01 Nisan 2016 08:07

Farkındalık için otizme Mavi Işık Yak!

Yarın 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü. Her 68 çocuktan birisi otizm riski ile doğuyor, her 20 dakikada 1 çocuk otizm tanısı alıyor ancak ülkemizde hâlâ otizmin ne olduğu, belirtileri ve tedavisi tam anlamı ile bilinmiyor.

Paylaş

2 Nisan Otizm Farkındalık Günü’nde kamuoyunun dikkatini otizme çekmek için başlatılan ve bütün dünyada desteklenen Mavi Işık Yak kampanyasının (Light It Up Blue) Türkiye elçisi olan Tohum Otizm Vakfı, tüm Türkiye’ye “Otizme Mavi Işık Yak” çağrısı yapıyor. 2 Nisan günü bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de binalar mavi ışıkla aydınlatılacak, insanlar mavi giyecek ve sosyal medya hesapları üzerinden #otizmemaviışıkyak etiketi ile otizmle ilgili mesajlar vererek otizmin farkında, otizmli bireylerin yanında olduklarını ifade edecekler.

‘68 ÇOCUKTAN BİRİ OTİSTİK’
2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık günü sebebi ile açıklama yapan Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Betül Selcen Özer “Otizmin görülme sıklığı günümüzde çok büyük bir hızla artıyor. 1985 yılında her 2.500 çocuktan birine konan otizm tanısı, günümüzde doğan her 68 çocuktan birisi için konulmakta. Otizmin görülme sıklığından hareketle ülkemizde, 0-18 yaş grubu arasında yaklaşık 352.000 otizmli çocuğumuzun ve gencimizin eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerden faydalanmak için beklediğini biliyoruz.
GFK Türkiye’ye Türkiye’de otizmin bilinirliği konusunda bize çok önemli veriler sağlayan araştırması için çok teşekkür ediyoruz. Bu araştırmanın sonuçları bir kez daha gösterdi ki otizm farkındalığı konusunda daha çok çalışmalıyız. Erken tanı ve eğitimin otizmin tek çaresi olduğunu her platformda dile getirmeliyiz. Buradan herkesi 2 Nisan günü gerçekleşecek “Otizme Mavi Işık Yak” kampanyamıza destek vermeye, otizm farkındalığı konusunda sesimiz olmaya, otizmli bireylerin ve ailelerinin yanında olmaya çağırıyorum” dedi.

OTİZM KONUSUNDA HİÇ FİKRİ OLMAYANLAR YÜZDE 73

Birleşmiş Milletler tarafından deklare edilen 2 Nisan Otizm Farkındalık gününde otizm dünyanın gündemi olacak. GFK Türkiye sponsorluğunda Tohum Otizm Vakfı için yapılan “Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi” araştırmasında, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinin 15 ilinde 1.237 kişi ile yüz yüze görüşülerek Türkiye’nin otizm farkındalık karnesi çıkarıldı.
“Türkiye’deki Bireylerin Otizm Algısı ve Bilgi Düzeyi” araştırmasına katılanların yalnızca yüzde 29’u otizmi duyduklarını belirtmiştir. Otizmin tedavisinin nasıl olacağına ilişkin soruya ise yüzde 73 oranında herhangi bir fikrim yok cevabı verilmiştir. Erken tanı ve eğitim otizmin tek tedavisi olmasına rağmen, araştırmaya katılanlar otizmin tedavisinde kullanılan temel yöntemin hastanede tedavi olduğunu belirtmişlerdir.

BİLİNEN TEK ÇARE, ERKEN TANI İLE YOĞUN ÖZEL EĞİTİM!
Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde ellisinde otizmin belirtileri kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını göstermektedir. Ancak araştırmaya katılanlardan otizmi duyanların sadece yüzde 18’i tedavi edilebileceğini düşünüyor. Yoğun, sürekli ve özel eğitim otizmin tek tedavisi olmasına rağmen, araştırmaya katılanlar otizmin tedavisinde kullanılan temel yöntemin hastanede tedavi olduğunu belirtiyor.

OTİZMİN BELİRTİLERİNE DİKKAT!

Otizmli çocukların fiziksel gelişimleri ve dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir. Otizmin belirtilerini ‘Sosyal İletişim ve Etkileşim Sorunları’ ve ‘Tekrarlayan/Takıntılı Davranışlar ve Sınırlı İlgi ya da Etkinlikler’ başlıkları altında toplamak mümkündür.
Otizmin başlıca belirtileri arasında; başkalarıyla göz teması kurmamak, gözlerin bir yere takılıp kalması, ismi söylendiğinde bakmamak, sözleri tekrarlamak, parmağıyla istediği şeyi gösterememek, akranlarının oynadığı oyunlara ilgi göstermemek, sallanmak, çırpınmak, parmak ucunda yürümek, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi ve takıntılı davranışlar sayılabilir. Çocuğun aynı yaştaki diğer çocuklardan farklı davranışları ve yukarıda açıklanan belirtiler gözlemleniyorsa hemen vakit kaybetmeden otizm konusunda uzman bir psikiyatriste başvurmak çok önemlidir.
Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olan otizmin, beynin ve sinir sisteminin yapısını ya da işleyişini etkileyen bir sürecin sonucu ortaya çıktığı düşünülüyor. Otizmin genetik temelleri olabileceği, çevresel faktörlerle tetiklendiği ise hakim görüş. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Çete lideri şüphelisi: Paralel Yapı'nın kurbanıyım, Allah devletimize zeval vermesin

SONRAKİ HABER

TÜİK'e göre Afyon'daki ölümlerin yüzde 43'ü dolaşım sistemi bozukluklarından kaynaklanıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...