06 Nisan 2016 00:36

Bir gün sevinmeyi bile çok gördünüz bize

Başbakanın taşeron açıklamasını dinleyince sevinçten ağladıklarını söyleyen taşeron işçi soruyor: ‘Neden işçininduygularıyla oynadınız?’

Paylaş

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan taşeron işçi

Sayın Başbakanım,
Kim demişti ki size böyle bir açıklama yapın diye... Ne güzel taşeron boyunduruğu altında eziklik içinde yaşayıp gidiyorduk. Baskılara, aşağılanmalara, hakaretlere ve kimi zaman şiddete bile bağışıklık kazanmıştık. Onlar, kadro güvencesi altında gelecek ile ilgili planlar yaparken bizler, hayallerimizi de küçültmüştük mutlu olmak için.
Bir gün irkildik bir haber ile... Olamaz dedik, sanırım yanlış anladık dedik. Ama evet evet aynen öyle diyordunuz “Asıl iş, tali iş ayrımı olmaksızın herkesi kamuda kadroya alacağız” diye. Defalarca dinledik internetten konuşmanızı. Doğruydu. “Aman Allah’ım yaşasın!” dedik. Sevinçten ağlayanlarımız bile vardı. Hemen telefonlara sarıldık bu sevincimizi sevenlerimiz ile paylaşmak için. Haberi olanlar haberi olmayanlardan müjdelik istiyordu. Artık biz de gelecek kaygısı olmadan planlar yapabilecektik.
Ama şokkkkkkk!..
Bir gün sevinmeyi bile çok gördünüz bize. Arka arkaya açıklamalar gelmeye başladı. Yok efendim işin aslı öyle değil, yok efendim özel sözleşmeli personel olacaksınız. Ne demekse artık. Yok efendim sınav olacaksınız. İdari amiriniz performansınıza göre değerlendirme yapacak vb...
En son da Maliye Bakanımızın nakavt eden son vuruşu geldi. Neredeyse “Keşke taşeron olarak kalsaydık” diyecek duruma getirdiniz.
Neden bizim duygularımız ile oynadınız. Neden ölçüp tartmadan böyle bir vaatte bulundunuz. Eski siyasetçilerin yaklaşımını andıran sahte vaat kokusu ile niçin bizi geçmişe taşıdınız? Biz size güvenmekten başka ne yaptık?
Yapmış olduğunuz açıklama; hizmet alım personeli çalıştırıp yüzde 18 KDV ödememek için sahte fatura beyanı gösterip işverenin cebine gidecek olan paranın devlete kalacak olmasından başka ne işe yaradı?
Yine olan bize oldu.
Nasıl kendimize geleceğiz şimdi? Kaybolan güven duygumuzu yeniden nasıl kazanacağız?
Biz devletimizi, onun adaletini yanımızda istiyoruz.
Şimdi çıkın ve bu işi toparlayacak doyurucu bir açıklama yapın. Ok yaydan çıktı artık.
Ne demişler “Söz ağızdan çıkana kadar senin esirin, ağızdan çıktıktan sonrada sen onun esiri olursun,”
Diyeceğim budur!