'Bu karanlık perdeyi açacağız'
Toplantıyı Genel Sanat Yönetmenlerinin en genci olarak Orhan Alkaya modere ederken, görev sırasına göre diğer sanat yönetmenleri de söz alarak sırayla konuşma yaptı. Kadir Topbaş’ın sanat danışmanlığı görevinden bugün istifa eden Kenan Işık katılamadığı toplantıya mesaj yolladı. Dün istifa eden Ayşenil Şamlıoğlu kurumun son sanat yönetmeni olmanın kendisine hüzün verdiğini ifade etti.
KARANLIK PERDE
İlk sözü alan Hamit Akınlı kısa ve öz konuştu. Yaşayan en eski Genel Sanat Yönetmeni olan Akınlı’nın, “Bu adamları kesmek lazım. Başka da bir şey demiyorum” şeklindeki sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Daha sonra söz alan Hayati Asılyazıcı, öncelikle Şehir Tiyatrolarının bir izleyicisi olduğunu belirterek, her şeyden önce bir okul olan ve cumhuriyet tarihinin en eski iki kurumundan biri olan Şehir Tiyatrolarına böyle bir müdahalenin kabul edilemez olduğuna dikkat çekti. Asılyazıcı, Şehir Tiyatrolarına hiçbir zaman böyle bir karanlık perdenin inmediğini sözlerine ekledi. Sıranın opera ve baleye geleceğini belirten Asılyazıcı, “artık Şehir Tiyatrolarında hiçbir şeyi izlemeyeceğim ve herkesi de boykota çağırıyorum” dedi.
SANATI SANATÇILAR YÖNETSİN
Gencay Gürün, “Bu yönetmeliğin mantığına göre ben de bir hastanenin başına getirilebilirim. Bu ne kadar akıl dışıysa, Şehir Tiyatrolarının başına getirilenler de aynı derecede akıl dışı” diyen Gürün, bu uygulamada ısrar edenlerin tarihe çok kötü bir şekilde geçeceğine dikkat çekti.
Tiyatronun kelime anlamının genel görüntü olduğunu belirten Erol Keskin ise, “Bunu oyuncular yapar, seyirciler seyreder, düşünmek zorunda kalırlar. Tiyatroyu seyretmek demek, yaşam meselesini önüne alıp dikkatle anlamaya çalışmak demektir. Tiyatrocu olmayan emredici kişiler ortaya çıkarsa tiyatrocuların bir şey yapmalarına imkan yoktur. Bu mesleğe karşı düşmanca davranmaktır” dedi.
Bu zaman kadar sanatçılar tarafından yönetilen 98 yıllık sanat kurumunun belediye bürokratlarının eline verildiğini dile getiren Taner Barlas , bu durumu sanata ve sanatçıya yapılan saygısızlık olarak değerlendirdi. Barlas, “Bu küstahlıktır. Bunu belirtmek ve buna karşı durmak gerekiyor. Bu mücadele bütün aydın ve sanatçı arkadaşlarımızın yanımızda olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alması gereken Kenan Işık, turne programı nedeniyle toplantıya katılamadığı için bir mesaj gönderdi. Işık, mesajında Doğan Hızlan’ın köşesinde yazdığı “Sanatı sanatçılar yönetsin” sözlerinin kendisini de ifade ettiğini belirtti.
BİZ AHMAK DEĞİLİZ
Kadir Topbaş’ın yaptıkları müdahalenin demokratik olduğu, düne kadar Şehir Tiyatrolarının Genel Sanat Yönetmenlerinin direktifleriyle yönetildiğini iddia ettiği açıklamasına ithafen konuşan Şükrü Türen, “Biz ahmak değiliz. Görüşlerini paylaştığımız, mutlaka danıştığımız insanlar her zaman olmuştur. Bu işler kimsenin iki dudağı arasında olmamıştır. Topbaş, şimdi artık demokratik bir yönetim oldu diyor. Her zaman demokratikti, hiç kimse bu şekilde bir iddiada bulunamaz.”
