25 Mart 2016 00:41

Hava kirliliği raporu açıklandı: ‘Temiz hava için kömür santralinden vazgeçin’

Paylaş

Zülal KOÇER
İstanbul

Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından açıklanan Türkiye’deki hava kirliliği raporuna göre, kömürlü termik santraller nedeniyle Türkiye’de her yıl en az 2 bin 876 erken ölüm, 4 bin 311 hastaneye yatış ve 637 bin 643 iş günü kaybı yaşanıyor. Rapora göre, Türkiye’nin havası en kirli 3 ili, Aksaray, Ağrı ve Muş.

Geçtiğimiz kış ayında tüm dünyada “kırmızı alarm” seviyesine yükselen hava kirliliğinin Türkiye’deki boyutu “Temiz Hava Hakkı Platformu” tarafından detaylı bir rapor haline getirildi. Rapor, İstanbul Karaköy’de bulunan Minerva Palas’ta yapılan basın açıklamasıyla kamuoyunu duyuruldu.

Rapora göre, Türkiye’de havası en kirli olan 3 il; Aksaray, Ağrı ve Muş. Hava kirliliğine neden olan PM10 isimli partikül için 2015’te verilen yıllık limit, Türkiye’de geçtiğimiz yıl içinde 41 ilde aşıldı. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) hava kalitesi limiti dikkate alınarak yapılan değerlendirmede ise sadece Çankırı’daki değerlerin limitin altında olduğu görüldü.

TERMİK, HER YIL EN AZ 2 BİN 876 KİŞİYİ ÖLDÜRÜYOR

Raporda kömürlü termik santrallere ayrı bir başlıkta ele alındı. Kömürlü termik santraller nedeniyle Türkiye’de her yıl en az 2 bin 876 erken ölüm, 4 bin 311 hastaneye yatış ve 637 bin 643 iş günü kaybı yaşanıyor. Kömürlü termik santrallerin hastalık ve ölüm nedeniyle yarattığı olumsuz ekonomik yük 2.9-3.6 milyar avro arasında değişiyor.

Raporda, Türkiye’de 2015 yılında termik santrallerin olduğu illerde önceki yıllara göre hava kirliliği ölçümlerinde ciddi artışlar yaşandığı ifade ediliyor. Buna rağmen ise, bu bölgelere yeni termik santral yapımı planlanıyor. Özellikle Adana, Tekirdağ, Hatay ve Çanakkale’de mevcut kirlilik düzeyleri önceki yıllara göre artarken, bu illerde yapılacak olan yeni santrallerle birlikte kirliliğin daha da artacağını öngörülüyor.

Hava kirliliğinin yoğun olduğu illerden olan İstanbul’da hava kirliliğinin en yüksek olduğu yer Esenyurt ilçesi. İstanbul’daki hava kirliliğini somutlamak için basın toplantısında “İstanbul’da yaşayan insanların burada soludukları hava günde bir buçuk paket sigarayla eş değer.” benzetmesi yapıldı.

Türkiye’nin hava kirliliği konusundaki yasal mevzuatın DSÖ’nün düzenlemelerinin gerisinde olduğunu vurgulayan Greenpeace Akdeniz Avukatı Deniz Bayram, temiz hava hakkı 2019-2020 hedeflerine ulaşmak için öncelikle kömüre dayalı enerji üretiminden vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

‘HÜKÜMET ADIM ATMALI’

Raporu hazırlayan bilim kurulunda yer alan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, hükümetin hava kirliliğini önleme konusunda adım atması gerektiğini ifade ederek, “Hava kirleticileri için DSÖ tarafından önerilen sınır değerlerin kullanılmasını sağlamak amacıyla yasal düzenleme yapmalıdır.” dedi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan da, Türkiye’de hava kirliliğinin özellikle 2015 yılında ciddi artış gösterdiğini vurgulayarak, “Başta akciğer kanseri ve solunum sistemi hastalıkları olmak üzere birçok sağlık etkisi bulunan hava kirliliğine karşı ulusal ve yerel düzeyde yöneticileri önlem almaya çağırıyoruz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Brüksel’de hem öfke hakim hem birlikte yaşam direnişi

SONRAKİ HABER

Kadrolu çalışma hayal olacak!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...