09 Mart 2016 12:20

Mülteci Der: Türkiye mültecileri pazarlık kozu olarak kullanıyor

Paylaş

Türkiye’deki mültecilerin durumunu ve AB ile yapılan pazarlıkları değerlendiren Mülteci Der Yöneticisi İrem Somer, “Avrupa, mültecileri dışarıda tutma isteği nedeniyle Türkiye’ye çok taviz veriyor, Türkiye de bunu bir pazarlık kozu olarak kullanıyor. Buna kısaca kirli pazarlık diyorum” dedi.

Ortadoğu’daki savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye gelmek zorunda kalan mülteciler, yeterli ve sağlıklı koşullar sağlanamadığı için Avrupa ülkelerine gitmek istiyor. Türkiye’den Avrupa’ya geçişin merkezi haline gelen Ege Denizi, her gün bir mülteci dramına sahne olurken, Avrupa ülkelerine geçmek için insan kaçaklılarının eline düşen yüzlerce mülteci denizde boğularak veya donarak yaşamını yitiriyor. Türkiye ile AB arasında aylardır süren siyasi pazarlığın mülteci zirvesiyle sona erdiği belirtildi.

Mültecilerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Mülteci Der) Yöneticisi İrem Somer, Türkiye’deki mültecilerin durumunu ve yapılan pazarlıkları değerlendirdi.

‘İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR HAYAT BULAMIYORLAR’

Somer, mültecilerin Türkiye’de insan onuruna yakışır bir hayat bulamadıklarını ve bu nedenle Türkiye’yi terk etmek istediklerini belirterek, “Suriyeli çocuk işçiler, erken yaşta evliliğe zorlanan çocuklar, kadınların fuhuşa zorlanması, zorla yaptırılan ‘gönüllü geri dönüş’lerden, keyfi idari gözetimden bahsediyorsak, bu kişilerin burada çok da etkili bir koruma bulduklarını söyleyemeyiz” dedi. Sağlık ve eğitim gibi haklarına erişimde mültecilerin ciddi sorunlar yaşadığının altını çizen Somer, “Zaten ülkelerindeki savaşlardan kaçıp gelen ve ülkelerinde hiçbir ışık göremeyen mülteciler, Türkiye’de de hiçbir ışık göremiyor ve gelecekleri için daha iyi olacaklarına inandıkları AB ülkelerine gitmek istiyorlar” diye konuştu.

‘SINIR POLİTİKALARI KAÇAKÇILIĞA İTİYOR’

Mülteci ölümlerinde en önemli faktörlerden biri olan insan kaçakçılığını değerlendiren Somer, bu sektörünün devletlerin sınır politikaları sonucu ortaya çıktığına dikkat çekerek, “İnsan kaçakçılığının nasıl ortaya çıktığına bakmak gerek. Birçok şeyi ceza kanunu kapsamında kriminalize edebilirler ancak verilen cezalar hiçbir zaman ortadaki problemi kökünden kazımıyor. İnsan kaçakçılığı, sınır politikalarının bir ürünüdür. Devletler sınırlarını kapadıkça, güvenli geçişe imkan sağlayacak insani vize, insani koridor gibi çözümleri uygulamadıkça, sınırları yasal olmayan yollardan geçmek için talep olacaktır. Devletler insan kaçakçılığı ile mücadele etmek istiyorlarsa, sınırlarını kapayarak daha da fazla talep yaratıyorlar ve bazı fırsatçılar tarafından bunun da arzı sağlanıyor” dedi.

‘ETKİLİ GÜVENLİK SAĞLANMALI’

Mültecilerin Türkiye tarafından pazarlık kozu olarak kullanıldığını vurgulayan Somer, “Uluslararası camianın görevi zaten sorumluluk paylaşmaktır. Geç kalınmış bir sorumluluk paylaşımı var. Üç yıl için 3 milyar euro varolan yapısal sorunlara çözüm olmaya yetmeyecek gibi duruyor. Avrupa mültecileri dışarıda tutma isteği nedeniyle Türkiye’ye çok taviz veriyor, Türkiye de bunu kullanıyor. Buna kısaca kirli pazarlık diyorum” dedi.

Sorunun çözümü için mülteci haklarının tanınması ve etkili bir güvenlik sağlanması gerektiğinin altını çizen Somer, “Etkili bir güvenlik sağlanmalı, haklar tanınmalı ve bu haklara saygı gösterilmeli ve gerekli hizmetler sağlanmalıdır. Ülkelerin kapasitesi yetmediği zaman da uluslararası camia hem finansal olarak hem de ülkelerine mültecilerin yerleştirilmesini kabul ederek destek sağlamalıdır” önerilerinde bulundu. (İzmir/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Suriyeli bebekler ‘kayıt dışı’

SONRAKİ HABER

Facebook’ta ‘Resmileşti Dikkat’ paylaşımı yapmanıza gerek yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa