Kayseri’de 18 yıllık metal işçisinden çağrı: 1 Mayıs’ta işçiler güç gösterisi yapmalı!

Üç çocuk babası, 18 yılını metal fabrikalarında harcamış bir işçi Mehmet Usta. Son dönemde yaşanan gelişmeler, işçilerin durumu ve ne yapılması gerektiğine dair sohbet ediyoruz. İşçilerin çok sağlıklı ortamda çalışmadığını anlatarak başlıyor sohbete: “Metal sektörünün kronik hastalıklarından bir tanesi bel fıtığıdır. Bunun sebebi de çalışma koşullarından kaynaklanıyor. Patron, ‘önce iş sağlığı’ diyor ama ‘İşçinin ameliyat olması durumunda işe devam edebilirdi’ de diyor. Hatta rapor alma durumu olmasa işçiyi işten çıkartıyorlar.” 

‘PATRON İÇİN DEĞİL, İŞÇİ İÇİN SENDİKA!’

İşçilerin sağlık durumlarının hiçe sayılması, işyerlerinde önlemlerin alınmamasının patronların daha çok kâr hırsından kaynaklandığını söylüyor. Mehmet Usta şöyle devam ediyor: “Fabrikada, bu iş güvenliğinin sağlanması, işyerlerinde işçilerin taleplerinin gerçekleştirilmesi için, işçinin yanında olup destek vermesi gereken sendikaların olması gerekiyor.” 

Ama sendikalardan da şikayetçi Mehmet Usta: “Kayseri’de fabrikalarda sendika çok yok. Olanların yüzde 99’u patronun kendi getirdiği sendika olduğu için işçilerin mücadelesini yürütmüyor.  İşçiler de birlik olup mücadele etmediği için sendikayı da aşamıyor patronu da.” Kayseri işçilerinin, “Sendika nedir?”, “Mücadeleci sendika nasıl olmalı?” gibi sorulara cevap arayıp bulamadığını anlatan Mehmet Usta, “Önümüzde bir Boydak örneği var. Boydak işçileri, işçiden yana bir sendikaya sahip olmadığı için büyük baskı altına alındılar öncü işçiler işten çıkarıldılar. Ama ona rağmen sendika ve patrona şekil verdiler” diye konuşuyor. 

İŞÇİLER DENEYİMLERİ GÖRMELİ, DERS ÇIKARMALI!

Kayseri’de Ortadoğu Döküm Sanayi (ODS) işçilerinin de verdiği mücadelenin örnek teşkil ettiğini söyleyen Mehmet Usta, “Kendi aralarında birliğini kurdular. Sendikayı getirdiler. Birliklerini hâlâ korudukları için sendikaya da hakim anlayışı kendileri getirme iddiasını taşıyorlar” diyerek Renault işçilerinin deneyiminin de işçilerin her zaman gözünün önünde durması gerektiğini ifade ediyor. 

İstanbul ve Kayseri işçisi arasında kıyas yapan Mehmet Usta şunları söyledi: “İstanbul’daki işçilerin, yaşadıkları birikimlerle ve okuduklarıyla örgütlü yapıları Kayseri işçilerine göre biraz daha iyi diyebilirim. Ama patron kafası olarak değişen hiçbir şey yok mantık her zaman aynı. Türkiye’de hatta dünyada nereye giderseniz gidin patron kafası aynı. Kârı patron alır eziyeti işçi çeker.” 

‘İŞÇİ SORUNLARI POLİTİKADAN BAĞIMSIZ DEĞİLDİR!’

İş güvenliği, sendikal sorunlara kadar birçok sorunun ülkedeki politikalarla bağımsız tutmak doğru olmayacağını ifade eden Mehmet Usta, “Ülkede birçok savaş politikası yürütülüyor. Savaşlar hiçbir zaman işçi sınıfını çıkarına bir şey katmamıştır. Savaşlar her zaman zenginlerin çıkarını sağlamıştır. Medyada gördüğümüz gibi Sur’u, İtalya’nın bilmem ne kenti yapacağız diyorlar. Burada çıkar kimin! İşçi sınıfının değil tabii oraya o işi yapacak tonla para kazanacak olanlarındır” diyor. Çatışmalarda yaşamlarını yitirenlere dikkat çeken Mehmet Usta, “Türk-Kürt fark etmiyor hepsi insan-hepsi gariban” diyerek çatışmasızlık ortamının bir an önce sağlanmasının işçiler için en iyisi olduğunu ifade ediyor.

Asgari ücretin 1300 TL olmasını da değerlendiren Mehmet Usta, “Zam yapıldıktan sonra, kaşıkla verilip kepçeyle alındığını gördük. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, kiralık işçilik gibi konular gündeme geldi. İşte bütün bu sorunlar özünde politikaya-siyasete” dayanıyor diyerek işçilerin siyasetle daha haşır neşir olması gerektiğini belirtiyor.  

Birçok işçinin kıdem tazminatı konusunda, “Kıdem tazminatı bizim güvencemizdir bunu devletin eline vermeyiz” dediğini söyleyen Mehmet Usta, “Kiralık işçilik artık hiç kimsenin iş güvencesinin kalmadığını gösteriyor. Bu bağlamda işçi sınıfının 1 Mayıs’ta bir güç gösterisi yapması gerekiyor. Savaş sürecinin yaşandığı süreçle birlikte işçi sınıfının geldiği durum bakımından bu 1 Mayıs’ın önemi çok daha fazla” diyerek 1 Mayıs’ı mücadele günü olarak geçirmeye çağrı yaptı.