Daha önceleri de yönetmelikler hazırlandığını aktaran Nurullah Tuncer, ancak bunların sanatçılar tarafından hazırlandığını ifade etti. Bu defa bürokratlar tarafından yapılan bir yönetmelikle karşı karşıya olduklarına dikkat çeken Tuncer, bunu kabul etmenin mümkün olmadığını söyledi.
Mazlum Kiper, sözlerine kendisini çeken kameramanlara işlerini nasıl yapması gerektiğini öğreterek başladı. “Kameramanlıktan anlamayan biri olarak ne kadar rahat iş öğretebiliyorum. Ama bunun gerçekte bir karşılığı yok”.
“Böyle bir yönetmeliği hazırlayanları, çıkaranları ve imzalayanları bırakın. Böyle bir şeyi hayal edenleri dahi tarih affetmez” diyen Orhan Alkaya, bir sanat kurumunun vasfını şube müdürlüğüne indirgemeye çalışanlara boyun eğmeyeceklerini ifade etti. Böyle bir yönetmeliğin tiyatronun genç ve yaratıcı dinamiklerine, aynı zamanda İstanbul seyircisine zarar vereceğini aktaran Alkaya, “İstanbul seyircisine söz veriyoruz. Aldığımız mirası kendini ne zannettiğini bilmeyen insanların eline teslim etmeyeceğiz” dedi.
En son olarak söz alan Ayşenil Şamlıoğlu, bu kadar önemli bir kurumun son sanat yönetmeni olmasının kendisine acı ve hüzün verdiğini belirtti. Şamlıoğlu, bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Şamlıoğlu, dün görevinden istifa etmişti.
Konuşmalar toplantıya katılan genel sanat yönetmenlerinin, bu mirası devraldıkları ustaların anısına yaptıkları saygı duruşunun ardından son buldu. (İstanbul/EVRENSEL)
SON İSTİFA KENAN IŞIK
Kadir Topbaş’ın iki gün vekalet verdiği Başkan Vekili Ahmet Selamet tarafından onaylanan yeni yönetmelik nedeniyle, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşe Nil Şamlıoğlu ve 6 yönetim kurulu üyesi istifa etmişti. Bu isimler arasında; Aliye Uzunatağan ve İstanbul Şehir Tiyatroları Gençlik Sorumlusu Tolga Yeter de bulunuyor.
Bu istifaların ardından gözler bir başka isim Kenan Işık’a çevrilmişti. Bir istifa haberi de Işık’tan geldi. 1996-2000 yılları arasında Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği yapan, 19 Kasım 2007’de de Başkan Topbaş’ın sanat danışmanlığı görevine getirilen Kenan Işık da istifa etti.
Işık, Başkan Topbaş’ı telefonla arayarak ‘Sizi seviyorum ancak yaşananlardan sonra istifa etmek zorundayım’ dedi.
TOPBAŞ DAHA DEMOKRATİK OLACAĞINI SAVUNDU
Toplantıda en çok tepkiyi sanatçıların itirazları üzerine açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş aldı. Topbaş, Şehir Tiyatrolarının repertuvarını geçmişte bir genel sanat yönetmeninin belirlediğini belirterek, artık repertuvarın bir kurul tarafından belirleneceğini ve dolayısıyla daha demokratik olacağını savunmuştu. Topbaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Tiyatrolarımız yüzde 55 dolulukla sahnelenmektedir. Sanatçıların hassasiyetini anlıyorum ama bu müdahale değil. Muhsin Ertuğrul hayatta olsa kendisine teslim ederdik. ‘Başkan bugüne kadar hiçbir oyuna müdahale etti mi?’ diye sorun, hayır etmedik. Kurulda sanatçılar da var. Bir kişi yerine yedi kişilik bir kurul seçecek. İkisi belediyede sanattan sorumlu kişiler olacak. Sanata sanatçıya saygımız var.”
Evrensel'i Takip Et