07 Mart 2016 00:56

Gine’den Erdoğan’a mesaj var: Bize saray değil demokrasi lazım

Erdoğan Gine’ye gitti, sekiz bin 969 kilometre öteden ana muhalefet lideri nasıl eleştirilir öğrendiler... Peki bu konuda Eski Gine Başbakanı Lansana Kouyaté ne düşünüyor?

Paylaş

Tunca ÖĞRETEN

Sınır Tanımayan Doktorlar, Sınır Tanımayan Gazeteciler varsa neden Sınır Tanımayan Eleştirel Cumhurbaşkanları da olmasın? 

Biliyorsunuz; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geçen gün Afrika ülkesi Gine’ye resmi ziyarette bulundu. Bu ziyaret sırasında Gine Devlet Başkanı Alpha Conde ile bir de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Gineli devlet erkanı, bürokratlar, diplomatlar falan vardı. Hepsi dikkat kesilmiş, Cumhurbaşkanımızı dinliyordu. 

Meraklanmayın komşularımız, Rusya, ABD ve sayısız ülkeyle yaşanan krizlere bir Afrika ülkesinin de eklenmiş olmasından ötürü yazmıyorum bu satırları. O kıtayla henüz bir derdimiz yok –Kuzey’deki Mısır’ı konum gereği Ortadoğu’dan sayarsak- çok şükür. 

Basın toplantısında konuşan Erdoğan, sözlerine CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yu eleştirerek başladı. Gineliler pür dikkat, sekiz bin 969 kilometre öteden ana muhalefet lideri nasıl eleştirilir öğrendiler toplantıda o gün. Pür dikkat diyorum çünkü Gineli faniler, dünya lideri Erdoğan’ın ‘Ana muhalefet partisi ipe un seriyor. Anayasa konusunda son sözü iktidar partisi aracılığıyla millet söyleyecek’ diyerek yüklendiği Kılıçdaroğlu’yu ve Türkiye’deki yeni anayasa tartışmasını çok yakından takip ediyormuşçasına dinliyorlardı.  

Bir cumhurbaşkanı binlerce kilometre öteden acaba ana muhalefet liderini neden eleştirir diye düşünürken, -şimdi siz ;tarafsız olacağına dair şerefi ve namusu üzerine yemin etmiş bir cumhurbaşkanının, ana muhalefet liderini neden eleştirdiğini soracaksınız, sormayın- ‘dostum’ eski Gine Başbakanı Lansana Kouyaté’yi bir arayıp, Erdoğan’ın ziyareti ve sözleriyle ilgili düşüncelerini sormak istedim. 
Bu arada şaka yapıyorum dostum falan değil kendisi. ‘Dostum Biden’, ‘dostum Kerry’ gibi laflar edenler gibi kendime ‘önemli insan’ süsü vermek istedim sadece, yoksa adamla bir tanışıklığımız falan yok. Twitter hesabı üzerinden ulaşıp, telefon numarasını aldım ve aradım. 

Sordum bay Kouyaté’ye: ‘Bizim Cumhurbaşkanı sizin diyarlara gelip, dakikalarca ana muhalefet liderini eleştirmiş. Ne düşünüyorsunuz?’

Davudi sesiyle bir kahkaha attı önce, sonra cevap verdi: ‘Biz Gineliler, sabahtan akşama kadar sizin ülkenizdeki siyasi tartışmaları takip etmeden yapamıyoruz. Yeni anayasa, başkanlık sistemi ve Suriye meselesinde izlediğiniz politikaysa en büyük derdimiz... (Burada dayanamayıp ben de eşlik ediyorum kahkahasına) Sahi neydi ana muhalefet liderinin adı? Bir cumhurbaşkanının, başka bir ülkeye gidip kendi ülkesine dair sorunlardan bahsetmesinin önünde diplomatik bir engel yok tabii ki. Ancak ben olsam böyle bir şeyi tercih etmezdim. Ne bilsin; bizim Gineliler sizin ülkedeki siyasi çekişmeleri? Kendi derdimiz bize yeter!’

Eski Başbakan’a dünyanın en janjanlı sarayına sahip Erdoğan’ın, Gineli Devlet Başkanı’nın sarayına burun kıvırdığı anda ağzından çıkanları hatırlattım. Hani şu ‘Bunu halletmemiz lazım diye düşünüyorum. Buradaki cumhurbaşkanlığı külliyesini de değiştirmek faydalı olur, çok daha güzel bir hale gelmiş olur. Çünkü balkona çıkıp denize baktığımız zaman dedim ki burası Gine’nin makamına yakışmıyor’ dediği konuşması...

(Sözlerini Türkçeye tam olarak çeviremiyorum ama siz ‘fesuphanallah’ minvalinde bir şeyler söylediğini bilin...)  

Şöyle devam etti eski başbakan: ‘Başkanlık sarayı daha lüks olunca halk refah içinde yaşamıyor. Mümkünse Erdoğan Gine’ye demokrasi getirsin, ekmek ve su versin. Sefaletten kırılıyor benim halkım. Sokaklarda insanlar birbirlerini vuruyor. Daha geçen gün bir gazeteciyi sokak ortasında öldürdüler. Yani demek istediğim; Erdoğan’ın beğenmediği şu anki saray bile bizim için lüks...’ 

Aradığıma pişman oldum desem yeridir. Her sözümde Erdoğan’ı eleştirecek bir şey buluyordu resmen. Bir an Gineli Başbakan ‘paralel’ midir, ‘PKK’li’ midir diye düşünmeden edemedim. 

Sonra Erdoğan’ın Gine için söylediği şu sözleri aklıma geldi: ‘Gine’yi kardeş ülke olarak görüyorum. Kardeş olmanın sorumluluğu da bizim için fazla. Türkiye’de alt ve orta gelir gruplarına yaptığımız uygulamayı burada yapabiliriz. İlk etapta gösterilecek yerlere bu konutlar yapılabilir, ardandan yol kenarındaki konutlar yıkılarak yeni bir yapılanmanın yapılması sağlanabilir.’

Cumhurbaşkanı’nın, Gine’yi kardeş belleyen bu sözleri bana ‘gözden uzak olanın, gönülden de ırak olmadığını’ gösterdi, utandım. Utandım diyorum çünkü Ankara’ya sadece bin 156 kilometre uzaklıktaki Cizre’de bulunan alt ve orta sınıf ‘benim Kürt kardeşlerim’e reva görülen uygulama biraz sancılı olmuştu. Gineli Başbakan bu durumları bilmez diye hiç karıştırmadım tabii.

ÖNCEKİ HABER

Ekvadorlu kadınlar Erdoğan’ı BM’ye şikayet etti

SONRAKİ HABER

Kadın düşmanlığı ayyuka çıktığında anlamlı olan tek şey direniştir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa