25 Mart 2016 05:13

Can Dündar ve Erdem Gül davası 1 Nisan'a ertelendi

MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin görüntü ve haber yayımladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün ilk duruşması bugün görülüyor. Davaya gizlilik kararı verilirken, MİT ve Erdoğan'ın müdahillik talebi de kabul edildi. Duruşma 1 Nisan'a ertelendi.

Paylaş

MİT TIR’larının durdurulmasına ilişkin görüntü ve haber yayınladıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilci Erdem Gül hakkındaki ilk duruşma bugün saat 10.00'da başladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarlığı “müşteki” sıfatıyla yer alıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan 473 sayfalık iddianamede, Adana ve Hatay’da MİT’e ait TIR’ların durdurulması olayına geniş yer veriliyor.

Davaya gizlilik kararı verilirken, MİT ve Erdoğan'ın müdahillik talebi de kabul edildi. Duruşma 1 Nisan'a ertelendi.

Fatih Polat: Bu dava artık Cumhurbaşkanı ile bizim davamızdır!

DURUŞMADAN DAKİKA DAKİKA BİLGİLERİ MUHABİRİMİZ CANSU PİŞKİN AKTARDI

16.00 Mahkeme heyeti, salondan çıkmayan CHP ve HDP'li vekiller hakkında soruşturma açılması için suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Duruşma 1 Nisan'a ertelendi. Dündar ve Gül, "faşizme karşı omuz omuza" sloganları arasında Adliye binasından ayrıldı.

15.45 Heyet, milletvekilleri salondan çıkmadan duruşma salonuna gelmeyeceğini açıkladı. Milletvekilleri ise "Talebimiz duruşma tutanağına geçsin, heyet talebi reddettiğini duruşma tutanağına geçirirse çıkarız" yanıtını verdi.

14.50 Duruşmayı takip eden Genel Yayın Yönetmenimiz Fatih Polat'ın izlenimlerini okumak için tıklayın.

14.31 CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, adliye önünde açıklama yaparak milletvekillerinin duruşmayı takip etmesinin engellenmesine tepki gösterdi. Tanrıkulu, "Duruşma salonundan çıkarılmamız anayasaya aykırıdır. Burada gazetecilik yargılanmaktadır. Biz her şeye rağmen davanın takipçisi olacağız" dedi.

14.15 Avukatlardan aldığımız bilgiye göre mahkeme kararı üzerine Milletvekilleri Garo Paylan, Filiz Kerestecioğlu, Meral Danış Beştaş ve Sezgin Tanrıkulu 'mecliste gizli oturumlar oluyor biz onlara katılıyoruz siz buradaki gizli oturumda Erdem'in babası, Can'ın annesini alma konusunda yetki kullanıyorsunuz bizi de tutmak zorundasınız' dedi. Heyet başkanı "Bu karar zaten verildi artık tartışmayın" yanıtını verdi.

Vekaleti olmayan avukatlar için de tartışma yaşandı. Avukatların hukuki olmayan gerekçeyle çıkarılması istendi. Bunun üzerine avukatlar itiraz etti. Heyet başkanı da Dündar ve Gül'ü kaldırıp 'vekaletimiz olmayan avukatkarı müdafi olarak kabul ediyor musunuz' diye sordu. Dündar ve Gül kabul ettiklerini söyleyince avukatların davaya müdahil olmasına karar verildi.

13.58 Duruşmaya 15.00'te devam edilecek.

13.45 Mahkeme, vekaleti olmayan avukatlar, milletvekilleri ve ailelerin duruşmaya katılabilmesine dair talebin değerlendirilmesi için ara verdi. Milletvekillerinin reddine, sanıkların anne babalarının kabulüne, avukatların kabulüne karar verildi.

12.09 Kararın açıklanmasının ardından salondan tepkiler yükseldi. Heyet ara kararı açıkladıktan sonra salondan ayrıldı. Salon boşaltılınca yargılama devam edecek.

ARA KARAR AÇIKLANDI

12.02 Ara karar açıklandı. Erdoğan ve MİT'in davaya müdahillik talebi kabul edildi. Duruşmaların kapalı yapılmasına karar verildi.

1-Erdoğan'ın ve vekillerinin katılan sıfatıyla dava ve duruşmalara katılımına;

2-Duruşmaların tamamının kapalı yapılmasına karar verildi. Ancak CMK 155. madde gözetilerek sanıkların eşlerinin duruşmalara katılabileceğine karar verildi.

11.59 10 dakikalık ara 39 dakika sürdü. Heyet salona geldi.

11.20 Duruşmaya 10 dakika ara verildi.

Savcı, "FETÖ, PDY silahlı terör örgütünün hedefinde cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olması, hükümetin örgütün doğrudan hedefi olması, sanıkların soruşturma aşamasında şahsen hedef almaları ve suçtan zarar görmesi nedeniyle Erdoğan ve MİT müsteşarlığının katılma talebinin kabul edilmesini" istedi.

11.13 Avukat Ergin Cinmen: Davadan mağdur olmaları söz konusu değil. O yüzden müdahil olamazlar.

MİT'in söz konusu suçlamayla mağdur mudur zarar görmüş müdür diye araştırmalıyız varsa MİT müdahil olmalıdır. Ama bunlar yoktur. Kurumlarla bir derdimiz yoktur. Her iki kurum da hukuka uygun işlemelidir. MİT'in müdahil olarak kabul edilmesinin reddini talep ediyoruz. Erdoğan suçtan doğrudan zarar gören bir kişi olarak davaya müdahil olmak istiyor. Eğer bu davadan mağdursa Türkiye'de açılan tüm davalarda mağdurdur. Cumhurbaşkanının şikayet dilekçesinde deniyor ki Can Dündar yayın yasağı kararına rağmen gerçeği yansıtmayan şeyleri yayınlayarak adil yargılamayı etkilemeye çalışıyor deniyor. Bunu kabul etmiyoruz. Erdoğan'ın müdahillik talebinin reddini istiyoruz

11.08 MİT ve Cumhurbaşkanının avukatı duruşmanın kapalı yapılması konusundaki kararı mahkemeye bıraktıklarını söyledi.

11.08 Avukat Akın Atalay: Sayın Savcı daha başından bu kadar alıngan olacaksa uyaralım, bu daha başlangıç.

Atalay, 3 sayfalık yazının bir kısmını okudu ve "Burada oyun oynamıyoruz. Alenen devam edelim yargılamaya" dedi.

11.06 Can Dündar ve Erdem Gül'ün Avukatı Bahri Belen: Devlet sırrı denilen tanım hala bizim yasamızda yok. Devlet sırrını kimin koyacağının belirtilmesi lazım. Savcının talebine dayanak gösterdiği 3 sayfalık belge okunacaksa ve mahkeme bunda bir sakınca görüyorsa bunlar gizli bir oturumda zabıt katibi olmaksızın incelenebilir. Bunun dışında duruşmaların gizli yapılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.

11.03 Can Dündar ve Erdem Gül'ün Avukatı Tora Pekin: İddinamede gizli görüşme kayıtlarından bahsedildiği için gizlilik talep ediliyor.  O 3 sayfalık dilekçeyle uzaktan yakından hiçbir alakası yok yazılanların. (7. klasörde var denilen belge 3 sayfalık bir dilekçe.)

11.00 Savcı: Dosyada olmadığı belirtilen yazı, dosyanın 7. klasöründe mevcut. Bahsedilen dava (Selam Tevhid), MİT tırları ve FETÖ terör örgütüyle ilgili olduğu için bu dosyaya girdi.

