26 Mart 2016 11:24

DTK Olağanüstü Genel Kurulunda 'müzakereye dönüş' çağrısı

Paylaş

Meltem AKYOL
Diyarbakır

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) 1. Olağanüstü Genel Kurulunu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirildi. Yapılan seçim sonucunda eş başkanlardan Selma Irmak'ın yerine Leyla Güven gelirken, Hatip Dicle ve Leyla Güven DTK eş başkanları oldu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, KJA Sözcüsü Ayla Akat, HDP’li Milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Fırat Anlı, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol, Sur, Bağlar, Kayapınar ve Yenişehir Belediyelerinin Eş Başkanları ile Barış Anneleri, Diyarbakır Barosu, İHD, TUHAD-FED, TUHAD-DER, DBP, HDP, EMEP, ESP Azadi Hareketi, DDKD yöneticileri ile çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hem hükümete hem de ana muhalefete sert eleştiriler yöneltti.

IRMAK, GÖREVİ BIRAKTIĞINI AÇIKLADI

Divan adına Mülkiye Birtane’nin konuşması ve ardından yapılan saygı duruşu ile başlayan kongrede ilk sözü DTK’nin mevcut Eş Başkanı Selma Irmak aldı. Irmak Kürtçe yaptığı konuşmasında bölgede devam eden operasyonlarda şimdiye kadar hayatını kaybedenleri anarak başladı. “Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz, bunları da atlatacağız, bunu da bu uğurda kendisini feda eden, sur, idil, Silopi, Cizre şehitleri sayesinde olacaktır” diyen Irmak “Fatma Nayır, Seve Demir, Mehmet Tunç, ve diğer arkadaşlar önünde saygıyla eğiliyorum. Bu uğurda kendilerini feda edenler unutulmayacaktır” ifadelerini kullandı. Yüksekova, Şırnak ve Nusaybin de devam eden operasyonlara dikkat çeken Irmak “Bu bölgelerde direnen bir halk var. Biz burada konuşma yaparken bu kentler şuan bombalanıyor. Bombardımanları kınıyorum. Bu halk kimsenin haksızlığına karşı boyun eğmez. Tüm bombamla ve katliamlara karşı Kürt halkı başını kimsenin önünde eğmiyor. Evet, öldürebilirsiniz ama boyun eğdiremezsiniz. Boyun eğmeyenleri saygıyla anıyorum” dedi.

“DTK yeni bir yaşamın projesidir” diyen Irmak “Birçok görev vardı önümüzde, kimilerini hayata geçirdik ama kimilerini de yaşadığımız koşullar ekseninde yerine getiremedik. Elbette bizim dışımızda kimi koşullar bize bazı engelleri çıkarsa da, bunlara sığınmadan kendi kurumumuz adına halkımızdan bizi mazur görmelerini istiyoruz, bu konuda özeleştirimizi veriyoruz. Eksiklikler ekseninde kendimizi yeniden gözden geçirip hareketimizi daha ileri bir düzeye getirmek için  yeni bir perspektifle hareket etmek istiyoruz. Yeniden bir ruhla bu yürüyüşte önümüzdeki görevleri yerine getirmek istiyoruz” dedi. Irmak konuşmasının sonunda tekrar aday olmayacağını ve görevi bırakacağını ilan etti: “Bir buçuk yıldır bu çalışmaları yürütüyoruz. Bundan sonra da bu çalışmalar başka arkadaşlar tarafından yürütülecektir. Bu süreçte aday değilim. Bir nefer, bir kadro olarak üzerime düşen çalışmaları yürüteceğim. Gelen arkadaşlara ve hepimize başarılar diliyorum”

DİCLE: KÜRT HALKI KOYUN DEĞİLDİR

Irmak’ın ardından söz alan diğer Eş Başkan Hatip Dicle de yaşanan operasyonlara dikkat çekti. Ortadoğu’da yaşanan tarihi süreçlere değinen Dicle, Ortadoğu’da yaşayan halkların ulus devletlere karşı mücadele etmesi gerektiğini ifade etti. Dicle “İşte Sayın Öcalan tarihten ders çıkarak demokratik ulus modelini ortaya koymuştur. Büyük çaba ve emek sarf ederek üçüncü dünya savaşı denilen bu Ortadoğu’daki bu durumun Türkiye ve Kürdistan’a yansımaması için büyük çaba sarf etti. Dolmabahçe mutabakatı tarihi bir yol haritasıydı. Sadece Kürt  sorununu çözmeyecek, ulus devletle sorunu olan bütün kesimlerin, azınlıkların, dindarların, Alevilerin sorunlarını da çözebilecek bir perspektif ile hazırlanan bir müzakere yoluydu” dedi.

