İzmirli işçiler: Renault’daki saldırıya topyekün yanıt verilmeli

Emine UYAR
Metehan UD
İzmir

Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikalarda çalışan işçiler Renault işçilerinin tüm sınıfın talepleri için mücadele verdiğini hatırlatarak, Renault işçilerine yönelik saldırıya topyekün karşılık verilmesi gerektiğini söyledi.
ZF Lenförder İşyeri Baştemsilcisi Ümit Bingöl Renault işçileri tüm işçi sınıfına liderlik yapan bir durumda olduğunu, bu nedenle sermayenin de Renault’ya karşı ortak hareket ettiğini belirtti. Renault işçilerinin birliğinin oluşturduğu gücün patronları tedirgin ettiğini dile getiren Bingöl, Renault işçilerinin ön ayak olduğu ve hızla yayılan ek zam eylemlerinin de sermayeyi rahatsız ettiğine dikkat çekti. Bu nedenle patronların Renault’daki direnişi kırmaya yöneldiğini ifade eden Bingöl, “İşçi önderlerinin çıkartılarak, direnişin kırılması, örgütlülüğün bozulması hedefleniyor. Diğer işyerlerine de, ‘Bakın Renault’un hali bu, Renault’u da alt ettik, herkes yerinde otursun. Kimse bizden bir şey istemesin’ mesajı verilmek isteniyor” dedi. Bu nedenle sorunun sadece Renault işçisinin sorunu olmadığını ifade eden Bingöl, şunları söyledi: “Sorun tüm işçi sınıfınındır. Sendikalara düşen görev de sadece Renault’un iş durdurması değil topyekün bir başkaldırıdır. Bu saldırı aynı zamanda Birleşik Metal-İş’e yapılmıştır. Bunun önlemine göre mücadele daha da büyütülmelidir”

‘GEREKİRSE ÜRETİMİ DURDURMALIYIZ’
Schneider İşyeri Baştemsilcisi Sedat Sadak da “Yapılanlar çok açık ve net olarak sermayenin ve hükümetin işçilerin karşısında nasıl birlik olduğunu gösteriyor. Sendikaların buradaki tutumunun da mücadele eden değil, bekle gör pozisyonunda olmasından kaynaklı bir belirsizlik var. Çözüm, sendikamıza bağlı tüm işyerlerinde mücadeleyi ete kemiğe büründürerek tekrar işçilerin işe geri alınmasını ve temsilcilik seçimlerinin yapılmasını sağlamaktan geçiyor” dedi. Atılan işçilerin geri alınmasının kendilerinin yapacağı ek zam görüşmesini de olumlu etkileyeceğini ifade eden Sadak, “Bizlerin de gerekirse işyerlerinde üretimi durdurarak, bu işçi arkadaşlarımızın mücadelesine destek olmamız gerekiyor” dedi.

DİĞER İŞ KOLLARINDAN DA DESTEK VAR
Bayram Babatumaz (DEÜ Sağlık İşyeri Temsilcisi): Renault işçilerinin talebi aslında bütün işçilerin de talebidir. Türkiye genelinde işçilerin birbirine kenetlenmesi ile bu saldırılar ancak geri püskürtülebilir. Bunun için ne yapabilir ona düşünmemiz lazım. Maddi ve manevi olarak bütün işçiler Renault işçilerinin yalnız olmadığını çeşitli yollarla belirtmemiz gerekir. Saldırılar devam ederse genel grevin bile tartışılması lazım.
Eren Bilgen (İZSU Genel İşyeri Baştemsilcisi): Renault’ta yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve bilmelidir ki Renault işçileri yalnız değildir. Şimdi bize düşen Renault işçilerinin taleplerini sahiplenmektir. Mecliste bekleyen kıdem tazminatımızı elimizden alacak ve bizi kiralık işçi bürolarına mahkum edecek yasa tasarılarına karşı başlatmış olduğumuz mücadeleyi, Renault işçilerinin taleplerini de sahiplenerek bütün iş kollarına yaymalıyız. Renault işçilerinin kazanması bütün işçileri de cesaretlendirecektir.
Serkan Yıldırım (Park Bahçeler Genel İş İşyeri Baştemsilcisi): Sonuçta bir bütün olarak görülmeli, bir bütün olarak mücadelesi verilmesi kazanımla sonuçlandırılması sağlar. Mücadele birdir. Bugün Renault’ta yaşananlar yarın başka yerlerde de yaşanabilir. Aynısını biz de yaşadık. İşçiler birleşmedikçe bu saldırıların büyüyerek üstümüze geleceğini unutmamak gerekiyor. Mücadeleyi büyütüp ortak bir mücadele hattı örülmelidir.