14 Mart 2016 12:18

Sendikalar ve meslek odalarından savaş politikalarına öfke

Paylaş

DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar ile meslek örgütleri yaptıkları açıklamalarla Ankara’daki terör saldırısını lanetleyerek hükümete “Savaş politikalarına son ver” çağrısı yaptı. 

DİSK Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada Türkiye’de son 10 ayda sivillerin can verdiği en az 6 bombalı saldırı yaşandığına dikkat çekilerek “Hiç kimsenin can güvenliği kalmadığı bir ülkede, ‘istikrar’ vaadi ile iktidara gelenlerden hiçbiri ama hiçbiri kendini ‘sorumlu’ hissedip istifa etmedi. Kuzeyden güneye, doğudan batıya ülkemizin dört bir yanını acı sarmışken, her gün yüreğimize ateş düşerken, ‘Ya biz, ya kaos!’ diyerek iktidarının devamlılığını sağlayanların sorumluluğunu görmezden gelemeyiz. Savaş-şiddet-terör kısırdöngüsünü emeğin mücadelesini yükselterek kıracağız” dendi. 

GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI

DİSK/Gıda-İş’ten yapılan açıklamada savaş politikalarının sermayeye karşı mücadelede işçilerin birliğine engel olduğu ve acımasızca sömürülmesinin önünü açtığına dikkat çekildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İnsanca yaşamak ve insanca çalışmak için savaş politikalarına derhal son verilsin. Suriye başta olmak üzere bölge ülkelerinin iç işlerine saygı temelinde bir dış politika hayata geçirilmelidir, içeride de Kürt sorununun eşit haklar temelinde demokratik bir çözüme kavuşturulması için gerekli adımlar derhal atılmalıdır” dendi. 

HÜKÜMET İSTİFA ETMELİ

DİSK/Cam Keramik-İş Sendikasından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ortadoğu da baş aktör olma iddiasındaki hükümetin yanlış ve savaşa dayalı politikaları, yine Kürt sorununu şiddetle çözmeye çalışması sonucunda can güvenliği olmayan ve korku içinde yaşayan bir ülkeye döndük sonunda. Elbette önceki patlamalarda olduğu gibi bu patlamada da sorumlu ve hesap vermesi gerekenler bu ülkeyi yönetenlerdir. Haklarımıza, taleplerimize de sahip çıkacak, aynı zamanda barışı ve kardeşliği savunmaya da devam edeceğiz” dendi. 

DİSK/Genel-İş Sendikası’ndan yapılan açıklamada iktidarın bu saldırılarda sorumluluğunun büyük olduğuna dikkat çekildi: “Teröre ve şiddete karşı tüm siyasi partiler ve demokrasi güçleri barışçıl ve demokratik çözüm yolları üzerinde uzlaşma arayışını ve iradesini ortaya koymalıdır” dendi.

‘DAHA NE KADAR ÖLMEMİZ GEREK?’

KESK’ten yapılan açıklamada “Son bir yıl içinde yüzlerce insanımızın yaşamını yitirmesine yol açan saldırı ve katliamlara rağmen Cumhurbaşkanının hâlâ ‘Endişe etmeyin’ demesinin kendisi en büyük endişe kaynağıdır. Endişe etmemiz için daha ne kadar ölmemiz gerekiyor?” dendi. Savaş konseptinde ısrarın daha fazla ölüm anlamına geldiği belirtilen açıklamada, “Başkanlık rejimi dışında herhangi bir derdi ve çalışması olmayan hükümet derhal istifa etmeli, toplumsal barışı sağlayacak ve ülkemizi uçurumun kenarından çekip alacak adımlar hızla atılmalıdır” dendi. 

TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da “Kitlesel ölümlere ve savaş koşullarına alışmamız, normal karşılamamız isteniyor. Biz bu karanlığa teslim olmayacağız. Biz bu katliamları ve hayatını kaybeden kardeşlerimizi unutmayacağız. Biz bütün bu kötülüklerin hesabını soracağız” dedi.

