23 Nisan 2012 14:49

Sorunlar gibi çözümler de ortaklaşmalı

İstanbul’da tekstil denildiğinde akla gelen yerlerden biri de Bayrampaşa’dır. İşçiler açısından da sorunların ortaklaştığı yerlerden biridir aynı zamanda. Çalışma koşulları çok ağır olan bu alandaki fabrika ve atölyelerden çorap işçileri bir araya gelerek uzun çalışma koşullarını, alınamayan zamları, s

Sorunlar gibi çözümler de ortaklaşmalı
Paylaş
Duygu Kurban

Toplantıya işçilerin haklarını anlatmak üzere Avukat Filiz Kuru Çarkı ile EMEP MYK üyesi Sabri Topçu da katıldı. Çarkı, atölye ve fabrikalardaki işçilerin sorunlarını tartışmak üzere bir araya gelinmesinin anlamlı olduğunu belirtti. Son dönemde işçilerin kazanılmış haklarına göz dikildiğine vurgu yapan Çarkı, bu hak gasplarına karşı  karşı işçilerin de haklarını bilmesinin önemli olduğunu söyledi. Toplantıda söz alan işçiler sık sık birlik olamamaya, güvensizliğe vurgu yaparken içlerinden biri bu durumu şöyle ifade etti: “Çorap işçileri bir araya gelmekten korkuyor. ‘Ahmet beni şikayet eder Ayşe beni şikayet eder’ korkusu var herkeste. Ama her şeye rağmen bir mücadele şart.Yaşadığımız en büyük sorun her bölgeye servis yok, yıllarca ücretlerimize zam alamıyoruz. Sorunlar ortaklaşıyorsa çözümlerimiz de ortak olmalı.”

2003 yılında çorap işçilerinin yaptığı direnişi anlatan bir işçi şöyle diyor; “ O dönem farklıydı deneyimli işçiler vardı, birlik vardı. Sorunlar daha sertti; 8 saat çalışma yoktu mesela 13 saat çalışma vardı.”

Toplantıya katılan işçiler 1 Mayıs’a birlikte gitme ve işyerlerine bunu taşıma kararı aldı.

SENİ MESAİN KURTARIR MI?

Atölye çalışanlarının durumunun da fabrika çalışanlarından farklı olmadığını anlatan bir atölye sahibi “Atölyeleri gezerken ne kadar çok kişi geleceğini söylüyordu bugün kaçı burada? Bir korku var, o korkunun aşılması lazım. Göze almadan başaramazsın. Buraya gelirken çağırdım ben, birçoğu mesaim var deyip gelmedi. Seni mesain kurtarır mı ya, senin bedenin gidiyor” sözleriyle duruma olan tepkisini dile getirdi.

Kendini ‘sermayesi olan işçi’ diye tanımlayan atölye sahiplerinden biri tartışmalarında çocuk işçiliğe dikkat çekerken, tepkisini de “ 12 yaşındaki çocuk 13 saat çalışıyor. Genelde bu çocuklar doğudan gelen çocuklar oluyor. Çocuk hiçbir şey bilmiyor.  9-10 kardeş oluyorlar; elde yok avuçta yok, anneye yollayacak, babaya yollayacak” sözleriyle ifade ediyor. Bütün bunların çalışma koşulları açısından önemli olduğunu ve kendilerinin de mağdur olduklarını anlattı.

MÜCADELEDEN BAŞKA YOL YOK

Toplantıya katılan Emek Partisi MYK üyesi Sabri Topçu da işçilere TÜMTİS Sendikasındaki mücadele deneyimlerini aktardı. Topçu, sendikaların üye sayısının düştüğüne fakat buna rağmen işçilerin sendikalaşmasanının önemli olduğuna dikkat çekti.

Çalışma ve emeklilik koşullarının geçmiş yıllara göre çok daha zor olduğunu belirten Topçu, “68 yılında işçiliğe başladığımda bir garantim vardı, 25 yıl çalışıp emekli olacağım. Arkadaşlar sizin hiçbir garantiniz yok. Emeklilik yaşı 65’e çekildi. İş güvenliği tedbirleri alınmadığı için bir ayda 45 işçi öldü. Çalışma koşulları işte bu kadar kötüleşti” dedi.
Çorap işçileri arasındaki güvensizliğe vurgu yapan Topçu, “Nakliyat ambarlarını örgütlediğimiz zaman tek tek çok uğraştık aynı korku onlarda da vardı. ‘Bu patronun uşağı, şu gider söyler’ diye düşünüyorlardı. Biz burada 7,5 ay grev yaptık” diye konuştu.

“Sorun iktidar sorunudur. İşçi sınıfı kendisini iktidara taşıyacak yolları aşmadığı sürece bu iş böyle gider. Örgütlü toplum yaratmak zorundayız. Birileri trilyonları kazanırken, birileri 13 saat çalışıyor” sözleriyle konuşmasını sonlandıran Topçu, işçilere mücadeleden ve birlikten başka yol olmadığını söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

'Türkiye için idrak zamanı'

SONRAKİ HABER

Mülkiyeti Türkleştirmede ‘1915 yağması’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...