17 Nisan 2016 17:31

Yaşam pınarından imbiklenen şiirlerin şairi

Behçet Necatigil’in 100. doğum yılı dolayısıyla, İzmir Kitap Fuarında “Unutulmak isteyen şair Behçet Necatigil” başlığıyla söyleşi düzenlendi.

Paylaş

Emine UYAR
İzmir

Behçet Necatigil’in 100. doğum yılı dolayısıyla, İzmir Kitap Fuarında ünlü şair için 5 söyleşi düzenlendi. Bunlardan biri de kendisi ile 40-50 yıllık tanışıklığı bulunan, şiirlerini Almanca’ya çeviren Yüksel Pazarkaya’nın konuşmacı olduğu, “Unutulmak isteyen şair Behçet Necatigil” balığıyla düzenlenen söyleşiydi. 

Aynı isimle Necatigil ile ilgili 350 sayfalık kapsamlı bir kitap hazırlayan Pazarkaya söyleşisinde, Necatigil’in şiirlerinden örneklerle, yaşamını, kişiliğini ve şiir dışındaki edebi eserlerini irdeledi.

Necatigil’in 20.Yüzyıl Türkiye şiirinin unutulmayacak isimlerinin başında geldiğini belirten Pazarkaya, O’nun kişiliğini, “Alçakgönüllü, içine kapanık ve dış dünyayı bir tedirginlik ortamı olarak görmüş” diye tanımladı. Necatigil, Pazarkaya’ya yazdığı mektuplardan birinde, “Gözüm şiir dışında dış dünyayı görmüyor diye yazmış.” 

Pazarkaya, şiir dışında eğilmeyen kendisini de fazla önemsemeyen Necatigil’in, şiire, şairlere ve özellikle genç şairlere karşı tavrında ise yüce gönüllü olduğunu söylüyor. Onlardan beklentisi, “Şiiri sürdürmek, yarıda kesmemek, vazgeçmemek, şiir ve sanat alanında edebiyatta devamlı çalışmak ve üretmekti” dedi. 

Necatigil’in hazırlamış olduğu, “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’nün günümüze kadar en önemli başvuru kitabı olduğunu ifade eden Pazarkaya, aynı zamanda Radyo Oyunu türünün temelini kurduğunu, iki radyo oyununun 1969’da Almanca’ya çevrilerek Alman radyolarında oynandığını anlattı. 

Pazarkaya, 1972 yazında üç ay aynı evde kalmış Necatigil ile. “Mizacını, karakterini, çekingenliklerini yakından tanımak olanağına sahip oldum. Kişisel özelliklerinin açığa çıkmasını çok istemezdi” dedi.

Şiiri devamlı irdeleyen ve yargılayan bir şair olduğunu belirten Pazarkaya, en önemli uğraşılarından birinin de Alman şairlerinden yaptığı çeviriler olduğunu vurguladı. 

KENDİSİNİ ŞAİRLERİN HİZMETİNE SUNDU

Heinrich Heine, Rainer Maria Rilke, Knut Hamsun’dan yaptığı çevirileri okurken hiç yabancılık çekmiyorsunuz, kendisini çevirdiği şairlerin hizmetine sunuyor” diyerek anlattı. 

Pazarkaya’nın favorisi ise “Tuti-name” imiş. Necatigil, 28 Şubat 1974 tarihinde Pazarkaya’ya yazdığı mektupta,“Avrupalarda çok dolaştım. Şimdi Asya’ya dönüyorum. Aslına rücu etmek... Herşey aslına döner. Horasan ellerinden biri olmak üzere Tuti-Nameye çalışıyorum” demiş. Pazarkaya bununla bağlantılı, “Mektuplarının sonunda selam yazmaz ‘Horasan’ derdi” bilgisini de paylaştı. 

Çok popüler şiirlerinden,“Solgun Bir Gül Dokununca” ve“Gizli Sevda” şiirlerini çok kişinin ezberinde olduğunu belirten Pazarkaya, “Bu şiirler insanların ruhuna dokunmuş, duygularının çevirisi olmuştur. Necatigil’in şiirini gücü yaşanabilirliğinden ve yaşamdan kaynaklanır. Kendi yaşamı da buna dahildir. Yaşam pınarı ya da pınarlarının imbiklenerek şiire akışı şiiri ile yaşamının örtüşmüşlüğü… Sahiciliği buradan gelir” diye anlattı.

Pazarkaya Necatigil’in şiirine ilişkin şu ayrıca saptamalarda bulundu: “Kitaplarından birinin adı ‘Evler’dir. Evler yaşamımızın kabuklarıdır. Dert, sıkıntı, sevinç bu evlerin içinde yaşanır. ‘Geçim’ isimli de bir şiir var. Geçim sıkıntısını da çok iyi bilir ve en iyi bildiği yaşantıyı anlatmıştır. Hep bir sevgi yansır şiirlerine. En hüzünlü, dertli satırlarında bile sevgiyi bolca sunmak ister. Kadınlar ve çocuklar şiirlerinin ana motiflerindendir. ‘Çocuklar’ şiirinde ‘Biz bu kadar eğilmezdik çocuklar olmasaydı’ der. 

1979 yılında yaşamını yitiren Necatigil’in söyleşisine öğrencileri ve kızı Ayşe Sarısayın Necatigil de katıldı. İzmir Kitap Fuarı’nda Necatigil konuşulmaya devam edilecek.

ÖNCEKİ HABER

BM’de ilk kampanyalı genel sekreterlik seçimi başladı

SONRAKİ HABER

Fahrenheit 451 yarım asır sonra yeniden

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...