SAVCININ BAHSETTİĞİ BELGELER DOSYADA YOK

10.54 Can Dündar ve Erdem Gül'ün Avukatı Tora Pekin: Savcının kendisi yeni göreve başladı. Dosyayı tam okumamış bahsettiği belgeler dosyada yok. Adil yargılama için duruşmanın açık yapılması gerekiyor. Yargılamanın aleni biçimde yapılmasının başlıcası açık duruşmadır. Mahkemeler ve duruşmalar herkese açıktır anayasa madde 141'e göre. AYM adli mekanizmayı kamuya açarak yargılamada keyfiliği önler. Açık yapılması savunma haklarının güvenliğini oluşturur. Mahkemelere olan güvenin sürdürülmesinin araçlarından biridir açık yargılama. Soruşturma savcısı genel ahlak ya da kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı bir hal olduğunu söylüyor. Selam tevhid davasındaki gerekçeyi almış savcı kes yapıştırma yöntemiyle bizim iddianameye koymuş. Görüşme kaydından bahsediyor savcı ama bizim dosyamızda böyle bir kayıt yok bu da kes yapıştırdan kaynaklanıyor. 16. ceza mahkemesinin kapalılık kararı var diyor savcı ama dosyada böyle bir bilgi de yok. Diğer husus da soruşturma savcısı dosyanın tamamının kapalı oturumda yapılmasını istiyor. Varsa gizli bir belge o duruşma kapalı yapılır sonrakiler açık yapılır. Savcının bütün bir yargılamanın kapalı olarak yapılmasını istemesini çarpıcı buluyoruz. Yasa usül ve hukuka açıkça aykırıdır tüm yargılamanın kapalı yapılması. Yargılama mahkeme huzurunda ve dışarıda medya nezdinde paralel yargılama yapılıyor. Cumhurbaşkanı yargıyı yönlendiriyor bunu AYM kararından sonra yapmış olduğu açıklamada görebiliyoruz. Adil yargılamayı önlemeye yönelik suçtur yargıyı yönlendirme. Adalet bakanı da AYM kararını hukuk cinayeti olarak değerlendirmiş yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmiştir. Kapalı oturum kararı verilirse adalet bakanı ve cumhurbaşkanı bu konuşmalarını yapmaktan ve yargıyı etkilemekten vazgeçmeyecekler. Müvekkiller de gizlilik kararı gelirse kendilerini ifade edemeyecek kamu nezdinde. Savcının var olduğunu iddia ettiği belgeler yoktur bu dosyada mahkemenin bu farkı esas almasını talep ediyorum. Savcı dosyaya yeni bir klasör koymuş ve biz bunu basından öğrendik. Bu şekilde açık yürütülen dosyasına sahip çıkmayan savcı duruşmanın kapalı yürütülmesini istiyor. Duruşmanın açık yapılmasını talep ediyoruz.

10.42: Dündar ve Gül'ün avukatları duruşmaların kapalı yapılması talebine itiraz etti. Yargılamanın aleni yapılmasını istedi.

GİZLİ DURUŞMA TALEBİ

10.38: Duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin iddia makamına mütalaası soruldu. İsnad edilen suçun casusluk olması gerekçesiyle duruşmaların tamamının kapalı yapılması talep edildi.

10.37 MİT adına bir avukat ve Cumhurbaşkanının avukatı Hatice Özay duruşma salonunda. Duruşma sesli ve görüntülü kayda alınıyor.

10.32 Ankara, Hatay, Bursa, Gaziantep, Osmaniye,Adana Barosu sözcü ve temsilcileri de Dündar ve Gül'ün vekili olarak davaya katıldı.

10.20 Can Dündar ve Erdem Gül alkışlar arasında duruşma salonuna girdi. Hakim görüntü yayınlamanın suç olduğunu hatırlattı. Duruşma başladı.

10.09: Aralarında Gazeteciler Mete Çubukçu, Ceyda Karan, Hasan Cemal, Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, Evrensel Köşe Yazarı Ceren Sözeri ile yabancı basın örgütlerinden birçok gazeteci davayı izlemek için adliyede. 

Almanya Parlamentosundan gözlemci olarak gelen Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen, Diyarbakır Baro Başkanvekili Ahmet Özmen de Çağlayan adliyesinde.

09.55 Dündar ve Gül duruşma salonunun önüne geldi. Almanya ve İsveç Büyükelçileri, İtalya, Hollanda başkonsolosları davayı takip ediyor.

CHP'den İlhan Cihaner, Gürsel Tekin, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, Ali Haydar Hakverdi, HDP'den Garo Paylan, Filiz Kerestecioğlu, Meral Danış Beştaş, EMEP MYK Üyesi Levent Tüzel, ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, Sanatçı Ferhat Tunç davayı takip edenler arasında.

09.38: Çok sayıda yerli ve yabancı gazeteci davayı takip etmek üzere duruşmanın görüleceği 14. Ağır Ceza Mahkemesi Büyük Salonu önünde bekliyor.

09.32: Can Dündar ve Erdem Gül'ün duruşması için çok sayıda kişi Çağlayan adliyesine geldi. (Fotoğraf: Fatih Polat)

09.11: Can Dündar ve Erdem Gül adliyeye geldi.

***

Fethullah Gülen ve Emre Uslu ile MİT TIR’larını durduran muvazzaf subaylar ile emniyet mensuplarının yargılandığı 122 sanıklı “Selam Tevhid’de Kumpas” davasının ayrıntılarının da yer aldığı iddianamede,TIR’ların Suriye’deki Türkmenlere yardım malzemesi taşıdığı ancak bu TIR’ların Gülen Cemaati tarafından sahte ihbar ve deliller uydurularak durdurulduğu iddia ediliyor.

