10 Nisan 2016 09:24

Mimarlık dışında her şey: Duende Dergi

Paylaş

Elif TURGUT
İTÜ

İTÜ Mimarlık Fakültesi Taşkışla'da elden ele Duende adında bir dergi dolaşıyor. "Bu dergi, mimarlık konuşmaktan sıkılanlardan oluşan bir yayım." cümlesi ile başlıyor sayfaları. Şimdiye kadar iki sayı çıkarmış olan bu dergiyi biz de merak ettik ve havanın güzel olduğu bir gün orta bahçenin çimlerinde oturup Duende dergisi ekibinden Cem Ozan Çetintaş ve Pelinsu Karagöz ile çıkardıkları dergi üzerine sohbet ettik. Öncelikle DUENDE dergisinin nasıl oluştuğundan, nasıl bir dergi olduğundan biraz bahsetmelerini istedik. Cem sürekli mimariyle alakalı konuşmaktan başka şeylerden konuşamamaktan tartışamamaktan sıkıldığını ve arkadaşı Kenan Koska'yla 'ne yapsak' diye konuşurken bir dergi çıkarma fikrinin ortaya çıktığını söyledi. "Mimarlık dışında her şey" fikri de buradan geliyormuş. Okuldaki çevrelerine anlatarak bir ekip oluşturmuşlar. "Bizim okuldan olmayanlar da, okuldan olanlar da istediğini yazıyor, çiziyor, yolluyor biz de dergide paylaşıyoruz. Aslında bir duvar işlevi görüyor." diyor Cem. Pelinsu, ulaşmak istedikleri kişilerin sadece mimar ya da mimarlık okuyanlar olmadığını, ekibin tamamı mimarlık öğrencisi olsa bile okul dışından yazı gönderenler yine de olduğunu söylüyor. 'Duende'nin ne demek olduğunu soruyoruz. İzlenilen bir filme, bakılan bir sanat eserine, okunan bir kitaba, her şeye duyulan çok yoğun bir haz anlamına geldiğini söylüyor arkadaşlar. Pelinsu bu haz olmasaydı bu kadar nitelikli işlerin çıkmayacağını, insanların içindeki potansiyellerin ortaya çıkmayacağını ve ismin çok uygun olduğunu söylüyor. 

OKUR DERGİNİN KONSEPTLİ İLE KENDİSİ BAĞ KURUYOR

Biraz da derginin içeriğinden bahsetmek istiyoruz. Cem her sayı için bir konsept belirlediklerini ama gönderilen yazıların bu konseptle birebir alakası olması gerekmediğini söylüyor. Pelinsu ise konseptleri sınırlayıcı bir amaçla koymadıklarını, zaten çıkan sayıya baktıklarında dergiyle o konseptin çok görünür bir bağlantısı olmadığını vurguluyor. "Mesela konsept zamanken, kendi yazım kar ile ilgiliydi. Ama karın zamanla büyüyüp çığa dönüşmesinden bir bağlantı kurmuştum." diyor ve konsept koymanın yazıları okuyunca o konseptle farklı bir şekilde bağlandığını görmek ya da okurun kendi kafasından böyle bir bağlantı kurmasını sağladığını ve bir kelimenin herkes için ne kadar farklı anlamlara geldiğini görmemizi sağladığını söylüyor Pelinsu. 

'BİR ŞEY YAPMA' İSTEĞİNE BAHANE OLSUN

Biraz mimarlıktan sıkılmak konusuna geri dönmek ve üzerine konuşmak istediğimizi söyledik. Mimarlıktan sıkılmasının sebebinin okulda herkesin bir noktadan sonra sürekli aynı şeyleri konuşuyormuş hissi uyandırdığını, konferanslar, jüriler, projeler derken farklı şeyler üzerine tartışılmadığını söylüyor Cem. Duende'nin onlar için bir kaçma noktası olduğunu söylüyorlar. "Bir proje üzerinde çalışırken hele de sevdiğimiz keyif aldığımız bir projeyse hep onu düşünüyoruz, yürürken bile düşünüyoruz; sürekli ve o yüzden belki de hep bir yerde tıkanıyoruz. Bence bunu düzeltmenin bir yolu da başka şeyler düşünmek. Okula yardımcı bir şeye de dönüşüyor bu açıdan benim için." diyor ve "Zaten herkesin de bu kaçışa ne kadar ihtiyacı olduğu da ortaya çıktı, herkes çok istekli başladı bu işe." diye tamamlıyor Cem'i Pelinsu. Son olarak ilerde dergiye ilişkin planlarından bahsediyorlar. "Keşke herkes her yerden bir yazı gönderse dergiye".  Derginin sadece yazı içerikli olmadığını bir çok şeyin yapılabileceğini ve herkesin içindeki bir şey yapma isteğine bir bahane olsun istediklerini söylüyorlar. Teşekkür edip arkadaşlarımızla sohbeti bitiriyoruz. 

Okumak isterseniz: http://duendedergi.com/


OKUL DESTEĞİ OLURSA SANSÜR DE PEŞİNDEN GELİR Mİ?
Derginin belli bir periyodu olup olmadığını merak ediyoruz. Şu anda 2 ayda bir çıkardıklarını ama kesin bir tarihi olmadığını söylüyorlar. Korku konseptli 3. Sayılarını nisanda çıkarmayı planlıyorlarmış. Dağıtımını sadece Taşkışla'ya değil bazı kafelere de yaptıklarını söylüyorlar. Ama dergiyi çok sayıda basamadıkları için dağıtımını da çok istedikleri gibi yapamıyorlar. İTÜ öğrencileri olarak çıkardıkları bu dergiye okulun basımına destek olup olmadığını soruyoruz. Özellikle okuldan yardım almayı ya da sponsoru tercih etmediklerini çünkü derginin üzerinde okulun logosu ya da herhangi bir yerin logosunun olmasını istemediklerini; ama okuldan bazı akademisyenlerin okulda bu tarz çalışmalar görmek istedikleri için destek olduklarını anlatıyorlar. Okuldan destek alıp okula bağlanınca okulun sansür uygulamak isteyebileceğini, "bu olmaz, bunu kaldırın" diyebileceğini, sınırlamak isteyebileceğini düşünüyorlar. 

ÖNCEKİ HABER

Kendini kanıtlamış bir mucit: Nikola Tesla

SONRAKİ HABER

Meryem'le tanışmak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...