynı zamanda bu bağlantılara da yer veriyor. Sarkas’ın satışında birlikte çalıştığı bir gemiye aynı zamanda silah taşıdığı için el konulmuş ve gemi halen Yunanistan’da bekletiliyor: “Birçok limanda bağlantılara sahip bir kaptan olan Sarkas, Ortadoğu’daki müşterileri adına eski yük gemilerinin satın alımlarında da aracılık yapmıştı. Sarkas, Haddad 1 isimli bir geminin satışında gemi sahipleriyle birlikte çalıştı. 2015 eylül ayında yapılan bir baskın sonucu silah taşıdığı tespit edilen Haddad 1’e Yunan yetkililer tarafından el kondu. Gemi Girit Adası’ndaki Heraklion Limanına götürüldüğünde, konteynerlerde yaklaşık 5 bin tüfeğin bulunduğu keşfedildi. Gemi hâlâ Heraklion’da duruyor. Rani Sarkas ifadesinde İtalyan yetkililere göçmen kaçakçılığını yürütmesi için Tartus’ta bulunan Abu Haidar adlı bir kişi tarafından işe alındığını açıklamış. Sarkas’a göre Haidar ‘Suriyeli bir büro’nun başındaydı. İtalyan kaynağın verdiği ifadeye göre ise Rani Sarkas kendinden daha önemli birini koruyor.”

TÜRKİYE’DEN MÜLTECİ TAŞIYOR

Bir diğer dikkat çeken ayrıntı ise şöyle: “Yine  sekiz gazeteci ve bir insan kaçakçılığı uzmanından oluşan bir ekip, 2014 eylül ve 2015 ocak ayları arasında Türkiye’den yola çıkan en az 17 yük gemisinin kaçak göçmen taşıdığını ortaya çıkardı. Gemiler Sandy, Paris, Zain, Vitriol, Merkur 1, Tiss ve benzeri isimler taşıyordu. İki haftada bir kurtarma operasyonları düzenleniyordu. Eski ve bakımları iyi yapılmamış bu gemilere toplamda en az 6 bin göçmen bindi. Neredeyse hepsi Suriyeliydi. Hepsi Türkiye’den geliyordu.”

ROMANYA BAĞLANTISI

Blue Sky M’nin Romanya bağlantısına da haberde yer verilmiş. Buna göre: “2011 yılında, aslen Suriye’nin Talkalak şehrinden olan 51 yaşındaki Romanya vatandaşı Bittar Ahmad’dan satın aldı. Bittar Ahmad daha önce, Köstence’de taşımacılık şirketleri olan 54 yaşındaki Mustafa Tartousi için kereste nakliyesi yapıyordu. Tartousi, 2005 yılında Irak’ta üç Romen gazetecinin kaçırılmasıyla ilgili olarak Romanya’da hüküm giyen iş ortağı Omar Hayssam’ın firarına yardım ettiği için 2014 kasım ayında 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hayssam, Tartousi’ye ait Iman T gemisine binerek Mısır’a kaçmış, 2008’de gıyabında 20 yıl hapis cezası almıştı. Hayssam’ın firarı başsavcının ve Romen istihbarat servislerinin başındaki isimlerin istifa etmesine neden olmuştu. Bittar Ahmad Romen savcılar tarafından 2006’da Hayssam davasında, 2014’te de Tartousi davasında sorgulanmıştı.”

GEMİYİ TÜRKİYE’YE SATTI

Blue Sky M aynı zamanda Türkiye’ye satılmış: “Gemi Mikhael Deaibes’e göre Saleh Emad Blue Sky M’yi Türkiye’ye sattı, alım satım işleminin kaydı için de Panama merkezli, Blue Sky Shipping Int. SA isimli bir şirketi kullandı. Deaibes’e göre Emad satıştan elde ettiği kârla Köstence’de daireler aldı. Kaçakçılık operasyonu Blue Sky M’nin Ahmad Haj Hamoud’a satılmasından kısa süre sonra başladı. Satış esnasında gemi Bulgaristan’ın Varna Limanındaydı. Sonrasında Çanakkale Boğazı’ndan geçerek Mersin’e doğru hareket etti. 20 Aralık’ta Türkiye’nin güney sahilinde, Mersin’in 100 kilometre batısında küçük bir liman olan Taşucu açıklarında bir motor arızası yaşandı -en azından mürettebat liman yetkililerine olayı böyle iletti-. 28 Aralık’ta, muhtemelen mültecilerin de binmiş olduğu gemi önce Yunanistan’a, oradan da İtalya’ya doğru yola çıktı. İki gün sonra da İtalyan sahil güvenliği tarafından kurtarıldı.” (DIŞ HABERLER)

Yarın: Ezadeen gemisinin bağlantıları

ÖNCEKİ HABER

RES raporlarında sahtecilik iddiası: Yalan rüzgarı

SONRAKİ HABER

‘Paralel Yapı’ iddiasıyla yapılan operasyonda 7 tutuklama

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...