‘Adı sanı belli olmayan' Hayat TV'den Sabah'a cevap!

37 kişinin hayatını kaybettiği Ankara saldırısı sonrası hastane önünde yaralı yakınlarının isyanını canlı olarak ekranlara getiren Hayat Televizyonu, hükümete yakın medya tarafından hedef alındı.
Saldırıda yaralandıktan sonra hastaneye kaldırılan ancak daha sonra hayatını kaybeden 16 yaşındaki Destina Peri Parlak’ın yakını, Hayat Televizyonu ekranlarında “Batsın sizin iktidarınız” demişti. Hem yaralı yakınını hem de Hayat Televizyonu’nu hedefe koyan Sabah gazetesi “Olaydan hemen sonra, acılar henüz tazeyken haber kanallarının hiçbirinde yer almayan ancak nedense Hayat TV gibi adı sanı duyulmamış bir kanalda isyan eden ve şehit yakını olduğu ileri sürülen kişi türemiş ve ‘Batsın başkanlığınız, batsın sizin iktidarınız’ demişti” dedi.
Sabah gazetesi, yaralı yakınının her eylemde şov yaptığını iddia ederek, Gezi direnişinde algı operasyonlarına devam ettiğini öne sürdü.
Yaralı yakınının isyanının ertesi gün de pek çok gazetede yer almasına ‘tepki’ gösteren Sabah gazetesi, “Bu kişinin isyanı(!) ertesi gün PKK’nın gazetesi Özgür Gündem ile Sözcü’de manşet olmuş, açıkça halk nezdinde bir algı yarışı başlamıştı” dedi.
Gazete ayrıca “Batsın başkanlığınız” diye isyan eden kişinin katliamda hayatını kaybeden kimsenin yakını değil, bir provokatör olduğunu iddia etti.

HAYAT TV: ORADAYDIK, ORADA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Hayat Televizyonu ise Sabah gazetesine tepki gösterdi ve bir açıklama yayınladı. "'Adı sanı belli olmayan televizyon’dan cevap!” başlığıyla yazılı bir açıklama yapan Hayat TV Sorumlu Genel Müdürü Gökhan Çetin, “Kağıda basıldığı için gazete olma iddiası taşıyan Sabah gazetesinin internet sitesindeki bir ‘haber’de, canlı yayınımızda ‘Yerin dibine batsın iktidarınız’ diyen yurttaş provakatör ilan edilirken, televizyonumuz hakkında da hakaret içeren sözler sarf edilmiştir” dedi.
Ankara’da 37 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı sonrası, yakınının ismini veren bir yurttaşın, “Yerin dibine batsın paranız, iktidarınız” diyerek isyanını dile getirdiğine ve 3G cihazıyla yapılan bu canlı yayının, milyonların duygularına tercüman olduğuna dikkat çeken Çetin, “Sabah gazetesi ise televizyonumuzu da hedefe koyarak yayınımızın ‘uydurma canlı yayın’ olduğunu, isyanın ‘Olaydan hemen sonra, acılar henüz tazeyken haber kanallarının hiçbirinde yer almayan ancak nedense Hayat TV gibi adı sanı duyulmamış bir kanalda’ yayınlandığını iddia etti” dedi.

Evrensel Yayın Yönetmeni Polat: Savaş desek ödüllendirilirdik, barış dedik hedef olduk

Evrensel hedefe konuldu

Polisten Evrensel ve Hayat TV muhabirlerine: Terörist misiniz gazeteci mi belli değil!

Gökhan Çetin, açıklamasına şöyle devam etti: “Adı sanı belli olan Sabah Gazetesine yanıtımızdır...
1. “Uydurma Canlı Yayın” gibi bir kavram üretme, üstelik ara başlık yapma üstün yeteneğini bir kenara bırakalım. Yayınımız, katliamın hemen ardından 3G ile olay yeri ve hastanenin önünden yapılmıştır. Böyle bir yayının, hastane önüne insanları toparlayarak “uydurma” yapılması mümkün değildir. Ancak “Kabataş yalanı” başta olmak üzere yaptığı haberlerle “gazeteciliği” tescillenmiş bir gazetenin bu konuda iddialı olması da normal. Bu, sizinki gibi photoshoplu, çarpıtma ve yalana dayalı bir “haber” değil, üzerinde oynama yapılması mümkün olmayan anlık canlı yayın görüntüleridir!!!
2. Halkın isyanının “haber kanallarının hiçbirinde yer almaması” vurgusu özellikle yapılmıştır. İşte bu doğru! Holding televizyonları, yandaşından ‘muhalifine’ halkın acısı ve öfkesini yansıtmamak için özel bir çaba içerisinde oldular. Ancak bu öfkeyi, isyanı, tepkiyi görmek için orada, hastane önünde bulunmak yeterlidir. Hayat TV oradaydı, katliamda yaşamını yitirenlerin ve yakınlarının yanındaydı. Ve orada olmaya da devam edecektir.
3. Sabah Gazetesi, Hayat Televizyonu için “adı sanı duyulmamış bir kanal” ibaresini kullanmış. Ekonomik olanaklarımız, arsaların parsellenmesinden, rüşvetten ya da ‘havuz’dan gelmiyor. Bunun teknik sıkıntılarını da yaşıyoruz. Ancak adımızı; işten atılan, hakkını arayan, düşük ücret ve sömürüye maruz kalan işçilere, Gezi’de kentine ve ülkesine sahip çıkanlara, ısrarla barış ve demokrasi talep edenlere, son olarak da ek zam için mücadele eden metal işçilerine sorabilirsiniz. Bunlar sizin ve sizin gibilerin görmediği, asla görmeyeceği kesimler ki, Hayat Televizyonunun varlık sebebi budur. Ayrıca, adımızın rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlıkla anılmasından çok daha onurludur!" (MEDYA SERVİSİ)

SABAH'IN KULLANDIĞI FOTOĞRAFTAKİLER AYNI KİŞİ Mİ?

Gazeteci Mehmet Atakan Foça, Ankara'da patlama gerçekleştikten birkaç saat sonra Numune Hastanesi önünde Hayat TV muhabirinin yaptığı bir röportajda öfkelenerek “İktidarınız, dininiz ve paranız yerin dibine batsın” diyen yurttaşın Gezi Parkı’nda polislere kitap okuyan eylemci olduğu önündeki iddiaları inceledi. Ankara saldırısına dair diğer dezonfarmasyonların da yer aldığı listedeki ilgili bölüm şöyle:

"Ayşe Arman’la yaptığı röportaj ve ekşi sözlük’te yer alan şu başlıktan Gezi’de polislere kitap okuyan gencin isminin Hasan Hüseyin Karabulut olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.

Hasan Hüseyin’in ilgili videonun Hayat TV’de yayınlandığı 13 Mart / 22:50 saat ve tarihinden yaklaşık 2 saat önce aşağıdaki ekran görüntüsünde de görülebileceği üzere, Malta‘da olduğu anlaşılıyor.

Malta ile Ankara arasında yaklaşık 3.700 km olduğunu ve bu mesafeyi bu kadar hızlı katedemeyeceğini de göz önünde bulundurursak, yakınını patlamada kaybeden adamın Hasan Hüseyin Karabulut olduğu iddiasının yalan olduğunu, bu gazetelerin provokasyon peşinde olduğunu söyleyebiliriz. T24’e verdiği röportajla Karabulut 4 aydır Malta’da yaşadığını da belirtmiş." (MEDYA SERVİSİ)