28 Mart 2016 01:00

Tacizciden savunma: Güneydoğu'da gazi oldum, varlıklıyım, dindarım

Taciz davası sanığı kendisini aklamak için bu kadarına da pes dedirten bir savunma yaptı. Sanık, 'Güneydoğu’da gazi oldum. Varlıklıyım. Dindarım' diyerek suçu inkar etti.

Paylaş

Tugay BEK*

Adana’da Perşembe günü bir cinsel taciz davasına müşteki vekili olarak katıldım. Sanık, Mersin- Adana arasında annesi ile bindiği trende kadınlara elle ve sözlü olarak tacizde bulunmak suçundan yargılanıyordu. Sanığın tren içinde taciz ettiği kadınlardan yalnız ikisi şikayetçi olmuş, pek çok kadın polise başvurmamıştı. Mübaşirin seslenmesi ile birlikte sanık içeri girdi.  Orta boylu, hafif kilolu, kırk yaşlarında olan sanık, özel Sedat Peker stili tıraşını olmuş, siyah takım elbisesi ve az önce boyanmış ayakkabısı ile bir beyefendi gibi görünmeye çalışmıştı. Sol elinin serçe parmağında kocaman siyah taşlı gümüş yüzük ilk etapta göze batıyordu.

Kimlik tespitinin ardından kendisini savunması istenen sanık, pantolonun arka cebinden içinde fotoğraflar da olan bir tomar kağıt çıkardı. “Ben Güneydoğu Gazisiyim. Askerliğimi Bingöl’de yaptım, yaralandım efendim. Bakın fotoğraflarım burada. Benim bu işlerle bir ilgim olmaz efendim” diyerek lafa girdi.  Hakim “Koy onları cebine, sen suçlama ile ilgili ne diyorsun onu söyle” dediyse de hakimin vereceği kararda gazilik mevzuun çok belirleyici olacağına kendisini inandırmış görülen taciz sanığı, Güneydoğu’da askerlik yaptığını, “terörle mücadele” ettiğini, kendisinin tacizle bir işinin olamayacağını anlatmaya devam etti. Bu kez hakim ses tonunu biraz daha yükselterek yargılamaya konu olaya gelmesini istediğinde ise sanık, “Ben terörist değilim hakim bey“ diye karşılık verdi. 

Güç bela savunmasına gelen taciz sanığı, davaya konu olayın yaşandığı Mersin Adana arası sefer yapan gece on trenine bindiğini, bu saatte genelde, “fahişelerin” treni kullandığını, tren içinde uygunsuz davranışlar içinde bulunan kadınları uyarması üzerine aralarında tartışma olduğunu ama tacizde bulunmadığını iddia etti. Bir ara hakime seslenip “Kim olsa aynısını yapardı hakim bey. Hepimizin anası, bacısı var. Tren içinde ulu orta sevişiyorlardı. Ben de müdahale ettim” dedi. Oysa aynı sanık, ilk emniyet ifadesinde trenin aniden fren yapması üzerine elinin kadınlara değmiş olabileceği, ama taciz etmek gibi bir niyetinin olmadığı yönünde bir savuma yapmıştı. Anlaşılan aradan geçen zaman zarfında, sağdan soldan akıl alan, tecrübeli tacizcilere danışan sanık, ifadesinde bir değişiklik yapma ihtiyacı duymuştu. Kazara elinin çarpmış olması savunmasındansa kadınların pekde “iyi yollu” olmadığını anlatır, eski bir gazi olarak trende ahlaki değerleri korumak, nizamı sağlamak gibi bir görevi üstlendiğine vurgu yaparsa, hakim nazarında daha bir etkili olacağını düşünmüş olmalıydı.

Olayla bir ilgisi olmadığı halde sanık birkaç defa Mersin’de ailesinin üç tane yazlığı olduğunu, senede iki defa Kıbrıs’a tatile gittiğini anlattı. Taciz sanığı, hali, vakti, ekonomik durumu yerinde birisi olduğunu izah etmeye çalışıyordu. Öyle ya hemen arkasında “Adalet Mülkün temelidir” yazan hakim,  ayaktakımından bir serseri değil mal mülk sahibi, toplumda saygın bir yere sahip bir kişiyi yargılamakta olduğunu anlamalıydı.

Cinsel taciz sanığı, duruşma dışında bekleyen ve olay günü kendisi ile aynı trende bulunan annesini tanık olarak dinletmek istediğini söyledi. Mübaşir tarafından içeri alınan yaşlı anne, ağır adımlarla duruşma salonunda kendisi için ayrılan bölüme geçti. Baş örtüsü ile muhafazakar bir görünüme sahip olan anne tanıklığına başlamadan önce sanık lafa girerek “Annem beş vakit namazında niyazındadır. Bizim böyle işlerle uzaktan yakından bir ilgimiz olmaz” dedi.  Öyle ya cinsel taciz gibi bir suçun, din iman sahibi, dinin emirlerini harfiyen yerine getiren bir aile çocuğu tarafından gerçekleştirilmiş olduğuna ihtimal dahi verilmemeliydi.

Karaman’da yaşanan çocuklara yönelik taciz ve tecavüz olayı karşısında Ensar Vakfı’nın bakanlık düzeyinde nasıl korunduğunu ülkenin tüm tacizcileri görüyor, takip ediyor. Sanıklar belki bizde cezadan almaktan kurtuluruz umudu ile Ensar Vakfı ve onu kollayıp aklamaya çalışan iktidarla aynı paralelde bir düşünce yapısına sahip oldukları vurgusuna savunmalarında özel bir yer ayırıyorlar. 

Yurdum tacizcilerinin yargı karşısındaki engin bilgi ve deneyimlerini özümsemiş görünen sanık da kendi savunmasını kendisi yaptı. Değme tecavüz avukatlarına taş çıkartan savunmayı özetlemek gerekirse; terörle mücadelede bedel ödemiş eski bir gazi, mal mülk sahibi saygın, varlıklı, dini vecibelerini eksiksiz yerine getiren Sünni Türk bir vatan evladıydı sanık. Sanığı şikayet eden üniversiteli genç kadınlar mı? Onlar, gece yarısı son trende olmalarından da anlaşılacağı üzere ahlaki durumları tartışılır, pek de “iyi yollu” olmadıkları belli kişilerdi.

Peki mahkemenin kararı ne mi oldu? Mevcut deliller ve sanık savunması karşısında karar vermekte zorlanan yargıç, duruşmayı erteledi.

*Avukat

ÖNCEKİ HABER

Şiddet iklimini bozacak bir müdahale lazım

SONRAKİ HABER

Hakkını ararsan iş bulmakta sıkıntı yaşarsın!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...