21 Mart 2016 00:55

Dokunulmazlığı kaldırılan eski DEP’li Selim Sadak: Türkiye HDP’lilere sahip çıkmalı

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması siyasetteki sıcak gündemlerin başında geliyor. Önümüzdeki hafta Meclisi epey meşgul etmesi beklenen fezlekeler akıllara 2 Mart 1994’te DEP’li milletvekilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını getiriyor. Dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla Mecliste yaka paça gözaltına alınan DEP’liler arasında Selim Sadak da vardı. HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırma girişimlerini Sadak’la görüştük. 

Selim Sadak, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtlerin varlığının kabul edilmediğine dikkat çekti. 
Kürtlerin siyasal, kültürel ve sosyal taleplerini dile getirenlerin devletin baskısı ve şiddetine maruz kaldığını ifade eden Sadak, 1930’larda Adalet Bakanlığı yapan Mahmut Esat Bozkurt’un , “Bu memleketin kendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır, o da hizmetçi olmak, köle olmaktır” sözlerini hatırlattı. Türkiye’nin bu anlayıştan tam olarak kurtulamadığını ifade eden Sadak, 1994’te Mecliste buna benzer bir yaklaşımla karşılaştıklarına vurgu yaptı. 

‘94’TEKİ ANLAYIŞ SÜRÜYOR 

1994’te DEP’li milletvekilerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına uydurma haberler ve korucuların yalan beyanatlarının bahane yapıldığına dikkat çeken Sadak, bugün de HDP’liler için benzer bir durumun yaşandığını dile getirdi.

Mecliste yaka paça gözaltına alındıklarını ve 10 yılı aşan bir süre cezaevinde kaldıklarını da hatırlatan Sadak şunları söyledi: “Bu durumun hem içeride hem de dışırada devlete çok ağır bedeli oldu. Türkiye bir bütün olarak kaybetti. Ekonomik olarak çöktü. Ecevit dönemindeki devalüsyonun nedenlerin biri de 2 Mart 1994 sivil darbesidir. Fabrika kurmanız için önce barışın olması gerekir. Bunun için de Kürtlerin varlığının kabul edilmesi lazım. Kürt halkının hak ve hukukuna sahip çıkan ve savunan siyasetçilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmaması gerekir. Türkiye’nin tek çıkışı var: Kürt siyasetçinin hak ve hukukunu dile getirmesi ülkenin bütünlüğünü bozmaz. Dokunulmazlıkların kaldırılması ülkenin bütünlüğü ve ülkenin bölünmesinde ısrar etmek demektir. Bunun için 2 Mart sivil darbesi ikinci kez olmasın.”

Cezaevinden çıktından sonra Türkiye Barışını Arıyor girişiminin etkinliği kapsamında Samsun’a delege olarak gittiğini hatırlatan Sadak, toplantıya katıldığını belirterek şunları söyledi: “Karadeniz insanına, Karadeniz’in demokratlarına, sosyalistlerine kırgın olduğumu söyledim. Cezaevinde 10 yıl kalmama rağmen bir kere bile kendilerini ziyarete gelmedikleri için kırgın olduğumu ve eleştirdiğimi belirttim.İnsanlar bu sözlerimi ayakta alkışladılar. Bana hak verdiler. Gerekli dayanışmayı ve tepkiyi gösteremedikleri için...” Sadak, bunun için de Türkiye’nin tekrar barışı konuşması gerektiğini ifade etti.

HAKLI VE MEŞRU TALEPLER

‘94’te DEP’li milletvekillerinin dile getirdiği taleplerin haklı ve meşru talepler olduğunu tarihin ortaya koyduğuna vurgu yapan Sadak, bugün de HDP’li milletvekillerinin dile getirdiği taleplerin haklı ve meşru talepler olduğunu ifade etti. Deneyimli Kürt siyasetçi Sadak devamında şunları söyledi: “Devlet insanlara ağır cezalar verebelir, katliamlar yapabilir. Ama insanların onurunu kıramaz, insanlar onurlarından taviz vermez. Kürtler için bu tarih boyunca böyle olmuştur. Qazî Mihemed’den (Kadı Muhammed) başlayarak Kürt liderleri idam edilmelerine rağmen devlet karşısında boyun eğmemişlerdir.”

‘KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANIYOR’

Bölge’de yaşananlara dair konuşan Sadak, durumun her geçen gün vahim bir boyuta geldiğine işaret ederek şunları söyledi:“Son olarak Yüksekova’da kimyasal silah kullanıldığına dair iddialar var. Cizre, Sur, Silopi’de durum ortada... 

Sözün bitmemesi gerekir. Eğer söz biterse çok tehlikeli bir süreç bekliyor bizi. Her şeyi konuşmalıyız. Türkiye halkları direnmeli. HDP’li milletvekilerine sahip çıkmalı. Türkiye’yi sevenler görüşü ne olursa olsun, alana çıkmalı: Başbakana tekrar ve hemen müzakarelere dön diyebilmeli. Abdullah Öcalan’la tekrar müzakereler başlamalı demeli. Türkiye halkından bunu bekliyoruz. Dokunulmazlıkların kaldırılması çare değil, dokunulmazlıkların kaldırılması Kürt sorununun çözümünü daha da derinleştirir, diyebilmeli Başbakana. En büyük yarar bu. Fabrika kurmak, işe almak yetmez. Önce huzur olması lazım. Barış ve huzur olursa gerisi zaten gelir. Kör savaşta kurunun yanında yaş da yanar. Şırnak ne kadar görüyorsa Samsun da öyle zarar görecektir. Her gün bombalar patlıyor. Bunun için bir an önce diyalog ve müzakareler başlatılmalı.”  

2 MART 1994’TE NE OLMUŞTU?

1991’de Türkiye Milletvekili genel seçimlerinde Halkın Emek Partisi’nin (HEP) Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) listelerinden seçime katılması birlikte Leyla Zana, Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Ahmet Türk, Sedat Yurtdaş ve Selim Sadak 19. dönem Meclise milletvekilleri olarak girdiler .HEP’in kapatılmasının ardından Demokrasi Partisi’ne  (DEP) geçen milletvekilerinin dokunulmazlıkları 2 Mart 1994’te kaldırıldı. Dokunulmazlıkları kaldırılan DEP’liler 17 Mart’ta Mecliste yaka paça gözaltına alındılar. Tutuklanan milletvekilleri cezaevine konuldu. 1995 yılındaki Devlet Güvenlik Mahkemesi kararı sonucunda DEP’li milletvekilleri 15 yıl mahkûm edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapılan başvuru sonucunda yeniden yargılanan DEP’liler Haziran 2004’te Yargıtay’ın kararı ile beraat ettiler.

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Hayri Tunç: Gerçeği aramak için sokakta olmak gerekiyor

SONRAKİ HABER

Kiralık işçilik iş cinayetlerini artıracak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...