'1 Mayıs birlikte kutlanırsa anlamlı olur'
İstanbulda metal ve tekstil iş kolunda çalışan kadın işçiler, 1 Mayıs’ın birlik içinde kutlandığı takdirde anlam kazanacağını belirtiyor.
Adile DOĞAN
İstanbul
Cemile, yaklaşık 6 ay önce tekstilde asgari ücret ile çalışmaya başlamış. Bir yıl boyunca iş aramış. “Aslında iş var ama patronlar çok ucuza çalıştırmak istiyor. Babamdan kalan maaş da geçimimize yetmeyince çalışmaya başladım” diyor. Şartların oldukça kötü olduğunu, zorunlu mesaiye bırakıldıklarını fakat bu mesai ücretlerinin yarısının bile ücretlerine yansımadığını söylüyor. Tekstil atölyesinde 90 kişi çalışıyor. İşçilerin yarısından fazlasını kadın işçiler oluşturuyor. İşçiler arasında 10, 12 yaşında aylık 300 liraya çalışan Suriyeli çocuk işçilerin de olduğunu belirten Cemile, “Halimizi soran yok, kimse denetlemeye gelmiyor” diyor.
Suriyeli işçilerin kendileri için bir tehdit olarak kullanıldığını ifade eden Cemile, “İşe gitmediğim bir gün için personel müdürü, işçilere kızdı ve ‘Zaten sizden kurtulmamıza da az kaldı’ dedi. Türkiyeli işçilerin yerine Suriyelileri çalıştıracakları da atölyede konuşuluyor” dedi.
1 Mayıs yaklaşırken taleplerini sorduğumuzda ise, öncelikle işçilerin birlikte mücadele etmesi gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Maaşıma zam istediğimde patron beni odadan kovdu. ‘Çok konuşma seni işten de kovarım’ dedi. Ama 90 kişi zam isteseydik başka olurdu.”
24 yaşındaki Melek, Tuzla Organize Sanayi’de 700 işçinin çalışığı metal fabrikasında çalışıyor. Ortaokulu bitirdikten sonra birçok işte çalıştığını fakat çalıştığı yerlerde sigortasının yapılmadığını belirtiyor. Çalışma koşullarını sorduğumuzda, “Üç vardiya çalışıyoruz, iş çok yorucu. Mesiye kalınca 16 saat ayakta çalışıyoruz. Dayanılır gibi değil. Bazı işçiler evlerine gitmeden üç gün üst üste çalışıyorlar. Yorgunluktan ötürü hep iş kazası yaşanıyor. Yoğun çalışmadan ötürü bayılan işçiler oluyor” diyor. Deneme süresinde olduğu için sürekli mesaiye kaldığını, sadece Pazar günleri izin yapabildiğini belirten Melek, 1 Mayıs’a ilişkin de şunları söylüyor: “Herkes işçilerin adına karar veriyor. 1 Mayıs işçilerin günüyse neden kimse işçilere bir şey söylemiyor? 1 Mayıs denilince aklıma Taksim geliyor. Ben gitmem Taksim’e. Neden illa Taksim diye diretiyorlar? Başka yerde olsa belki giderim.”
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