DİCLE’DEN ACELE KAMULAŞTIRMA TEPKİSİ

Sur ve Silopi için çıkarılan acale kamulaştırma kararına da değinen Dicle “kamulaştırma kararıyla hafızamız silinmek, bu kadim kimliksiz hale getirilmeye çalışılıyor. Bu ayna zamanda bir halka onursuzluk dayatılmak isteniyor. Halkımızın özgür iradesi dışında bize cennet de vaat etseniz biz sizin cennetinizi reddediyoruz. Siyasi ayırım yapmadan tüm Amed’e çağrı yapıyoruz, yarından erkeni yok, bunu tartışalım. Bu ciddi ve vahim bir durumdur. Belediyelerimizin öncülüğünde Amed halkı olarak bu pervasızlığın önüne geçelim” dedi.

'BARIŞ DEMEKTE ZORLANIYORUZ'

“Devlet yetkililerine ve hükümete de seslenen Dicle “bir yıldır bu ülkeyi büyük bir yıkıma götürüyorsunuz, bundan vazgeçin. Barış demekte artık zorlanıyor. Korkarız ki bir süre sonra halkımız da artık bundan vazgeçebilir. Kürt halkı koyun değildir. Evet, doğru yolu göstereceğiz. Doğru yol, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü olmak üzere, müzakere masasına dönüp tahkim edilmiş bir ateşkes sürecini başlatmakla olacaktır. Yol erkenken, hasar çoğalmadan bu yola dönmeliyiz. Herkes bizi anlamalıdır. Bunlar bizi de zorlayan çağrılardır. Henüz tahribat çok büyük bir aşamaya gelmeden, çözümü Türkiye’de geliştirebiliriz” dedi.
Ardından söz alan HDK EŞ Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit de yaşanan operasyonlara dikkat çekti. “2013’teki Newroz çağrısıyla uzun süredir özlenen, hayali kurulan barış sürecine kucak açtıklarını söyleyen Koçyiğit “barış sürecinde ölümler olmadı, halkların arasına konulan mesafe çözülüyordu ancak hükümet bu süreci savaşa evirdi” diye konuştu. Koçyiğit bütün Türkiye haklarının ‘ne oldu da geri dönüldü, süreç bitti’ sorusunu sorması gerektiğini söyledi.

DEMİRTAŞ: TEK MİLLET’ HİTLER’İN SLOGANI

Koçyiğit’in ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. “Kongremizin bu tarihi kritik süreçte halklarımızın özlem duyduğu barışa vesile olmasını diliyorum” diyerek sözlerine başlayan Demirtaş “AKP hükümetinin tekçi anlayışını kabl etmiyoruz. Partimiz adına tekçiliğin ne kadar tehlikeli olduğunu bedelini ödeyen bir halk olarak iyi biliyoruz. Buna karşı kurusal, hakiki bir kurumsallığı oluşturmak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti tekçilik üzerinde inşa edildi. Her şeyi bir ulus üzerinde inşa etti, faşizan bir rejim inşa etti. Davutoğlu Manisa’da tek milletiz, kimse buna müdahale edemez, diye bas bağırıyor. Bundan heyecan duyan Türkler bunun  Hitlerin sloganı olduğunu bilmiyorlar mı, görmüyorlar, bir faşist sloganı alkışladıklarının farkındalar mı, bunu merak ediyorum” dedi.