‘ENDİŞE ETMEYİN’ AÇIKLAMASI KABUL EDİLEMEZ

SES: Ardı ardına yaşanan saldırıların ve kaybettiğimiz canların sorumlusu AKP iktidarının savaş politikalarıdır. Bu nedenle; yetkililer tarafından yapılan “Vatandaşlarımız endişe etmesin” açıklamalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Vatandaşlarının can güvenliğini sağlayamayanlar siyasi sorumluluklarını kabul etmeli; kendi iktidarlarını korumak, kendi güvenliklerini sağlamak dışında herhangi bir adım atmayan AKP Hükümeti derhal istifa etmelidir. 

‘TÜRKİYE HIZLA SURİYE HALİNE GELİYOR’

EĞİTİM SEN: Özellikle 7 Haziran seçimleri sonrasında “Ya başkanlık ya kaos” anlayışı üzerinden, en temel hak ve özgürlüklere yasaklar getiren, benimsenen yanlış politikalar ile bütün ülkeyi saldırı ve katliamların hedefi haline getirenlerin, yaşanan ölümlerden sorumlu olmadığı düşünülemez. Yıllardır izlenen yanlış iç ve dış politikalar nedeniyle Türkiye’yi hızla Irak ve Suriye haline getirmeye çalışan AKP Hükümetinin, bir ülkenin başkentinde beş ay içinde üç büyük saldırının gerçekleştirilmesini engelleyememenin verdiği siyasi sorumluluk gereği istifa etmesi gerektiği açıktır. 

DEMOKRASİNİN SESİ YÜKSELTİLMELİ 

MMO: Türkiye’yi daha büyük bir kan gölüne çevirecek çok tehlikeli bir gidiş söz konusudur. Bu gidişe bir son verilmeli, barışın, emeğin, insanın, demokrasinin sesi yükseltilmelidir. Türkiye halkları, emek ve demokrasi güçleri bu gidişe bir son verecek duyarlılık ve refleksleri göstermelidir.

‘BAŞKENT ANKARA’DAN ENKAZ ANKARA’YA’

EMO Ankara Şubesi: “Cumhuriyeti 90 yıllık enkaz olarak değerlendiren zihniyet, Ankara’yı 6 ay içinde bombaların patladığı, insanların hayallerinin yok edildiği korku şehrine yani ‘enkaz başkente’ çevirmiştir. Bombaların Ankara’da patlatılması tesadüf değildir. İnsanlar sindirilerek korku imparatorluğu kurulmak istenmekte, baskıcı rejimin inşası hızlandırılmaya çalışılmaktadır. Oluşturulmak istenen korkulara karşı barışı savunmak, demokrasi ve insan hakları için yeniden yeniden sokaklara çıkma çağrısında bulunmak istiyoruz.

BARIŞ DEMEDİLER

HAK-İŞ Genel Başkan Vekili Mehmet Şahin da saldırıyı kınayarak, “Hak-İş Konfederasyonu olarak, Türkiye’nin devleti, milleti ve kurumlarıyla bir bütün halinde terörle mücadele konusunda daha aktif ve etkin çalışmaları hayata geçireceğine inanıyoruz” dedi. 

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay da yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bu aziz millet şanlı tarihinde olduğu gibi her türlü iç ve dış düşmana, zorbaya ve haine boyun eğmemiş, buna kalkışanlara hak ettikleri şekilde gereken cevabı vermiştir. Bu alçak saldırının failleri ve bağlantıları devlet tarafından mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Eli kanlı hainlerin ve destekçilerinin sonu er geç kendi kanlarında boğulmak olacaktır.”

Memur-Sen’den yapılan açıklamada ise “Güzel ülkemiz, her alanda parlayan yıldız olacak.  Bunun gerçekleşmesinden korkanlar, bunu engellemek isteyenler, geçmişte de oldu. Bugün de var. Yarında olacak. Bize düşen, bizi yıkmak, bölmek durdurmak isteyenlere karşı tek yürek olmaktır” dendi. 

Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da “Türk milleti bu alçakça saldırılara boyun eğmeyecek, birlik ve bütünlüğünden asla taviz vermeyecektir. Saldırıların altındaki tüm kirli oyunları açığa çıkarmak yetkililerin en öncelikli görevi olmalıdır” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

JİTEM ve Musa Anter davasına devam edildi

SONRAKİ HABER

Akademisyenler: Barış ve diyalog sürecine geri dönülmeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...