Güneşi daha güzel doğan yerlerde...
Özge TAN
Şair Abay Konanbay Anadolu Lisesi
İstanbul
Kendi sonunu yazan bir insan düşünün. Yazdığınız her öykü sizi ölümünüze yaklaştırsaydı yazmaya devam eder miydiniz? Sizden geriye bir beden yerine bir şiir kalmasına razı olur muydunuz? O oldu. Sabahattin Ali’nin ölümü kendisini ölüme götüren yazılarına benzer aslında. Onun hikayelerindekine benzer bir hüzün doldurur insanın içine. Bazı insanlara güzel gülüşler bahşedilmez. Dünyanın iki savaşını görecek yıllarda, dünyayla savaş vererek yaşayan biri için güzel gülüşler israf edilmiş bir bağış olurdu zaten.
ÖĞRETMEN, GAZETECİ VE BABA
Komünizm propagandası yapmakla suçlanıp içeri atılan Sabahattin Ali, bir öğretmendi; öğrencilerine paylaşmayı öğretecekti. Bir gazeteciydi; doğruları yazacaktı. Bir babaydı; “Filiz hiç üzülmesin” diyecekti. Ama o gittikten sonra Filiz’ini çok üzeceklerdi. Biliyordu zaten, onurlu olmak zor işti.
Sabahattin Ali; öğrencilerinin hayranlığını kazanmış bir öğretmen, halkının çilesini görmezden gelmeyip bu acıyı kaleminden damlatan bir yazar, aşkı tarlada yeşertmişcesine doğal ve Anadolu ruhuyla yazan bir şair ve Aziz Nesin ile meydanlara çıkıp kendi gazetelerini kendileri dağıtarak dönemin en çok satan gazetesini geride bırakmış bir gazeteci.
KALEMİ KIRILMA PAHASINA
İnsanlar onu anlamadıkça o daha çok yazdı. Çünkü o bir mektubunda “Bilhassa bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne kadar acı oluyor yarabbi” yazacak bir yalnızlık taşıyordu içinde. Dönemin egemenlerinin Sabahattin Ali’ye söyledikleri tek şey vardı aslında ‘bırak o kalemi elinden yoksa kalemini kırarız’
Kaçmak için kendine bir kamyon aldığı şehirde, Urfa’da çekilmişti son fotoğrafı. Filiz görünce “Babam, babama benzemiyor” diyecekti. Babası Filiz’den koparılmıştı. Filiz, Sabahattin Ali’nin ruhuydu ve ondan çekilmişti. Oysa Kırklareli sınırında “Güneşin daha güzel doğduğu yerlere gidiyorum” demişti. Sabahattin Ali, bedeni nereye gömülü olursa olsun bence gitmek istediği yerlere vardı; güneşi daha güzel doğan yerlere…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
