24 Mart 2016 03:35

Termikel’de ücret yok, boş laf çok!

Paylaş

Gökhan ÇELİK
Ankara

Ankara’da Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Termikel fırın fabrikasında şubat ayı ücretlerinin 22 Mart geldiği halde ödenmemesi üzerine başta pres olmak üzere bir çok bölüm iş bıraktı. İşçilerin grevin diğer bölümlerde de hayata geçmesi için çaba göstermesi üzerine patron Ahmet Kaya işçilerle toplantı yaptı. Patronun, patlayan bombaları ileri sürerek gazetemizi hedef gösterdiği konuşması işçilerin tepkisini çekti. İşçiler birlik olma çağrısında bulundu. 

Çay molasında patron tarafından toplantıya çağrılan işçiler patronun konuşmasını soğuk bir şekilde dinledi. Konuşmasına terör eylemleri ve patlayan bombalara değinerek başlayan Ahmet Kaya, Brüksel’de gerçekleşen intihar saldırıları için de “Terör saldırısına sevinilmez ama Avrupa da neyin ne olduğunu görmüş oldu” dedi. Daha sonra ise işçilere göre ağzındaki baklayı çıkardı ve “Bombalı saldırılar ticareti ve ekonomiyi de olumsuz etkiliyor” dedi. “Mesela bizim Almanya’dan bir müşterimiz gelecekti ziyaretimize, telefon etmiş mail atmış, bu patlamalar nedeniyle iptal etti ziyaretini” diyen Kaya, bununla ücretlerin ödenmemesinin nasıl bir ilgisi olduğuna ise değinmedi. 

Konuşmasını ücretlerin düzensizliğine değinerek sürdüren Kaya işçilere “Herkes işine baksın” demeyi ihmal etmedi. “Herkesin bir görevi var. Bantta şu istasyondaki işçi cam takar, presteki işçi malzeme çıkarır, montajdaki işçi montaj yapar. Muhasebe de yönetim de fabrikayı yönetir ücretleri öder. Presteki, puntodaki adam kendi işini bırakıp yönetimin işine karışamaz” diyen Termikel patronu ücretlerin 5 Nisan’dan önce ödenmeyeceği söylentisinin nereden çıktığını anlamadığını söyledi. Kendilerinin “İşçinin hakkını alnının teri kurumadan ödemek gerekir” ilkesine inanan bir zihniyette olduklarını savunan Kaya, “Bu durumdan biz de rahatsızız. Bunu bilin ve buna göre çalışın” dedi. Konuşmanın burasında bazı işçiler kendi aralarında homurdanarak “Hâlâ çalışın diyor adam” diyerek tepki gösterdi.

PATRON EVRENSEL’DEN RAHATSIZ

Ahmet Kaya konuşmasında gazetemiz Evrensel’i hedef gösterdi: “Daha önce mart ayında ödemelerin düzeleceğini söylemiştik ama bu biraz sarktı. Önümüzdeki aydan itibaren, söz vermiyorum ama düzeleceğini göreceksiniz. Detaya giremiyorum çünkü şöyle bir durum var: Ben PKK’nın yayın organı olarak görüyorum bir gazete var. Burada sizinle bir toplantı yapıyoruz. Ne söylediysek ertesi gün bu gazetenin manşetinde görüyoruz.” 

Konuşmasını maaş ödemeleri için herhangi bir tarih vermeden bitiren Ahmet Kaya, pres işçilerine karşı sert bir üslup kullanırken montaj bölümlerini övmeye gayret etti. Patronun bu tutumu işçiler arasında “Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyor” şeklinde yorumlandı. 

İŞÇİLERİN PATRONA TEPKİLERİ

 “Bu teröristler Ankara’yı 8 aydır mı bombalıyor da bizim haberimiz yok. Maaşlar 8 aydır düzensiz.”

“Adam çıktı bir şeyler anlattı ama kimse ne dediğini anlamadı.”

“Bu adamı başbakan yapmak lazım. Maaş ne zaman yatacak söylemedi ama 15 dakika konuştu.”

Toplantıya gitmeyen bir işçi; “Kabahat dinlemeye gidende. Kimse gitmeseydi de öyle kendi kendine konuşsaydı keşke.”

“Almanya’dan misafiri gelmemiş ona bozulmuş herhalde.”

“Sendikayı gören oldu mu? Patronun yanında dururlardı genelde ama bugün göremedik.”

