07 Mart 2016 00:53

Almanya’dan mini iş sözleşmesi örneği: İş mini, sömürü katmerli!

Paylaş

Stefan BİEGER
Duisburg

Ucuz işgücü sektörünün mantar gibi çoğaldığı dönemlerde, kalifiye olmayan işgücünün işi zor. Kazandıkları ücret insanlara yaşamlarını sürdürmede kafi gelmiyorsa, kölelik ilişkilerinden söz edilir. Bina temizliği branşında çalışanların “düşük ücretlilere” ait olduğu artık bir sır değil. Daha somut söylenirse onlar düşük ücretlilerin üçte birini oluşturuyor.

GÖÇMEN VE ÇARESİZ

Görüştüğümüz bir grup göçmen kadın işçi, çalışmasına rağmen yoksul yaşayanlara somut örnek teşkil ediyor. Gözlerinin altında mor halkalar var. Sabundan, temizlik bezinden, su dolu kovalardan çıkmayan elleri solmuş ve yıpranmış. Huzursuzca oturuyorlar, ellerini ovuştururken yüzleri kaygılı. Göçmen kadın işçiler Bulgaristan’dan geliyor ve St. Anna Hastanesin’de temizlik işçisi olarak çalışıyorlar. Ancak Hastane’nin kadrolu çalışanı değiller, dışarıdan gelen bir temizlik firması aracılığıyla çalışıyorlar. Bu taşeron temizlik firmasının adı MCS Mata Service GmbH ve firma Berlin’de kayıtlı. Bu tip taşeron temizlik firmaları için geçerli olan başka bir şey ise, ücretlendirmenin TİS sonuçlarının dışında olmasıdır. Örneğin, bina temizliği branşında çalışan işçilerin TİS’le belirlenen saat ücreti 9,80 avrodur.

Temizlikçi göçmen kadınlar, ameliyat salonlarını temizliyor. Ameliyat salonlarının temizliği özel standartları gerekli kıldığı için, TİS’le belirlenen bu alandaki saat ücreti 10,43 avrodur. Söz konusu firma TİS’e bağlı olmadığı için kadın işçilere sadece asgari ücret ödüyor.

Konuşmaya başladığımızda, kadınlar tepkilerini dile getiriyor. “Sömürülüyoruz” diyor birisi. Diğeri ağlamaklı bir sesle “Göçmen olduğumuz ve haklarımızı bilmediğimiz için değer verilmiyoruz” diyor. Kadınların düşük ücret politikasıyla ezildiklerini kısa bir zamanda anlıyoruz. Özellikle temizlik branşında geçerli kural, bu alanda çalışanların sadece güncel asgari ücrete tabi tutulmaları ve kazandıkları ücretle yaşayamamaları değildir. Bu alanda çalışanların büyük kısmı mini iş sözleşmelerine ve sınırlandırılmış iş sözleşmelerine bağımlı oldukları için çoğu kez bir kaç tane mini işi aynı anda götürmeye zorlanırlar. Bu da tek sorunları değil. Çoğunun aldığı ücret doğru dürüst ödenmez, çünkü çalışılan saatler doğru gösterilmez.

KÜRTAJA ZORLANDI

Genç bir göçmen kadın söz alıyor. Sinirli bir sesle yaşadığını anlatmaya utandığını ama buna zorlandığını, başka bir alternatifi kalmadığını söylüyor. Kısa bir zaman önce hamile kaldığından, ustabaşı bu durumu öğrendiğinde kürtaj yapması için baskı yaptığından söz ediyor. Çocuğunu aldırmazsa işini kaybedeceği baskısı yaptığını, işini kaybetmemek için çocuğu aldırdığını anlatıyor.

PARA EKSİK ÇIKTIĞINDA YAŞANAN ÖFKE PATLAMASI

Bu yetmezmiş gibi işyerinde yaşadığı sorunlar nedeniyle eşinin kendisine karşı şiddet uygulamaya başladığından söz ediyor genç kadın. İş sözleşmesindeki iş saatlerine uyulmadığını, haftada en az 40 saat çalıştıklarını, saat ücretlerinin yanlış hesaplandığını anlatıyor. Sözü edilen usta başı, genç kadına bankaya kadar eşlik etmiş, 400 avronun üstünde kalan paranın kendisine ait olduğunu, çünkü bu paranın başka bir işçinin ücreti olduğunu iddia ederek, parasına el koymuş. Kocası ise haftada saatlerce çalışmasına rağmen sadece 400 avro kazanmasına anlam veremeyip, genç kadını dövmüş. Genç kadın halen kabarık olan kollarının iç kısmını gösteriyor ve “Çok şükür yaralar iyileşti” diyor.

MODERN KÖLELİK

Bu kadınların durumu kesinlikle istisna değildir. Temizlik işçileri çoğu kez paralarının peşinde koşmak zorunda kalıyor. Burada söz konusu olan ödenmeyen fazla saatlerdir. Bu branşın tipik bir özelliği iş sözleşmelerinin günde en fazla 3-4 saat işgünü üzerinden yapılmış olmasına rağmen, 5-7 saat çalıştırılıyorlar. Mini işlerde çalışanlara hasta olmaları durumunda ödeme yapılmaz. 

Bu branşın bir diğer sorunu emek yoğunluğudur. İşverenler, ücret artışlarını işçileri aynı zaman diliminde daha fazla çalıştırarak ya da saatleri kısarak dengelemeye çalışırlar. Bu ise çalışanlarda eklem yerlerinde ve damarlarında hastalıkların çıkmasına neden olur. Emeğin bu ağır sömürüsü çalışanlarda psikolojik sorunlara yol açar. Bina temizliğindeki ortak tablo modern kölelik koşullarına benzer. 

EMEĞİN KARŞILIĞI ÖDENMİYOR

“Sürekli fazla çalışmaya zorlanıyoruz. Çoğu zaman geç vakit akşam eve gelebiliyoruz” diyor bir diğeri. “Usta başı 8 saat çalıştığımızda, ücret kağıdımıza 4,5 saat yazmamız için bize baskı yapıyor. Eğer 4 saat çalışırsak, 1,5 saat yazdırıyor. Bize yazdırılmayan saatler, tahminlerimizce başka bizim bilmediğimiz isimlere yazdırılıyor ve ödenmeyen saatlerimizin ücretleri kendi ceplerine akıyor” diyorlar. Örnek olarak Seher Ünal’ın ismini veriyorlar. “Bizim bölümümüzde bu isimde böyle bir kadın olmadığı halde, bu kadının adına yapılan bir ücret kağıdı var” diye ekliyor diğeri. Şimdiye kadar ödenmeyen saatlerinin 160 saati bulduğunu anlatıyor. Diğer kadınlar da, bu sorundan şikayetçiler. Hiç biri çalıştığı saat kadar ödeme almamış. Kadınlar ayrıca temizlik yaptığı saatlerin azlığından şikayetçiler. “O kadar hızlı çalışmak zorundayız ki, çoğu zaman odalar doğru dürüst temizlenemiyor. Bize tanınan süreyle düzgün bir temizlik yapmak mümkün değil” diye ekliyor genç bir kadın işçi.

ÖNCEKİ HABER

Mültecilerin protez ihtiyacı karşılanmıyor

SONRAKİ HABER

Ekmek parası için susmalıydık ya da işi bırakmalıydık

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...