CHP: Kız çocuklarının evlendirilmesi gelenek değil, cinsel istismar
Çocuk evliliklerinin önüne geçmekle, bu yönde politikalar yürütmekle yükümlü olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yayınladığı videoya CHP’li vekiller kız çocuklarının evlendirilmesinin gelenek değil, cinsel istismar olduğunu söyledi.
Bakanlığın yayınlamış olduğu “Kadın hayattır” temalı videoda, küçük bir kız çocuğuna kına yakılan görüntünün üzerine “gelenektir” başlığını atmakta hiçbir sakınca görülmediğini kaydeden vekiller CHP Kadın Çocuk Hak ve İhlalleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Başkanı PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Komisyon Üyeleri Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen, Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel ve Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel’in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın erken evlilikleri özendirici videosu ile ilgili bir açıklamada bulundu.
Kadınlara, çocuklara sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamakla mükellef olduğu belirtilen açıklamada bakanlığın, erken yaşta evlilikleri normalleştirme, meşrulaştırma ve özendirme tutumu içerisine girildiği vurgulandı. Kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesinin asla bir gelenek olmadığı ve bunun adının cinsel istismar olduğu kaydedilen açıklamada erken yaşta evlilikler çocukların en temel hakkı olan eğitim haklarının en büyük engel olduğu, geleceğine de bir saldırı olduğuna dikkat çekildi.
CHP’li vekillerin açıklaması şöyle devam etti;
Bütün sorunların temelinde “çocuk doğur, evinde otur” baskılamaları altında, kadını birey olarak görmeyen çağ dışı bir zihniyet yatmaktadır.
AKP iktidarı kadını dışlayıp sadece aileyi güçlendirmek çerçevesinde politikalar üretirken, kadını güçsüzleştirmekte, birey olarak değil, aile içinde tanımlanmaktadır. Kadına anneliği bir kariyer olarak sunmakta, en az 3 çocuk doğurması yönünde telkin ve teşvik politikaları uygulanmaktadır.
Sorunun çözümü kültür, gelenek, adı altında sürdürülen istismarın, çocuk evliliklerinin, bir insan hakkı ihlali, insanlık suçu olduğunu kabul etmektir.
Bunun için de samimi bir siyasi iradeye ihtiyaç vardır. Zihniyet değişmeden, yasal düzenlemeler tek başına yeterli olmayacaktır.
Sorunun çözümü, eşitlik politikalarını toplumsal hayatın her aşamasında hayata geçirmektir.
Ülkemizin en önemli ve acil önlem alınması gereken sorunlarından birisi çocuk cinsel istismarı ve çocuk evlilikleridir.
Ülkemizde yoksulluk, eğitimsizlik, aile içi şiddetten kaçma nedeniyle, sofradan bir boğaz eksilsin diye kız çocukları küçük yaşlarda evlendirilmektedir. Reşit olmadan evlendirilen kız çocuklarının sayısı erkek çocuklarının sayısından tam 20 kat fazladır.
Her 3 kişiden birinin çocuk yaşta evlendirildiği Türkiye, bu insanlık ayıbındaAvrupa’da birinci, dünyada üçüncü sıradadır.
Devlet çocukları korumak zorundadır ve bundan sorumludur.
2011’de ilk imzalayan ülke olmakla övündüğümüz İstanbul Sözleşmesi, bir çocuğu evliliğe zorlayan kasıtlı davranışların suç sayılması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını şart koşmaktadır.
Son olarak geçtiğimiz yıl Anayasa Mahkemesi, resmi nikah olmaksızın dini nikah kıyan imam ve çiftlere hapis cezası öngören düzenlemeyi iptal etmiş, çocuk evliliklerini, çocuk cinsel istismarının önüne geçecek son bariyeri de kaldırmıştır. Ceza caydırıcılığı olmayacağından bu insanlık ayıbının yaptırımsız kalması çocuk yaşta evliliklerin önünü açmıştır. (Ankara/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
