04 Mart 2016 00:51

Mültecilere kapılar kapalı

Paylaş

Yunanistan’da İdomeni’de binlerce mülteci Macaristan’ın sınır kapılarını açması için bekliyor. Avrupa’ya sığınmak için mültecilerin bekleyişleri sürerken,  mültecilerin koşulları da giderek ağırlaşıyor. UNICEF, binlerce mültecinin beklediği Yunanistan-Makedonya sınırındaki durumdan endişeli olduğunu açıkladı. Bazı kaynaklar kampta 8 bin mültecinin olduğunu söylerken, kamptaki mülteci sayısının 12 bini geçtiği iddia ediliyor.   Öte yandan 7 Mart’ta düzenlenecek AB-Türkiye Zirvesinde mülteci akınının durdurulması karşılığında Türkiye’ye aktarılacak yardımlar da görüşülecek. Türkiye, mülteci akınının durdurulması için Avrupa Birliği’nden 3 milyar avro mali yardım bekliyor. Ancak Ankara bu miktarın da yeterli olmadığını iddia ediyor. 

Mültecilerin kapıların açılması için başlattıkları eylemde sürüyor. Yunanistan-Makedonya sınırında beklemekten yorulan mülteciler, iki ülkeyi birbirine bağlayan tren yolunu kapattı. Günlerdir Makedonya sınırında tutulmalarına tepki gösteren kadın çocuk her yaş grubundan mülteci, demiryolu üzerine çadır kurdu.  İki ülke arasında kuru yük trenlerinin geçişini engelleyen mülteciler, uzun süre slogan atarak seslerini duyurmaya çalıştı. 

‘HASTALANMAKTAN KORKUYORUZ’

DW’nin haberine göre Yunanistan-Makedonya sınırında günlerdir çaresiz bekleyen binlerce mülteci barınak, gıda, ısınma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun. İnsani yardım örgütleri krizden bilhassa çocukların zarar gördüğü uyarısı yapıyor. Bir başka sorun ise salgın riski. Mülteciler “Hastalanmaktan korkuyoruz. Soğuktan korunmak için çocuklarımızın giysiye ihtiyacı var, başımızı sokacak bir yer arıyoruz. Çadırlarda yedişer kişi kalıyor ve bunları da parayla alıyoruz.” çağrısı yapıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği domino etkisiyle sınır kapılarının kapanmasının krizi büyüttüğünü belirtti ve “Tek taraflı kararlarla sınırların kapanması kaos getiriyor. Bu durum bir insani krize evriliyor ve Yunanistan bununla mücadelede tek başına bırakılamaz.” açıklaması yaptı.  Atina yönetimi günlerdir Avrupa Birliği’ne sorunun çözümü için ortak eylem çağrısı yapıyordu.

UNICEF UYARDI: DURUM KÖTÜLEŞİYOR

UNICEF, binlerce mültecinin beklediği Yunanistan-Makedonya sınırındaki durumdan endişeli. UNICEF sözcüsü, “Bu duruma Avrupa’da izin verilmemeli” açıklaması yaptı. BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Rudi Tarneden, Yunanistan-Makedonya sınırındaki İdomeni’de durumun giderek kötüleştiğini söyledi. 

Sınırdaki kampların tamamen dolu olduğunu ifade eden Tarneden, “Çok sayıda çocuk ve kadın, bunlar arasında hamileler de var, tamamen umutsuzluk içinde. Hava yağmurlu ve soğuk, çok az yiyecekleri var, ayrıca hastalık riski de artıyor” diye konuştu. UNICEF Sözcüsü, bu koşullar altında korku ve umutsuzluğun büyüdüğünü ifade etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar örgütüne bağlı yardım çalışanları İdomeni’de her gün 30 bin porsiyon yemek dağıtıyor. Ancak bunlardan sadece 6 bin 500’ü nün sıcak öğün olduğu, mültecilere genellikle sandviç verildiği belirtiliyor. İdomeni’deki kampta kalan mültecilerin sayısı ise sadece 1600, diğerleri küçük çadırlarda ya da açık havada geceliyor.

