Ankara Katliamı'nın üzerinden 5 ay geçti: Katliam anmasında dayanışma çağrısı

10 Ekim Ankara Katliamı'nın 5. ayında Emek, Barış ve Demokrasi Meydanı'nda yaşamını yitirenler anıldı. 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği'nin  çağrısıyla yapılan anmada gerçek faillerin bulunması talebi dile getirildi. Katliam mağdurları birlik ve dayanışma çağrısı yaptı.

10 Ekim 2015'te Ankara'da yapılmak istenen Emek, Barış Demokrasi mitingine iki IŞİD militanın gerçekleştirdiği bombalı saldırı sonrası 102 insan yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı. Katliamın üzerinden 150 gün geçmesine rağmen soruşturmanın bitmemiş olması ve asıl sorumluların ortaya çıkarılmamasına katlıamda hayatını kaybedenlerin aileleri öfkeli. Emek, Barış, Demokrasi Meydanı'nında (Ankara Tren Garı önü) 10 Ekim-DER'in çağrısıyla yapılan anmaya KESK, DİSK, TMMOB ve TTB temsilcileri, siyasi partiler, kitle örgütleri, Barış İçin Akademisyenler  Ankara İnisiyatifi ve vatandaşlar katıldı. Anmada Barış İçin Akademisyenler'in "Savaşa boyun eğmeyeceğiz. Barış hemen şimdi", "10 Ekim, 10.04. unutturmayacağız" dövizleri dikkat çekti. Yakınlarını yitirenlerin ağıtları meydanda yankılanırken anma 10.04'te saygı duruşu ile başladı. 

'10 NİSAN'DA HERKESİ BU MEYDANA DAVET EDİYORUZ'

10 Ekim-DER Yönetim Kurulu Üyesi Erdoğan Tedik, katliamın üzerinden 150 gün geçtiğini ancak acılarının, öfkelerinin geçmediğini ve geçmeyeceğini söyledi. Öfkelerinin her geçen gün arttığını kaydeden Tedik, barışın düşmanlarının hâlâ hesap vermediklerini belirtti. Tedik, "10 Ekim Emek, Barış, Demokrasi Mitingimizi kana bulayan; canlı bombaların isimlerini, adreslerini bilip bomba patlayana kadar bir müdahalede bulunmayanlar; toplumu tekçi, mezhepçi politikalarla kutuplaştıranlar; barış sürecini tek taraflı iptal ederek Kürt halkına savaş açanlar; Cizre'yi, Sur'u, Silopi'yi harabeye çevirip yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine sebep olanlar hâlâ hesap vermediler" diye konuştu. Tüm emek, barış, demokrasi güçleri olarak yaşamını yitirenlere söz verdiklerini ifade eden Tedik, mücadelelerini yükselterek devam ettireceklerini söyledi. Katliam soruşturmasını yürüten savcıların nisan ayı içerisinde davanın açılacağını dile getirdikleri bilgisini de veren Tedik, 10 Nisan'da herkesi Gar önünde olmaya çağırdı. 

'KADINLARIN SESİNE İHTİYACIMIZ VAR'

Aileler ve yaralılar adına açıklamayı yapan 10 Ekim-DER Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun da barışa dair umutlarını kaybetmediklerini ifade etti. Dayanışma ve adalet arayışlarını sürdürmek adına derneklerini kurduklarını belirten Coşgun, özellikle kadınların ve çocukların acılarını gizlemek zorunda kaldığını ifade etti. Çoşgun, "Her ne kadar barışı dileyenlerin 30'u kadınsa da; o gün o alanda en çok kadınların sesi yükseldi. Şimdi adalet mücadelesinde ise kadınların bir ses olarak katkısına ihtiyacımız var. Bizler birbirimize tutunarak acılarımızı iyileştireceğiz. Ölümü yaşam karşısında mağlup kılacağız" dedi. 

Yaralıların sağlık durumlarının bugün çok daha iyi olduğunu dile getiren Coşgun, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda tedavisi süren Cihan Andiç'in gözlerini açtığı ve tepki verdiği bilgisini paylaştı. Coşgun, barış demeye, adaleti aramaya devam edeceklerini bildirdi. 

'BU MEYDANDA ADIMIZ, ANDIMIZ, AHIMIZ, AĞIDIMIZ VAR'

Katliamda yaralananlardan Aziz Musatafa Şimşek, Hasan Hüseyin Korkmazgil'in Tanıklıklar'dan şiirinin dizelerini okuyarak konuşmasına başladı. Bu şiirin 30 yıl önce yazılmış olmasına rağmen tam da bugünü yansıttığını söyleyen Şimşek, duygularını paylaştı. Özgürlük ve barışın kolay kazanılamadığını ifade eden Şimşek, "Kurdu, çakalı pusuya yatmıştı. Düşmana inat barış türküleri söyleme, halaya durma vaktiydi. Bu meydanda adımız, andımız, ahımız, ağıdımız var" şeklinde konuştu. 

Barış İçin Akademisyenler Ankara İnisiyatifi adına konuşan Prof. Dr. Nur Betül Çelik ise acının herkesin acısı olduğunu, ortak bir acı yaşandığını kaydetti. Dayanışma sözü verdiklerini ifade eden Çelik, "Barışın sözünü haykırmak için buradayız. Sözün bittiği bir yer burası. Bir katliam yaşandı burada, ancak sözün bitmediğini göstermek için buradayız. Katliamın hesabının sorulması için sürecin takipçisi olacağız. Barış için, dayanışmayla, hep birlikte, özgürlük için mücadele etmeye; direnmeye devam edeceğiz" dedi. (Ankara/EVRENSEL)