18 Mart 2016 01:00

İzmir'de iş bırakan belediye işçileri: Haklarımız için birleşelim, savaşı durduralım

Paylaş

Ümit KARTAL
İzmir

Kıdem tazminatının gaspına ve kiralık işçiliğe karşı önceki gün yarım gün iş bırakan; hükümetin savaş politikalarına karşı barış talep eden Genel-İş üyesi belediyesi işçileri, hükümetin doğmamış çocuklara bile karanlık bir gelecek hazırladığını söyledi. Belediye işçileri, tüm işçilere gasbedilmek istenen haklarına sahip çıkmak için birlik olma ve savaşa karşı barışı savunma çağrısı yaptı.

“80’lerden önce kıdem tazminatı aldığımız zaman bir ev alıyorduk, şimdi araba alamazsın, çocuğunu evlendiremezsin” diyen Park Bahçeler İşçisi Erol Uzunget kiralık işçilik tasarısı geçerse kölelik sistemi geleceğini söyledi. Ülkede yaşanan gelişmelerden ötürü kaygılı olduğunu ifade eden Uzunget, tüm konfederasyonların acilen birlikte eylem planı çıkararak genel grev yapması gerektiğini söyledi.

Hükümetin bu yasal düzenleme ile patronlara destek olmayı hedeflediğini ifade eden Park Bahçeler İşçisi Selim Şahin, “Geri kalan tüm işçi emekçilere hatta doğmamış çocuklara bile karanlık bir gelecek hazırlıyor. Sendikalı sendikasız tüm işçiler bir araya gelip bu yasa tasarısına karşı mücadele etmeli” diye konuştu.

SAVAŞI DURDURALIM

“Bütün işçilerin ve memurların hiçbir sendika ayrımı yapmadan ayağa kalkması gerektiğini düşünüyorum” diyen Park Bahçeler İşçisi Binali Polat memurların iş güvencesinin kaldırılmak istendiğini hatırlattı. İşçilerin büyük çoğunluğunun hâlâ gelişmelerin tam bilincinde olmadığını söyleyen Polat, şöyle devam etti: “Bu yasanın Meclisten geçmemesi gerekir. Birlikte mücadele vermezsek, dilimiz, mezhebimiz ne olursa olsun birleşmezsek patronlar ve iktidarları bu hakkımızı elimizden alacak.”

Son günlerde kaygı verici gelişmeler yaşandığını söyleyen Polat, patlayan bombalara ve bölge illerinde sürdürülen operasyonlara dair de “Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz. Ülkenin batısı ve doğusu fark etmiyor. Güneydoğu’da asker, polis, halk ölüyor. Savaş hepimizi etkiler. Savaş kötü bir şeydir. Bunu durduralım” dedi. Barış isteyen akademisyenlerin tutuklanmasına da tepki gösteren Polat, “Susmayacağız. Her sesini çıkaranı susturamayacaklarını öğrenecekler” diye konuştu.

SOKAĞA ÇIKMAZSAK DAHA KÖTÜ OLUR

Siyasi görüşü, yaşam biçimi ne olursa olsun, konuştukları tüm işçilerin kıdem tazminatının kaldırılmasından ötürü kaygılı olduğunu ve eyleme AKP’ye oy veren işçilerin de geldiğini anlatan Fen İşleri İşçisi Doğan Gener, yasayı engellemek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını ifade etti. Aynı zamanda Genel-İş işyeri temsilcisi olduğunu söyleyen Gener, patlayan bombalardan ötürü de kaygılı olduğunu kaydederek, “Terör nereden gelirse gelsin buna karşıyız. Katliamlar da en az kıdem tazminatları kadar önemli. Kıdem tazminatına dair yapılmak istenen değişiklik emeği yok etmeye çalışırken, bu alçakça saldırılar da yaşamı kökten yok etmeyi amaçlıyor. Ülkemizde barışı yok edip, kaos ortamı yaratmak isteyenlere karşı da mücadele ediyoruz.Ülkede bir kaos var. Bu kaostan korkup sokağa çıkmazsak daha kötü olacağına inanıyorum” diye konuştu.

NEREDE BİR CAN ÖLSE ORALI OLUR YÜREĞİM

Özel istihdam bürolarına dair yasa tasarısının Meclis gündemine gelmesi üzerine bir süredir İzmir’de yol kapatma, iki saat iş bırakma, İzmir’e gelen Başbakan Davutoğlu’yu protesto gibi eylemler yapan belediye işçileri, önceki gün yarım gün iş bıraktı. İşçilerin eyleminde iş güvencesine dair sloganların yanı sıra patlayan bombalara tepki içeren ‘barış’ talepli sloganlar da pankartlardaki yerini aldı. “Barış olmadan güvenlik olmaz”, “Biz iyiyiz bize bir şey olmadı demeye utanıyoruz. Katliamları kınıyoruz”  “Adı: Asker, Adı: Polis, Adı: Halk, ölen insanlığımız, insanlığımıza sahip çıkalım”, “Nerede bir can ölse oralı olur yüreğim, olmalı zaten, olmazsa insan olmaz yüreğim. Terörün her türlüsünü lanetliyoruz” yazılı pankartlar taşıyan işçiler, yıl dönümünde Halepçe Katliamı’nı da unutmadı.

BUNDAN ÖNCE KORKMADIK, BUNDAN SONRA DA KORKMAYACAĞIZ

Makine İkmal Atölyeleri işçisi ve Genel-İş İşyeri Temsilcisi Mehmet Akif Özdemir ise, kıdem tazminatının kaldırılması ile işsizliğin artacağını söyledi. “Kıdem fona aktarılmış olursa ya da hepten kaldırılırsa, bunu bilen işveren en ufak bir problemde işçiyi kapının önüne koyacaktır. Zaten özel istihdam büroları da açılıyor. Bu kiralık işçi sistemi demek... Büro sahibinin kölesi gibi, işçi lazım oldukça, 5 gün, 10 gün için farklı işlere işçi kiralayacaklar” diye konuşan Özdemir, iki çocuğu olduğunu ve hem kendi geleceğinden hem de çocuklarının geleceğinden kaygılandığını ifade etti. Özdemir, “Patlayan bombalarla korku havası yaratmak istiyorlar. Ben bunların hepsinin korku salmak üzere olduğunu düşünüyorum. Ben sendikalı bir işçiyim. Bundan önce korkmadık, bundan sonra da korkmayacağız. Meydanlara gelip kalabalık olmaktan korkarsak, yalnızlaşırsak daha kötü durumlara düşeriz” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Fenerbahçe, Braga'ya 4-1 yenilerek Avrupa'ya veda etti

SONRAKİ HABER

Suriye’de federasyon ilanı tartışılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa