‘Akademisyenler derhal serbest bırakılsın’
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları gerekçesiyle akademisyen Esra Mungan, Muzaffer Kaya ve Kıvanç Ersoy’un tutuklanmasına tepkiler sürüyor. Yapılan açıklamalarda, akademisyenlerin tutuklanmasının Türkiye’deki eleştirel sesleri susturmaya dönük seferberliğin parçası olduğu belirtilerek, akademisyenlerin derhal serbest bırakılması istendi.
CEZALARDAN VAZGEÇİLMELİ
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), konuyla ilgili yazılı açıklama yaparak, tutuklu akademisyenlerin serbest bırakılmasını istedi. Açıklamada, Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik en son saldırının yaşandığı hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akademisyenlere karşı başlattığı kötü ve saldırgan kampanyanın, Türkiye’deki tüm eleştirel sesleri yasaklamaya, cezalandırmaya ve nihayet susturmaya yönelik seferberliğinin bir parçasına dönüştüğü belirtildi.
AKADEMİK ÖZGÜRLÜK İHLAL EDİLİYOR
İHD Genel Merkezi de, Anayasa ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin “ifade, düşünce ve anlatım özgürlüğüne” dair ilgili maddelerini hatırlatarak, akademik özgürlüğün ihlal edildiğini belirtti. Aynı bildiriye imza atan İstanbul Bilgi Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Chris Stephenson’un sınır dışı edilmesine de tepki gösterilen açıklamada, “Ders anlatmanın, araştırma yapmanın yanı sıra toplumsal meselelere ilişkin görüş bildirmek akademisyenin toplumsal misyonunun gereğidir. Dolayısıyla, görüşlerini açıkladıklarında baskıya maruz kalmaları sadece bireysel bir baskı değil akademik özgürlüğün ihlalidir. Bu nedenle, tutuklu akademisyenler derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
AKADEMİSYENLER İÇİN İMZA KAMPANYASI
Ege Üniversitesi öğrencileri de tutuklanan akademisyenlere destek için imza kampanyası başlattı. Konuyla ilgili açıklama yapan öğrenciler, “Katliamlara karşı ses çıkardıkları ve inadına barış dedikleri için arkadaşlarımız ve hocalarımız tutuklanmaktadır. Bizler ise henüz tutuklanmamış öğrenciler olarak sürekli gözaltılar, tacizler, cezalar ve uzaklaştırmalarla karşı karşıyayız” dedi. Üniversitelerin öğrencilerin ve akademisyenlerin demokratik hak ve özgürlüklerine, örgütlenme ve siyasal faaliyetlerine yer açacak yaşamsal bir alan olması gerektiğini ifade eden öğrenciler, “Oysa şimdi soluğumuzu kesmemiz ve başımızı önümüze koyup devam etmemiz isteniyor. Ama buradayız ve barıştan yanayız, savaş suçuna ortak olmayacağız” dediler.
HDP İstanbul Gençlik Meclisi de, barış bildirisini imzalayan akademisyenlerin tutuklanması ile ÖHD’li avukatların gözaltına alınmasını protesto etti. İHD İstanbul Şubesinde dün düzenlenen açıklamada Meclisi Üyesi Sıla Kaymak, AKP’nin bölge illerinde katliamlar yaptığını, Türkiye metropollerinde ise, gözaltı ve tutuklama furyasıyla sindirme politikalarını devreye koyduğunu söyledi. Açıklamaya katılan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef gösterici açıklamalarının ardından demokrasiyi savunan tüm kesimlere gözaltı ve tutuklamalar yapıldığına dikkat çekerek, “Ciddi bir siyasi soykırım var. Tek adamlığa doğru gidiliyor” dedi. (HABER MERKEZİ)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
