04 Nisan 2016 00:53

Öz Sağlık-İş ve taşeron şirket işçilere ‘Taşeron kalmak istiyoruz’ dilekçesi imzalatmak istedi

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan taşeron işçilerin üye yapıldığı Öz Sağlık-İş sendikası ve taşeron firma patronu, işçilere zorla 'Taşeron kalmak istiyoruz' yazılı dilekçelere imza attırmak istedi. Dilekçelere ve kadro adı altında sözleşmeli çalışma dayatan hükümete tepki gösteren işçiler, 'Herkesin taşeron işçiden bir çıkarı var. Taşeron işçiyle gerçekten ilgilenen yok' dedi.

Paylaş

Ferhat KİŞ 
Kayseri

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan taşeron işçilerin üye yapıldığı Hak-İş’e bağlı Öz Sağlık-İş ve taşeron firma patronu işçilere zorla “Taşeron kalmak istiyoruz” yazılı dilekçelere imza attırmak istedi. Bir yanda hükümetin özel sözleşmeli personel statüsü ve geçmiş haklarından feragat etme dayatması, öbür sanda sendikacıların ve taşeron firma patronunun baskısı altında kalan işçiler yaşananlara tepkili: “Herkesin taşeron işçiden bir çıkarı var. Herkes çıkarının derdinde. Taşeron işçiyle gerçekten ilgilenen yok.” Tepki çeken dilekçenin Başhekimin talimatıyla toplatıldığı bildirildi. 

Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin güvenlik, temizlik, yemek işlerini yapan Par Grup bünyesinde taşeron çalışan işçiler sendika ve taşeron firma tarafından toplantıya çağrıldı. Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya katılan işçilere sendika ve taşeron firma, hükümetin getirdiği yeni statünün kötü koşullar getirdiğine ve taşeron kalmaları için ikna etmeye çalıştı. İkna çalışmalarının ardından sendikanın ve taşeron firma yöneticilerinin birlikte hazırladığı ve Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Maliye Bakanına gönderileceği belirtilen dilekçelerin işçiler tarafından imzalanması istendi. Söz konusu dilekçelerde “Biz taşeron koşullarında iyiyiz. Haklarımız yerinde. Kadrolu işçilerden ve 657’ye tabi memurlardan bile daha güvenceliyiz. Şimdi bizim bu iyi koşullarımızı elimizden almak istiyorlar. Biz kadroya geçmek istemiyoruz. Taşeron kalmak istiyoruz” ifadeleri yer aldı.

'İŞÇİYİ ÇARESİZ BIRAKTILAR'

Hükümetin tüm taşeron işçiler kadroya geçecek sözünün boşa çıktığını söyleyen bir taşeron temizlik işçisi, işçilerin açıklanan özel sözleşmeli personel statüsüne iyi bakmadığını söyledi. İşçi şöyle devam etti: “Hükümet işçiye kadro sözü verdi. Ama bizim beklediğimiz kadro bu değildi. Biz gerçekten bir kadro bekliyorduk. Şimdi getirilen şey geçmiş haklarımızı elimizden alıyor. 10 yıldır çalışan işçiler var ve bu işçilerin kıdem hakkı elinden alınıyor. Ayrıca herkesin işe devam edip etmeyeceği belli değil. İşçiler bu yüzden de tedirgin. Sonra 3 yılda bir sözleşme imzalanacak. Mülakat yapılacak. Böyle bir kadro açıklanması işçinin elini kolunu bağlayıp çaresiz bıraktı.” 

'HERKES ÇIKARININ DERDİNDE'

Toplantı ve imzalatılan dilekçelerle ilgili gazetemize görüş veren başka bir işçi ise herkesin taşeron işçi üzerinden rant sağlamaya çalıştığına dikkat çekerek, “Hükümet bizden oy almak için söz verdi. Şimdi ne olduğu belli olmayan bir kadro açıkladılar. Taşeron firma iş kaybedecek diye korkuyor. Sendika üye kaybedecek diye korkuyor. Herkesin taşeron işçiden bir çıkarı var. Herkes bu çıkarın derdinde. Ama taşeron çalışan işçi ile gerçekten ilgilenen yok. Soruna gerçek bir çözüm sunan yok. Şimdi yıllardır kadro bekleyen işçiler olarak biz taşeron mu kalalım, geçmiş haklarımızdan vazgeçip güvencesiz bu kadroya mı geçelim bilmiyoruz. Her ikisi de çıkarımıza değil.”

‘BİZ KADRO İSTİYORUZ’

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde uzun süredir çalışan başka bir işçi ise aynı taşeron firma bünyesinde çalıştıklarını ama henüz böyle bir dilekçenin kendilerine gelmediğini dile getirdi. Kendilerine getirilmeleri halinde imzalamayacaklarını ifade eden işçi, yıllardır bekledikleri kadrolu çalışmanın şimdi derin bir endişeye dönüştüğünü kaydetti. İşçi şunları söyledi: “Biz taşeron çalışmak istediğimizi söylemiyoruz. Kadrolu çalışmak istiyoruz. Geçmişte bir yürüyüş yaptık Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Valiliğe kadar. Bu yürüyüşü taşeron kaldırılsın tam hak eşitliğinde kadroya geçelim diye yaptık. Şimdi sendika ve taşeron firma uyanıklık yapıp işçiyi yanında tutmaya çalışıyor. İşçiler, hastanelerin asıl işlerini yapıyor. Kadroya alınıp iş güvenceleri verilmelidir.” 

‘KADRO DEĞİL, KADRO ALDATMACASI’

DİSK Kayseri Bölge Temsilcisi Cumali Sağlam: Biz buna kadro demiyoruz, kadro aldatmacası diyoruz. Çünkü hükümetin getirdiği kadro değil. Kadro dediğin işçiyi bir kere işe alırsın bir daha sözleşme, sınav bilmem ne yapmazsın. Şimdi kadro dedikleri şey taşeron işçinin durumunda bir değişiklik yapmıyor. İşçi 3 yılda bir sınava tabi tutulacak. 10 yıldır çalışan işçiye kıdeminden vazgeç, haklarından vazgeç diyorsun. Yerine ne veriyorsun? Hiç. 10 yıldır çalışan işçinin geçmiş haklarını vereceksin. Gerekirse firmalara ödeteceksin. Bir de zaten bu işçi çalışıyor. Yani bu işi yapabiliyor. Neden tekrar sınav, mülakat yapıyorsun? Taşeronda iken çalışabiliyor da kadroda mı çalışmayacak? Öyle bir kadro açıklıyorlar ki, işçi taşerona sarılıyor maalesef. Burada yaşanan da bu. Sendika da zaten firmanın sendikası olunca işçiyi taşerona yamıyor.

ÖNCEKİ HABER

Her ülkede bir Suriye hikayesi

SONRAKİ HABER

Sendikalar ve emek örgütleri 1 Mayıs öncesi bir araya geldi: Geri adım atmak yerine ortak mücadele etmeliyiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...