İDDİANAMEDE KÖŞE YAZILARI VE HABERLER VAR

İddianamede, “Adana ve İstanbul Sulh Ceza Mahkemeleri’nden alınan yayın yasağı kararlarına rağmen Can Dündar ve Erdem Gül’ün özellikle 7 Haziran 2015 tarihli genel seçimlerden 1 hafta öncesine gelecek biçimde yayınlarına başladıkları anlatılıyor. İddianamede, Erdem Gül’ün ‘Besle kargayı...’ başlıklı, Can Dündar’ın da ‘Gazap Eken Azap Biçer’ başlıklı yazılarında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, ‘IŞİD terör örgütünü desteklediği ve anlayış gösterdiği’ imajı verildiği, Dündar ve Gül’ün bu yazılarını 11 Ocak 2016 tarihine kadar devam ettirdikleri belirtiliyor. Can Dündar’ın 17 Aralık’tan iki hafta önce yazdığı ‘Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin’ başlıklı yazısı ve 25 Aralık operasyonundan bir gün önce kaleme aldığı ‘Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda’ başlıklı yazıları ile kamuoyunu FETÖ/PDY Terör Örgütü’nün amaçları doğrultusunda yönlendirmeye ve 17 ve 25 Aralık girişimlerini meşrulaştırmaya çalıştığı” ileri sürülüyor.

BİR KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ, BİR KEZ MÜEBBET VE 30 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR

Dündar ve Gül için, “Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama”, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek” ve “Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçlarından ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Öte yandan Başsavcı Vekili İrfan Fidan’ın “duruşmaların gizli ve kapalı oturumda yapılması ve dosyanın Selam Tevhid’de Kumpas davası ile birleştirilmesi” yönündeki iddianamede yer alan talepleri ise duruşmada değerlendirilecek.

92 GÜN TUTUKLU KALMIŞLARDI

26 Kasım’da tutuklanan Can Dündar ve Erdem Gül’ün bireysel başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi “hak ihlali” kararı vermişti. Bu kararın ardından Dündar ve Gül, 26 Şubat’ta 92 gündür tutuklu bulundukları Silivri Cezaevinden tahliye edilmişlerdi.

İKİ GÜN KALA SAVCI DEĞİŞTİRİLDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Dündar ile Erdem Gül’ün yargılanacağı davanın ilk duruşmasına iki gün kala, davaya çıkacak olan duruşma savcısını değiştirildi.  Başsavcılık, Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosunda soruşturma savcısı olarak çalışan Savcı Evliya Çalışkan’ı 14. Ağır Ceza Mahkemesine duruşma savcısı olarak atadı.

Cumhuriyet’in haberine göre, Çalışkan, daha önce Konya Selçuk, Bursa ve Denizli’de görev yapmıştı. Çalışkan geçen yıl HSYK kararnamesi ile Denizli’den İstanbul’a tayin edilmişti. Çalışkan’ın Anayasal Düzene Karşı Suçlar Bürosunda soruşturma savcısı olarak görev yaparken Dündar ve Gül davasının başlamasına iki gün kala 14. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma savcısı olarak görevlendirilmesi “alışıldık olmayan, sürpriz” olarak nitelendirildi.
 
ERDOĞAN ‘SAYGI DUYMUYORUM’ DEMİŞTİ

MİT TIR’larının durdurulmasını haberleştiren Can Dündar için daha önce “Bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Can Dündar ve Erdem Gül’ün Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilmesi için de “Ben Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara sadece sessiz kalırım o kadar ama onu kabul etmek durumunda değilim. Karara uymuyorum, saygı da duymuyorum” demişti.

Aynı konuşmasında medyanın özgür olamayacağını söyleyen Erdoğan “Yüzlerce basın mensubunun cezaevlerine tıkıldığı dönemler bizden önceki dönemlerdir. Ve bizden önceki dönemlerde cezaevlerindeki bu yüzlerce insan acaba oralarda hangi suçlardan dolayı yatıyorlardı. Ve bizim iktidarımızda bunlar cezaevlerinden çıkmışlardır. Biz önlerini açtık. Biz yaptığımız yasal düzenlemelerle önlerini açtık” demiş ve cezaevinde gazetecilerin olmadığını iddia etmişti. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

YGS'de sonuçlar açıklandı

SONRAKİ HABER

Ensarioğlu: Ben taziyeye gittiğimde PYD terör örgütü ilan edilmemişti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...