Filmmor Adana’da kadınlarla buluşluyor

Volkan Pekal
Adana

Bu yıl "Kadın Dayanışması Yaşatır" temasıyla 14. yolculuğuna 12 Mart'ta İstanbul'da başlayan Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, Hatay’ın ardından 1-2 Nisan tarihlerinde Adana’da olacak. Film gösterimleri Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. 2003 yılında kadınların yaşamlarını, sorunlarını ve hayallerini kendi objektifinden yansıtmak için kurulan Filmmor Kadın Kooperatifi’nin 14 yıldır düzenlediği festivalin 3 yıldır süren Adana ayağını Adana Kadın Platformu düzenliyor. Hazırlık çalışmalarına tüm hızıyla devam eden Platform üyesi kadınlarla toplantıları öncesi festival üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Gösterimlerinin ve etkinliklerinin tamamı ücretsiz olan festivale başta kadınlar olmak üzere tüm Adana halkını davet eden Platform üyesi kadınlardan Filiz Çömez ve Hasret Kardelen Kaygusuz, kadınların her alanda yan yana gelmesinin önemine dikkat çekerek kadınları yerelde ve dünyada kendileri ile benzer yaşamlara sahip olan kadınları keşfetmeye çağırdı. 

Festival Adana’da üç yıldır devam ediyor. Adana ayağı nasıl başladı?
Filiz Çömez: Adana’da ilk olarak 2014 yılında Adana Kadın Platformu “Kendine ait cüzdan” sloganıyla hazırlanan festival filmlerini gösterdi. Kadın yönetmenlerin çektikleri filmleri kadınlarla buluşturduğumuzda gördük ki kadınların her alanda yan yana gelmeye ihtiyacı var. 

Bu festival kadın mücadelesine nasıl bir olanak sağladı? 3 yılı değerlendirir misiniz?
F.Ç. Adana’da sinemaya ilgili olan bir kitle zaten vardı ama kadın filmlerine ve kadın yönetmenlerin çektikleri filmlere özel bir ilginin oluşmaya başladığını gözlemliyoruz ve bu sevindirici bir şey. Her festivalde ilgi daha da artıyor. Sinema kadınlara ilham veren bir alandır. Bu ilham daha sonra atacağımız adımların da bir ışığı oluyor bize. 

Bu yılki temadan bahseder misiniz? Tema ile ilgili hangi filmler var?
Hasret Kardelen Kaygusuz: Bu yılki tema “Kadın Dayanışması Yaşatır”.  Kadın cinayetlerin arttığı bir dönemde kadınlar yan yana durursa başarabilir diyor tema bize.  Adana’da Çilem Doğan davasında ve birçok kadın davasında bunu gördük. Kadınların dayanışma içinde olduğunda birçok şeyi başarabiliyor. Tema bölümünde 6 farklı ülkeden 6 film var. Taliban sonrası Afganistan anlatan, ahlaki suçlar kullanılarak kadınlar üzerinde nasıl bir tahakküm kurulduğuyla ilgili “Parmaklıklar Ardında Burkasız” Hindistan’da Erkeklerin söz sahibi olduğu bir köyde bunu tersine çevirmeye çalışan bir grup kadın kendi karar mekanizmalarını kurmak istemelerini konu alan “Kadınların Adaleti” kadınların kaçırmaması gereken filmler arasında. 

F.Ç.: Festival çok geniş yelpazede filmlerle buluşturuyor bizi. Belçika Fransa Lübnan Ortadoğu Afrika Avrupa’dan birçok yönetmenin filmi var. Savaş göç, tecavüz militiarizm gibi kadınların verdiği mücadele, savaş sonucunda nasıl bir araya geldikleri ve hangi yolun bu dayanışmayı ördüğü üzerine uzun ve kısa metrajlı filmler izleyeceğiz. Ahlak, namus, şiddet ayrımcılık gibi ara temalar da var. 

Ne gibi hazırlıklar yaptınız, toplantılarda ne gibi fikirler ortaya çıkıyor?
F.Ç.: Seyhan Belediyesi sponsorluğunda Adana Kadın Platformu olarak hazırlık yapıyoruz. Organizasyonla ilgili rutin toplantılarımız oluyor. Yerel afiş ve programlarımızı dağıtma konusunda ilerleme kaydettik. Radyo programları ile daha fazla kişiye ulaşmaya çalışıyoruz.  İlerleyen yıllar için atölyeler, forum gibi etkinlikleri tartışıyoruz. Bu yıl Pazar günü gerçekleşecek olan bir söyleşimiz olacak. Sinema ve kadın ilişkisini Çağ Üniversitesi’nden bir hocamız anlatacak. Cumartesi akşamı kokteyl ve Pazar günü Filmmor ekibiyle bir söyleşi olacak. 

Adanalı izleyicilere çağrınız nedir?
H.K.K.:  Kadınlar el ele verdiği zaman neyi değiştirebilirler, dünyanın birçok yerinde Türkiye’nin birçok yerinde kadınlar benzer şeyleri yaşıyor ve yalnız değiliz, kadın dayanışması bizi yaşatacak. Bunu görmek için festivale gelmeliler.

F.Ç.: Şiddet, militarizm birçok kadının hayatına sirayet etmiş durumda. Kadınlar filmlerde kendi hayatlarından hikayeler bulabiliyorlar. Bu kadınları cinsiyetçi bir dil olman, kadının ayrıştırıldığını hissetmeden kendilerini hayatlarını görebilecekleri bir yer. Bize dayatılan bu ahlaki ve politik sistemin zincirlerini beraber kırabilmek, kadınlar olarak bir arada olabilmek bize iyi geleceği için bu festivalde hep beraber olmak istiyoruz.