11 Nisan 2016 00:56

Vergi kaçıran siyasilere rahat yok: İngiltere Başbakanı Cameron da zorda

Paylaş

Arif BEKTAŞ
Londra

Birçok devlet başkanının vergi kaçırmak için Panama’da paravan şirketler kurduğunu gösteren belgelerin medyaya sızdırılmasının ardından başlayan kriz, İngiltere’ye de sıçradı. İngiltere Başbakanı David Cameron, önce inkar etse de, babasına ait offshore şirkette hisseye sahip olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Bunun üzerine önceki gün binlerce kişi Başbakanlık konutu önünü işgal ederek Cameron’un istifasını istedi. Eylemler sürecek. 

Panama Belgelerinin kamuoyuna sızdırılmasından hemen sonra gözlerin döndğü Cameron, kendisinin hiç bir hesabının olmadığını söyledi. Sadece bir evinin olduğunu, onu da Başbakanlık konutunda oturduğu için kiraya verdiğini söyleyen Cameron, bir sonraki gün eşinin ve babasının hesaplarının olduğunu söyledi. Bu da halkı ikna etmeyince, babasının şirketinde hissesi olduğunu kabul etti. Bu açıklamanın ardından bir çağrı yapan çeşitli oluşumlar, bir gün içinde Başbakanlık Konutu olan 10 Downing Street önünde toplandı. Hep bir ağızdan “istifa” sloganları atan 5 bin kişi, Cameron’un bir konuşma yapmak için gittiği Holborn’daki bir konferans salonuna doğru yürüyüşe geçti. “Halkın vergilerini ne yaptınız” “Cameron hemen çık git” gibi sloganlarla yürüyen kalabalık, konferans salonuna geldiğinde Cameron daha yeni konuşmasını bitirmişti. Salonun etrafını saran kalabalıktan dolayı Cameron bir süre içeride mahsur kaldı. Daha sonra kalabalık tekrar başbakanlık önüne geldi.

Holborn’da konferans salonunda toplanan partililere seslenen Cameron, politik hayatında yaşadığı en zor hafta olduğunu ve bundan ders çıkaracağını söyledi. Cameron “Ne 10 Downing Street, ne de danışmanlarım bu konuda suçlular. Bütün sorumluluk benimdir” dedi.

GÖSTERİLER SÜRECEK

İzlanda Başbakanı Sigmundur Gunnlaugsson’un halkın baskısıyla istifa etmesi, İngiliz halkını da cesaretlendirdi. Başbakanlık önünde gösteriler süresiz bir şekilde yapılacak ve Cameron istifa edene kadar sürecek. Gösteriler esnasında yapılan konuşmalarda, “devlet borcu ve bütçe açığı var” diyerek kesintilere devam eden böyle bir hükümetin ve zenginlerin, emekçileri yoğun vergi baskısı altında tutarken, kendilerinin vergi ödemedikleri gibi, halkın vergilerini de böyle şirketlere aktardıkları belirtilerek, hükümetin derhal istifa etmesi gerektiği söyledi. Bir çok grup, Londra dışında yaşayan emekçilere de çağrıda bulunarak Cameron’un alaşağı edilmesi için eylemlere destek vermesi istendi.

23 Haziran’da yapılacak Avrupa Birliği referandumu öncesi, parti içinde bir kaç grubun çıkması ve Cameron’a açık muhalefet yapmaları, zaten Cameron’u zora sokmuştu. Babasının paravan şirketinde hissesinin olmadığını söyledikten sonra, yalan söylemiş olması da Cameron’u daha fazla sıkıntıya soktu.

BAKANLAR DA ŞÜPHELİ

Cameron hükümetinde yer alan bakanların milyonerler olduğu daha önce defalarca yazılmıştı. Cameron gibi bakanların da hesapları olabileceği tahmin ediliyor. Bunun üzerine ulusal televizyon kanallarından olan Channel 4, bakanlara hesaplarının olup olmadığını sordu. 3 bakan ‘hayır’ cevabı verirken 18 bakan cevap bile vermedi. Bunun da kamuoyunda duyulmasının ardından, Cameron ve hükümetinin zor günler yaşayacağı tahmin ediliyor.

EMEKÇİLERE SALDIRILAR SÜRÜYOR

Bir araştırmaya göre, İngiltere’deki en zengin 100 kişi varlıklarını ve gelirlerini son 6 yıl içinde iki katı arttırmış. Bunun karşısında ise emekçilerin gelirlerinde yüzde 18 azalma olmuş. Buna rağmen, geçtiğimiz günlerde açıklanan yeni bütçe ile yeni kesintiler kapıda. Sosyal yardım alan bir kişinin yıllık aldığı yardımın 5 bin 100 sterlinden, 2020 yılına kadar 2 bin 800’e düşürülmesi planlanıyor. Bu da Cameron Hükümeti’nin emekçiler üzerindeki baskı ve sosyal kesintilere devam edeceğini gösteriyor.

HANİ HERKES İÇİNDEYDİ?

Başbakan David Cameron, iktidara geldiği ilk günden itibaren, 2007-2008 krizini aşmak için herkesin payına düşeni yapması gerektiğini söylüyordu. İşçi ve emekçilerin maaşları donduruldu, kamu emekçilerinin maaş zammı yüzde 1 ile 2020 yılına kadar dayatıldı. Fakat, McDonalds, Starbucks, Amazon, Boots, Google gibi firmalar bir kuruş vergi vermemeye devam ediyorlar. Gerekçe ise, ana merkezlerinin başka ülkelerde olmuş olması.

Görülen o ki, herkes bu işin içinde değil, Yani krizi sadece emekçilerin sırtından aşmaya çalışıyorlar. Bu şirketler vergi vermezken, Cameron da vermemek için, babasının şirketini kullanmış. Bütün bunların açığa çıkmasının ardından Cameron zor günler yaşayacak. Binlerce kişi Başbakanlık önüne çadır açıyor. İstifa edene kadar da orada duracaklarını söylüyorlar.

ÖNCEKİ HABER

MNG Kargo’da Karsan-İş baskısı devam ediyor: Müdürlerin örgütlediği sendika bize ne verecek?

SONRAKİ HABER

Mısır, Suudi Arabistan’ın parasına teslim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...