21 Nisan 2012 09:33

TTB’den ‘kamunun sağlığına karşı suça’ yasa teklifi

TÜRK Tabipleri Birliği (TTB), Gaziantep’te Doktor Ersin Arslan’ın öldürülmesinin ardından hekime ve sağlık çalışanlarına şiddete karşı yasa teklifi hazırladı. Yasa teklifinde öngörülen suçun, “Sağlık personelini etkileme ve sağlık hizmetini kesintiye uğratma” sebebiyle kamunun sağlığına karşı suçlar kapsamında değerlendirilmesini istedi.

İki maddelik yasa teklifi önerisinde sağlık personelinin yapması gereken bir işi yapmaması; yapmaması gereken bir işi ise yapması için emir veren kişilerin iki yıldan dört yıla kadar cezalandırılması istendi. Öneride bu fiiller nedeniyle sağlık hizmetinin kesintiye uğraması durumunda belirlenen cezaların yarı oranında artırılması da istendi.  

ÇÜNKÜ ŞİDDET EN ÇOK SAĞLIK ALANINDA

Teklifin gerekçesi olarak son yıllarda sağlık alanında yaşanan şiddette yaşanan ciddi artışla beraber diğer iş yerlerine göre en fazla şiddetin sağlık alanında yaşanması gösterildi.  Gerekçede diğer iş yerlerine göre sağlık alanında şiddete uğrama olasılığının 16 kat daha riskli olduğu kaydedildi. Hekimlerin en çok yaralama, hakaret ve tehdide maruz kaldığına dikkat çekilen gerekçede, saldırıların en çok hangi şekillerde yaşandığı da aktarıldı. Buna göre saldırılar;

- Acil servislerde kendi hastasına öncelik verilmesini isteyen hasta yakınları tarafından tıbbi aciliyet durumuna göre hastalara müdahale eden hekimlere,

- Poliklinik hizmetlerinde hastayı görmeden sağlık karnelerine ilaç yazamayan hekimlere
ya da yakınlarının istediği reçeteyi değil hastayı muayene ederek kendi koyduğu tanıya uygun reçeteyi düzenleyen hekimlere,

- Poliklinikte nüfuza göre değil sıraya göre hastaları görmekte ısrar eden hekimlere,

- Poliklinikte fazla beklediğini düşünen hasta yakınları tarafından, hastanın hastalığına göre gerekli süreyi ayırmakta ısrar eden hekime,

- Hastalarının iyileşmemesi ya da ölmesi halinde bundan sorumlu tutulan hekimlere yöneliyor.

GÜVENLİ VE SAĞLIKLI ÇALIŞMA ORTAMI

Tüm bu saldırı ve tehditlerle sağlık hizmetini özerk, yararlı ve adaletli bir biçimde sunmanın imkansız olduğu belirtilen gerekçede, sağlık hizmeti alan herkesin bu durumdan olumsuz etkileneceği de vurgulandı. Gerekçede, anayasanın 56/3 maddesi ile Türkiye’nin de taraf olduğu Biyoloji Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi de hatırlatıldı. 

Gerekçede ayrıca hukuksal anlamda yaşanan eksiklikler şöyle vurgulandı: “Sağlık hizmetinin bir ekip işi olması nedeniyle, yalnızca tabip ve diş tabiplerinin değil ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer sağlık personelinin de hukuksal koruma altında olması gerekeceği açıktır. Sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi ise ancak güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarıyla mümkün olacaktır”. (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et