“Aramızda para toplayalım da patronun ne derdi varsa derman olalım.”

Akşam mesai çıkışı bildiri dağıtan Emek Partisi üyelerine; “Adam daha 2 saat önce konuştu. Ne çabuk yazdınız getirdiniz?”

DİĞER BÖLÜMLER DE GREVE ÇIKMALI’

Aynı akşam fabrikada çeşitli bölümlerde çalışan işçilerle gelişmeler hakkında konuştuk. Bir kadın işçi patronun balkon konuşmalarından işçi için bugüne kadar hiç olumlu bir şey çıkamadığını söyledi ve “Benim zaten umudum yoktu. Bir şey çıkmayacağı belliydi. Ama bu kadar da kötü konuşacağını tahmin etmemiştim” dedi. Ücretlerin düzensiz yatması nedeniyle işi bırakan ve tazminat alacak olan çok sayıda işçiye haziran, temmuz aylarına çek verildiğini söyleyen kadın işçi, “Ben kısa sürede bir düzelme beklemiyorum. Bence temmuz ayından bile sonra düzene zor girer” dedi.

Bir başka kadın işçi ise Ahmet Kaya’nın konuşması öncesinde hiç beklentisi olmadığını ve grevi bir kaç gün daha ertelemek için konuşacağının çok belli olduğunu söyledi. “Maaşlar yatsa ne olacak. Birçok arkadaşımıza icra geldi bile. Herkes kredi kartı faizi ödüyor. 3 kuruş para zaten maaşlar. Tek sorun maaşlar da değil. Tuvaletlere bile karışır oldular” dedi. 

Bütün işçilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyleyen bir erkek işçi ise “Böyle yarım grevler de bazen işe yarıyor. Ama nereye kadar? Sorunu kökten çözmek için hep birlikte kararlı olmak gerek. Biz grev yapıyoruz ama diğer bölümlerin de buna eklenmesi gerekir” diye konuştu

‘ÖNCE KENDİ BORCUNU ÖDESİN’

Herkesin fabrikaya, işe gelmediği günler üzerinden borçlandırıldığını söyleyen bir kadın işçi ise işçinin mağdur edildiği görüşünde. “İş olmadığı için fabrikayı 2 gün kapattılar. Şimdi de borçlu günleri cumartesi mesaisine gelin ödeyin diyorlar. Kessene herkesin yıllık izninden. Diğer devamsızlıkları ile beraber 70-80 saat borcu olan arkadaşlar var. Ya mesaiye gelirsiniz ya da maaştan tek seferde keseriz diye tehdit ediyorlarmış. İnsanlar bu borcu bir ayda mı yaptı. Hayır. Aylardır biriktirilmiş. Kesseydin ya maaşlardan birikmeden önce. Zamlı mesai parasını borca sayacaklar. Patron kendi borcunu ödemiyor ama bizim borçların peşini hiç bırakmıyor. Hem de fazla mesai parasından faizi ile birlikte kesecek” diyen kadın işçi sendikanın tepkisizliğine de öfkeli.

Bir başka kadın işçi ise patronun konuşmasında söylediği “Herkes işine baksın, görevini yapsın” sözlerine çok takıldığını söyledi. “Biz görevimizi yaptık. Bize ödeyeceğin para şubat ayı ücreti. Biz o parayı hak ettik. Çalıştık o parayı ödeyeceğin üretimi çıkardık. Asıl sen görevini yap da maaşları öde. Hem paramızı vermiyor hem de işçiye dikleniyor” dedi.

Bir erkek işçi ise Ahmet Kaya’nın konuşmasında söylediği “Parayı faize arsaya falan yatırmıyoruz” sözlerine değinerek “O zaman bu para nerede?” diye sordu. İşçi şöyle devam etti: “Geçen yıllarda da kışın işler biraz düşerdi. Hatta fabrikayı 1 hafta kapattıkları kışlar da oldu. Ama maaşlar ödenirdi. Bu kış işler o kadar da kötü değil. Ama maaşlar ödenmiyor. Kimse bize masal anlatmasın. İş var ama işçinin parası ödenmiyor.”

ÖNCEKİ HABER

Mülteci tanıtım kartları için rüşvet iddiası: Bir ayda çıkan kart 150 lirayla bir günde çıkardılar

SONRAKİ HABER

Dünyanın kutladığına biz ağıt yakıyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...