04 Nisan 2016 01:30

Karnımız doymadan zorla çalıştırılıyoruz

Paylaş

Ülker işçileri
Gebze

Biz Ülker’in Gebze’daki bisküvi fabrikasında çalışan işçiler olarak, fazla mesailerin zorunlu kalınmasını istemiyoruz. Bir personel kanuni hakkını kullanıp mesai bitiminde paydos etmek istediğinde yerine çalışacak bir personel bulması isteniyor. Aksi takdirde izin verilmiyor. Dışarıdaki özel işlerimizi haledemiyoruz ve bu durumda mağdur oluyoruz. 

Sendika (Öz Gıda-İş) kesinlikle biz işçilerin tarafında değil. Tamamen işverenle birlikte hareket etmektedir. 2015 sözleşmesinde sendika işçiyi, her zaman olduğu gibi yarı yolda bırakmıştır. Sendika işçilerin talebini almadan, kendi iradesiyle hareket edip işverenin sözleşmesini kabul etti ve kıdem farkını ortadan kaldırdı. Fabrikaya yıllarını vermiş personelle yeni işe alınan personelin bir tutulması bizleri üzüyor ve mağdur ediyor. Sendika ve yönetimdeki görevliler tamamen kendi hemşehrilerini üst düzeyde koruyup kolluyor. Yani onlarla kalanlarını bir tutmuyor. Bu durum ciddi şekilde biz çalışanlara huzursuzluk ve rahatsızlık veriyor. 

Yemekler konusunda da ciddi rahatsızlıklar yaşıyoruz. Mesela yemeklerinin maliyetini düşürmek için haftanın yarısında masadan yeterince doymadan kalkıyoruz. Zorunlu mesaiye kaldığımız zaman simit poğaça yerine yemek ve sağlıklı menüler verilebilir. Bu tamamen ucuza mal etmek için. Biz karnımız doymadan zorunlu çalıştırılıyoruz. Ôğlen yemeği ile akşam yemeği arasında ciddi şekilde fark var. Sebebi ise müdürler ve üst düzey yöneticiler. Gece verilen kahvaltı kalitesiz ve yetersiz gelmektedir ve bu konuda sendikanın hiçbir şekilde bu konuya müdahil olmaması genel olarak ciddi şekilde rahatsızlık veriyor. Kalitesiz menüler işçilere sunuluyor. Tüm bu sebeplerden dolayı işe alınan personel çalışma ortamına bakarak yılını doldurmadan işten ayrılıyor ve fabrikada personel sıkıntısı yaşıyoruz. 2 veya 3 kişinin yapacağı işi bir kişiye yaptırılıyor. Öz Gıda-İş bu konuyu hiç bir şekilde üstlenmiyor. 

Bur de sendika tarafında etkinliklerin tümü ücrete tabi tutuluyor.

Sendikaya kesilen işçi aidatlarına rağmen işçi yararına herhangi bir düzenleme yapılamıyor. Düzenlen etkinliklerin bedeli tekrar talep ediliyor. Sendikaya kesilen 700 işçinin aidatının akıbeti hiçbir şekilde işçiye aktarılmıyor. Sendikaya sunulan sıkıntılar hiçbir şekilde çözülmüyor. Genel müdür ne derse sendika onu yapıyor ve uyguluyor. İşçilerin borçları ve kredi borçları olduğu için sendika ve işveren bunu bir koz olarak kullanıyor. Bu sebeple kimse rahatsızlığını dile getirmeye cesaret edemiyor, dile getirdiği zaman da çalışma yeri değiştiriliyor ve ağır işlerde çalıştırılıyor. Mobbing ve psikolojik baskılar yapılıyor. Biz Gebze Ülker Bisküvi Fabrikası işçileri olarak bu emek sömürgeciliği yapan sendika ve yöneticileri burada istemiyoruz. Bu düzensiz gidişata dur demek ve ücretlerin insanca yaşanacak düzeye çıkarılması için tüm Ülker işçilerini birlik olmaya çağırıyoruz. 

ÖNCEKİ HABER

Ensar’ın aklayıcısı RTÜK

SONRAKİ HABER

‘Maliyeti çok olur’ diyen başkan, bir gencin hayatı daha mı değersiz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...