Hozatlılar çatışmalı süreçten tedirgin; Artık barış istiyoruz

Kemal ÖZER
Dersim

Bölge’de savaş sürecinin yeniden başlamasının ardından Dersim’in Hozat ilçesinde de halka dönük baskılar arttı. Özellikle son bir ayda birçok kişinin gözaltına alındığı ilçede yaşayanlar endişeli. ‘90’lı yıllarda göç etmek zorunda kalanların çözüm sürecinde topraklarına dönerek evlerini yeniden inşaa etmeye başlayanlar da tırmanan savaş nedeniyle tedirgin.

İlçedeki duruma ilişkin konuştuğumuz Emek Partisi (EMEP) Hozat İlçe Başkanı Erdem Ulaş Çelik, çözüm sürecinde ilçede bir rahatlama yaşandığını, barışın alt yapısının oluşmaya başladığını ve insanların bir araya gelerek tartışmalar yürttüğünü hatırlatarak, “Geriye dönüşler de başlamıştı. Çatışmaların durmasıyla birlikte ilçeye bir canlılık gelmişti. Çatışmaların yeniden başlaması, barışın sona ermesi ilçede bir tedirginliğe neden oldu” dedi. 

HOZAT’A DÖNECEK OLANLAR VAZGEÇTİ

Hozat’ta gözaltılar başladığını, polisin evlere baskınlar düzenlediğini söyleyen Çelik, bildiri dağıtanların, gençlerin gözaltına aldıklarını belirtti. Çözüm süreciyle birlikte göç ettikleri yerlerden Hozat’a dönmeye hazırlananların bundan vazgeçtiğini belirten Çelik, “Tedirginlik ve korku başladı ilçede. Bize düşen görev barışı yeniden gündeme getirmek. Bu konuda çaba göstereceğiz. Korkup, susmayacağız. Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de çatışmalarda insanlar ölüyor. Bodurum katlarda katliamlar yaşanıyor. Aynı şeyler burada da yaşanabilir. Tüm siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, yerel yönetimler bir araya gelmeliyiz ve barış sürecine tekrar dönülmesi için mücadele etmeliyiz” dedi.

SİLAHLAR BİR AN ÖNCE SUSMALI

Hozat Belediye Başkanı Celaleddin Polat da çözüm sürecinin tüm kesimlerde heyecan yarattığını belirterek, “Ekonomide canlanma vardı, köylere geriye dönüşler başlamıştı. Hata dışarıdaki insanlar, buralara yatırım yapmak için arazi, arsa arıyordu. Ancak çatışmaların başlamasıyla birlikte huzursuzluk, tedirginlik de yeniden başladı” dedi. İlçe esnafının ciddi sıkıntılar yaşadığını dükkanını kapatanlar olduğunu söyleyen Polat, “Çatışmaların ülkeye verdiği zarar ortada” dedi. İnsanların barıştan yana olduğunu söyleyen Polat, “Bütün partiler üzerine düşeni yapıp, Meclis’te barış için gereken adımları atmalı” dedi. 

Bölge’deki yerel yöneticilerin çatışmaların yarattığı sıkıntıları hat safhada yaşadığını belirten Polat, “İnsanlar iş için, ekmek için geliyor. Durum çok vahim . Silahların bir an önce susması gerek” dedi. Düşüncelerin özgür olması gerektiğini söyleyen Polat, “Farklı inançlar üzerinde baskı olmamalı. Bir etnik kökenin, diğer etnik kökene tahakkümü olmamalı. Bu ülkede özgürlük, barış, eşit yurttaşlık hakkı olmalı. Dağdaki gencin, polisin, askerin birbirini yok etmesi bu ülke için büyük zarar” dedi. Avrupa’daki bir kentle Hozat’ın kardeş belediye olduğunu söyleyen Polat, “Onlar buraya gelecekti, biz oraya gidecektik. Ön koşular hazırlandı, o ara çatışma süreci başladı ve gelemediler. Biz gitmek istedik ama gönderdikleri cevapta çatışmalar nedeniyle kardeş belediye olmaktan vazgeçtiklerini söylediler. Biz kendi yaramızı kendimiz sararız. Çatışmasızlık sürecinin olumlu yönlerini hep birlikte gördük. Şimdi ‘ben mutluyum’ diyen çok az insan vardır. Bu huzursuzluk, mutsuzluk batıya da yansıyacaktır. Tüm ülkeye huzur gelmesini istiyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes barış için mücadele etmeli” şeklinde konuştu. 

BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUZ

Elazığ’da su işlerinden İşçi emeklisi olan Hüseyin Aktaş da çözüm süreciyle birlikte insanların köylerine geri dönmeye başladığını belirterek, “Ben de geldim, burda ev yaptım. Yerleşmek istiyorum. Bura benim memleketim, burada yaşamak beni mutlu ediyor. Benim gibi dışarıda yaşayan insanlar gelip ilçede, köylerde ev yaptı yerleşmek için” dedi. Savaş sürecinin yeniden başlamasının kendilerini tedirgin ettiğini belirten Aktaş, “Bu ortam herkese zarar veriyor. İnsanlar geri dönmenin yollarını arıyor. Avrupa’daki insanlarımız her sene izinlerini burada geçiriyorlardı. Ama bu yıl gelmeyeceklerini söylüyorlar. Hepimiz tedirginiz. Savaşın durmasını istiyorsak bunun için güçlü bir muhalefet oluşturmalıyız. Savaştan kim mutlu olurki. Barış içinde yaşamak istiyoruz” dedi.