Gül ve Dündar: 1 Nisan'da da gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz
Yargılandıkları davanın ardından açıklama yapan gazeteci Can Dündar, "1 Nisan'da da gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz" dedi. Erdem Gül ise "AYM'nin kararı sonrası biz yargılanan değil, direk olarak beraat eden olmalıydık" diye konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR'ları ile DAİŞ ve El Nusra çetelerine silah taşınmasıyla ilgili yaptıkları haber nedeniyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları ve 1 Nisan'a ertelenen davanın ardından adliye önünde açıklama yaptı.
Can Dündar, davanın artık sadece kendi davaları olmaktan çıktığını söyledi. Duruşmaya kendileri ile dayanışmak için gelenlere teşekkür eden Dündar, duruşmaların kapalı görülmesi kararının ardından milletvekillerinin duruşmayı takip etmek istemelerinin heyeti rahatsız ettiğini belirterek, " Davayı değil dava konusu olan haberi gizlemeye çalışıyorlar kamuoyundan. Yargılamanın izlenmemesi kararı verildi, kamuoyundan gizlenmesini istediler. Duruşma ertelendi ama biz mücadelemize devam edeceğiz. Onda da muhtemelen aynı şeyler yaşanacak. Ama biz basın özgürlüğü için mücadelemize devam edeceğiz" dedi.
Dündar'ın ardından konuşan Erdem Gül ise "Halkın haber alma hakkı için çalışmaya devam edeceğiz. Davada yanımızda olan herkese teşekkür ederiz. AYM'nin kararı sonrası biz yargılanan değil, direk olarak beraat eden olmalıydık. 1 Nisan'da da burada olacağız haberciliği savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
KERESTECİOĞLU: DURUŞMA HUKUKSUZDU
Gül'ün ardınan konuşan CHP'li Mahmut Tanal, duruşmaların kapalı olarak yürütülmesi kararının hukuk dışı olduğunu belirterek: "Cebir ve darbeye yönelik suçlamaydı. 61. Hükümete dönük. Eğer böyle bir darbe teşebbüsü varsa ben de o dönemin parlamenteri olarak Erdoğan ne kadar zarar görmüşse ben de o kadar zarar gördüm diye dilekçemi verdim. Mahkeme başkanı dilekçeyi almadı ve dosyayı etkilemeye çalışmaktan hakkımızda yeni bir fezleke geliyor. Yargılama yapıyormuşçasına bir piyestir bu. Mahkeme heyeti dikekçemizi almadan acelece terk etti salonu. UYAP üzerinden göndereceğiz. Bu hukuki yargılama değil siyasi yargılamadır" dedi.
Tanal'ın ardından konuşan HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, halkın haber hakkı için mahkemede olduklarını vurgğulayarak "AYM’nin kararından sonra yerel mahkeme böyle bir davaya beraat vermeliydi. Rekor düzeyde fezlekelerimiz var. Bugün bir kez daha talimatlarla fezleke hazırlandığını gördük. Halkın haber alma hakkı için bu temel hak ve özgürlükleri savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Beştaş'ın ardından söz alan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da, "Hukuken bir başarı kazandık. Ceza yargılamasında sözlü olarak ifade edersiniz. Biz de davaya katılmak istediğimizi beyan ettik. Bizi soruşturma ve fezlekelerle korkutmaya çalışıyorlar. Bugün bir adım da olsa ilerleme kaydettiğimizi düşünüyoruz. Hukuki olmayan bu yargılamayı değiştirmek istiyoruz" dedi.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şunları söyledi: "AYM kararını tanımadığını söyleyen Erdoğan edebi ve ezeli mağduriyetini bu davada da müdahil olarak devam ettirdi. Biz dostlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz
Açıklamaların ardından Dündar ve Gül, "Özgür basın susturulamaz" sloganları ve alkışlarla İstanbul Adliyesi'nden ayrıldı.
Mahkemenin, kapalılık kararına rağmen duruşma salonunu terk etmedikleri için mahkeme heyetin haklarında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddiasıyla suç duyurusunda bulunan milletvekillerinin HDP'li vekiller Meral Danış Beştatş, Garo Paylan, Filiz Kerestecioğlu, CHP'li vekiller Orhan Sarıbal, Niyazi Refik Karan, Ali Haydar Hakverdi, Sibel Özdemir ve Ali Şeker olduğu öğrenildi. (İstanbul/EVRENSEL)
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