TÜRKİYE VE AB ARASINDA PAZARLIKLAR KIZIŞTI

Mülteciler hayatta kalma savaşı verirken, zirve öncesi Avrupa Birliği ve Türkiye arasındaki pazarlıklar kızıştı. Özellikle Almanya’nın Türkiye’den Yunanistan’a geçen mülteci sayısını 1000’in altına düşürmesi için baskı yaptığı belirtiliyor. Avrupa Birliği kulislerinden yansıyan bilgilere göre, Avrupalılar mülteci akınının azaltılması için Türkiye’nin sınırındaki önlemlerini artırmasını ve Yunanistan’a geçen mülteci sayısını 1000’in altına düşürmesini talep ediyor. Reuters haber ajansına konuşanyetkili, mülteci sayısının üç haneli rakamlara düşürülmesi için özellikle Almanya’nın Türkiye’ye baskı yaptığını söyledi. 

‘GİTMİYORUZ, ÖLÜRÜZ AMA DÖNMEYİZ’

Yunanistan-Makedonya sınırında 12 gündür bekleyişini sürdüren Suriyeli Ömer, “Dünya mültecileri duysun. Burada ölürüz de Suriye’ye dönmeyiz. Suriye’de ya hırsız olacaksınız ya öldüreceksiniz ya da öleceksiniz.” dedi. Yunanistan-Makedonya sınırındaki mülteci dramı sürüyor.  Cihan Haber Ajansına konuşan 40 yaşlarındaki Suriyeli Ömer, bölgede yaşanan dramı özetledi. 12 günden bu yana 5’i çocuk 13 kişilik ailesiyle birlikte Makedonya’nın kapıları açmasını sabırsızlıkla beklediklerini anlatan Ömer, “Yaşamak zor. Avrupa yollar açmış diye duyduk. Gidebileceğimizi sandık. Çoluk çocuğu aldık. 12 gündür buradayız. Bekliyoruz. Makedonya kapıları açmıyor.” diye dert yanıyor. 

“Bizi nereye alırlarsa oraya gideriz. Burada kalacaksanız derlerse kalırız.” diyen Ömer, “Burada ölürüz ama Suriye’ye dönmeyiz. Suriye’de evim kalmadı. Ailemden 15 kişi öldü. Uçaklar vuruyor; ölen ölüyor, kaçan kaçıyor.” şeklinde konuşarak Suriye savaşında yaşanan yıkımı anlatıyor.  Almanya’ya gidebilmeyi hayal eden Suriyeli Muhammed ise 10 gündür Makedonya sınırında beklediğini söylüyor. Muhammed de “Burada hayat yok. Hayat için para lazım. Sınırı geçmeniz için yanınızda anne, kardeş kız kardeş olması lazım. Onlar Almanya’da.” diyor.  Mültecilerin satın aldıkları yüzlerce basit kamp çadırı, kapasitelerinin 2 katı insan tarafından doldurulmuş durumda. Geceleri yaşanan soğuk bölgede en çok bulunan kadın ve çocukları etkiliyor. Yüzlerce kişi hastalanmış durumda.  Yunanistan-Makedonya sınırında bekleyen mülteciler, geceleri yaktıkları ateşin etrafında toplanarak ısınmaya çalışıyor. Makedon yetkililerden izin çıkar, düşüncesiyle tel örgülerle çevrili kapı önünde gece boyunca sırada bekleyenlerin sayısı da çok fazla. Makedon Irak’tan bir buçuk yıl önce ayrılan bir mülteci, 3 çocuğu ile birlikte Almanya’ya gitmek için kapıların açılmasını beklediğini belirterek, “Bir buçuk yıl önce Türkiye’ye gittim. İstanbul’da 9 ay kaldım. Sonra Birleşmiş Milletlere gittim. Evrakları yaptıktan sonra beni Sakarya’ya gönderdiler.” diyor. (DIŞ HABERLER)

 

ÖNCEKİ HABER

GS’ye men cezası şok etkisi yaratmadı

SONRAKİ HABER

Durmak bilmeyen sürgünler neyin projesi?: Proje okulunda yeni kıyımlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...