KILIÇDAROĞLU’YU CİZRE’YE DAVET ETTİ

“Bize dayatılan tekçiliği yeniden tahkim etmek için ellerindeki bütün zor araçlarını devreye koyuyorlar” diyen Demirtaş “Devleti bir tek kolon üzerinde inşa ederseniz, o kolon sarsıldığında devlet de sarsılmış olacaktır. Biz şimdi ise devleti demokratikleştirelim diyoruz. Tek bir kolon üzerinde devlet inşa edilebilir mi, mümkün değil. Bundan dolayı da gelin beraber demokratik bir şekilde başka kolonlarla bunu yapalım diyoruz” dedi.
CHP’yi de sert bir dille eleştiren Demirtaş “Bir çok sosyalist kuruma üyeliği olan parti olarak söylediklerine baktığımızda şaşırıyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu siz kendiniz YPG kendi halkını koruyan bir örgüttür dediniz. Bir yıl içinde YPG veya PYD bu bir yıl içinde hangi terörist eylemi yaptı da onu terörist ilan ediyorsunuz? Bizler ilkeler üzerinde konuşuyoruz. Geçen yıl bir YPG’linin cenazesine katılan bir AKP’li için Kılıçdaroğlu, “Bu milletvekilinin de dokunulmazlığını kaldıracak mısınız” diye soruyor. Bunları soracağınıza, cenazelere, tabutlara yapılan saldırıları sormaktır, taziyelere ve cenazelere yapılan saldırıları sormaktır. AKP’yi sıkıştıracağım, diye halkın taziyelerini gündemleştireceksen, halk senin yüzüne bakmayacaktır. Acı üzerinde yürütülen siyaseti reddediyoruz. Cenazeye sahip çıkmamak onursuzluk, yerden kaldırmamak onursuzluktur. Bundan insan olarak utanıyorum” dedi.
Kılıçdaroğlu’yu Cizre’ye davet eden Demirtaş “200 insanı yaktılar, yetmiş cenaze morglarda bekliyor. Masum insanları yaktılar. Cizre’ye gitmiyorsan da, kalk Davutoğlu’yu eleştir. Bunu yapacağına kalkıp bize ‘terörle arana mesafe koy’ diyorsun. En büyük terör destekçisi AKP’nin kendisidir, o zaman bu mesafeyi onlara koy. Bir gün bir laf ettin mi? Hayır. AKP ve CHP nasıl bir araya gelebiliyor, tek kolon, tekçilik üzerine hepsi yemin etmişlerdir” dedi.

'ON BEŞ MİLYONLUK BİR HALK VAR, HEPSİNİ TERÖRİST Mİ İLAN EDECEKSİNİZ?'

“Sur hâlâ tanklarla vuruluyor” diyen Demirtaş “Bir şehir tanklarla vurulur mu? Bunu bir gün hükümete sordun mu, hangi yasada bu var, ordunun yetkilerinde bu var mı, valinin yetkilerinde bu var mı, yerleşim yerlerinde bir devletin kendi yurttaşına karşı yaptığı bu durum bir suçtur. Erdoğan Beşar Esad için bunu diyordu, kendi halkına tankla topla saldıran o halkın lideri olabilir mi, bugün AKP ve Erdoğan bunu yapıyor. Ey Kılıçdaroğlu buna karşı bir şey söylediniz mi, yok, o zaman AKP’den ne farkınız var” dedi.

“On beş milyonluk bir halk var, hepsini terörist ilan ediyorsunuz” diyerek hükümete sert tepki gösteren Demirtaş “Eğer böyle yaparsanız bir halk da elinden ne geliyorsa size karşı direnecektir. Başkasının hakkını, hukukunu, namusunu, ırzını, toprağını, dilini, dinini elinden alanlara karşı direnmek, ahlaklı bir direnmedir. Biz  ne terörü ve şiddeti desteklemedik, Ankara’da da, Brüksel’de de buna karşı geldik. Ama bir halkın ezilmesine de göz yummadık, yummayız da. Gelin bu konuları beraber çözelim. Böylesi tarihi dönemlerde tarihi kişilikler cesaret gösterirlerse felaketlerden kurtuluş olur. Yakın geçmiş ve tarih de buna tanıklık etmiştir. Gerek Türkiye ve Kürdistan halklarının siyasi öncüleri olarak, zulme karşı direnişi ortaya koymak, savaşsız, kansız çözüm yollarını ortaya koymak durumundayız” dedi.

Kongre, Sur’da hayatını kaybeden Rozerin Çukur’un babası Mustafa Çukur’un yaptığı konuşmanın ardından basına kapalı devam etti.

EŞ BAŞKANLAR GÜVEN VE DİCLE

 Yapılan seçim sonucunda eş başkanlardan Selma Irmak'ın yerine Leyla Güven gelirken, Hatip Dicle ve Leyla Güven DTK eş başkanları oldu.

ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri, İstiklal’deki bombalı saldırıyı lanetledi

SONRAKİ HABER

Asena isyan etti: Kaç kadın daha kurşunlanacak, kaç çocuğa daha tecavüz edilecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...