26 Şubat 2016 11:26

Dekanlıklara 'bölücülükle mücadele' emri

Paylaş

Çözüm süreci “buzdolabına” konurken, süreçle birlikte “buzdolabına konulan” bazı antidemokratik uygulamalar da yeniden ısıtılıyor. YÖK’ün 2010 yılında üniversitelere “gizli” ibaresiyle gönderdiği “Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı”nın yeniden devreye sokulduğu ortaya çıktı. Ankara Üniversitesi tarafından Dekanlıklar ve bölümlere gönderilen yazıda 2010 tarihli eylem planı çerçevesinde yapılacak faaliyetlerin üçer aylık periyotlarla raporlandırılması talep edildi.

Ankara Üniversitesi’nde bölüm başkanlıklarına gönderilen 23 Şubat 2016 tarihli yazıda “Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini tesirsiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konudaki ortak mücadeleyi tüm kurum ve kuruluşlar arasında etkin bir işbirliği ve koordinasyon içinde sürdürmek amacıyla yapılan veya yapılması planlanan akademik faaliyetler hakkında Üniversitemiz Rektörlüğü’nün 19/0/2010 tarih ve 10.99/644 sayılı yazısı ile eki ilgi yazımızla gönderilmişti” denilerek, bu kapsamda yapılmış ve yapılacak “akademik faaliyetler” ile ilgili bilgilerin 28 Mart’tan itibaren üçer aylık periyotlarla dekanlıklara iletilmesi istendi.

GİZLİ(!) PLAN 2010’DA DEVREYE GİRMİŞTİ

2010 yılında gündeme gelen YÖK imzalı Bölücü Faaliyetlere Yönelik Eylem Planı’nın amacı,  “bölücü örgütleri tesirsiz hale getirmek ve meşruiyet kazanmalarını engellemek” olarak ifade ediliyordu. Gündeme geldiği dönemde büyük tepki toplayan eylem planı, özellikle bölge üniversiteleri ve bu üniversitelerde okuyan öğrencilere yönelik hedefler konulmasını istiyordu.
Planın ayrıntılarında AB’ye üyelik sürecinde yapılan yasal düzenlemelerin “terör örgütü yandaşları tarafından istismar edilmesinin önlenmesi gerektiği” belirtilirken, Kürt illerindeki üniversitelerde görev yapacak akademisyenlerin seçimi, atanması, görevden alınması, terfi ve özlük işlemlerine hassasiyet çağrısı yapılıyordu. “Gizli” ibareli eylem planında “Özellikle yıkıcı ve bölücü örgütlerin ülkemizin göç alan illerindeki varoşlarda yaşayan vatandaşlarını istismar etmelerini önlemek maksadıyla, üniversitelerce alan araştırmalarının ve konuya yönelik çalışmaların yapılması, bu tip projelerin desteklenmesi, Nevruz etkinliklerinin istismara yol açılmadan yerine getirilmesi” şeklinde ibareler yer aldığı iddia edilmişti.  Eğitim Sen ve öğretim elemanları örgütleri eylem planını, öğrenciler ve akademisyenleri hedef alan bir fişleme yöntemi olarak değerlendirerek plana tepki göstermişlerdi.

HEDEF BARIŞ İSTEYENLER Mİ?

2013 Newroz’unda başlayan çözüm süreciyle birlikte gündemden düşen eylem planı, sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP tarafından rafa kaldırılmasının ardından yeniden gündeme gelmişe benziyor. Yazının Barış için Akademisyenlerin Erdoğan ve AKP hükümeti tarafından hedef gösterilmeye devam ettiği günlerde bölüm başkanlıklarına iletilmesi dikkat çekici. Barış için Akademisyenlerin “Suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan pekçok akademisyen soruşturmaya uğradı, görevden alındı. Bazı illerde gözaltına alınıp haklarında dava açıldı. Bu saldırı dalgası karşısında öğrenciler ve imzacı olmayan diğer akademisyenler de Barış için Akademisyenlerden yana tutum almıştı. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

imc TV ekranı, Erdem Gül ve Can Dündar konuşurken karardı

SONRAKİ HABER

Sarıyıldız, Avrupa’da Cizre'de yaşananları anlatıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa