26 Şubat 2016 00:54

Cam fabrikalarında sorun çok, çözüm sınıf sendikacılığında

Paylaş

Metal işçilerinin geçen yıl gerçekleştirdiği büyük direniş aynı zamanda 3 yıllık sözleşmenin foyasını da ortaya çıkardı. Üç yıllık bütün sözleşmeler daha bir yıl geçmeden temel tüketim mallarının fiyatlarına gelen artışlarla anlamını yitirirken, bu sistem ücretlerde yaşanan erimeyi de bir kat daha hızlandırdı. Bugün işçiler bir yandan üç yıllık sözleşmenin sonuçlarını konuşurken, diğer yandan da bu sözleşmeyi imzalayan sendikal anlayışı tartışıyor. Bu işçilerin başında da bir dönem işçi mücadelesinin simgelerinden olan Şişecam işçileri geliyor. Trakya’daki Şişecam işçileriyle ücretlerdeki erime, ek zam talebi, cam işçilerinin kaybı ve sendikaları Kristal-İş’in geldiği son noktayı konuştuk. Bir dokun bin ah işit durumda olan işçiler, buna karşı mücadele etmek istediklerini ancak mevcut sendikal anlayışın buna engel olduğuna dikkat çekti. İşçiler, bu anlayışa karşı inisiyatifin işçilerde olduğu sınıf sendikacılığının örgütlenmesi gerektiğini dile getirdi. 

ÜCRETLER YARI YARIYA ERİDİ

13 yıllık bir cam işçisiyle konuşuyoruz. Ücretlerdeki erimeyi şöyle anlattı: “Ben işe girdiğimde bir öğretmenin neredeyse ise iki katı, Kocaeli’deki lastik işçileri ile aynı ücreti alıyorduk. Şimdi ise öğretmen kadar bile ücret almıyorum. Cam sanayinde ortalama saat ücreti 12.80 iken lastik işçisinin saat ücreti 20 lira civarında. 13 yıl içinde sadece saat ücretindeki kaybımıza bakarak erimeyi ve kaybı daha iyi görebiliriz.”  İşçi işe giriş ücretinin asgari ücret düzeyine kadar gerilediğine dikkat çekti. Eski işçilerin işten ayrılması, düşük ücretli fabrikaların gruba katılması ile ortalama ücret ortalamasının sürekli düştüğünü anlatan başka bir cam işçisi İlker Ersoydan ise “Sendikamız Kristal-İş yöneticileri son imzaladığı sözleşmeleri en iyi sözleşme olarak ilan etse de, gerçeği yansıtmadığından dolayı bu erimeyi durduramamıştır” diye konuştu. 

İŞ GÜVENCEMİZ KALMADI

Şişecam’da yıllardır verilen mücadele ile kazanılan, hatta toplusözleşmeyle sağlanan iş güvencesinin artık neredeyse kalmadığına da dikkat çekiyor işçiler. “Yıllardır cama giren yüz kızartıcı suç işlemediği koşullarda işten atılmazdı. Önce kapanan Paşabahçe ve Topkapı fabrikalarında çalışan işçiler için sorun çıkmaya başladı. Daha sonra son grevimizde arkadaşlarımız uyduruk gerekçeler ile işten atıldı. Son nokta ise Mersin’den atılan arkadaşlarımız oldu. Bu gidişi durduramazsak, devamı da gelecek” diyen İlker Ersoydan, toplusözleşme maddelerinin delindiğini ve sendikanın kendi imzaladığı sözleşmeye sahip çıkmadığını söyledi.

3 YILLIK SÖZLEŞME KAYIPLARI BÜYÜTÜYOR

3 yıllık sözleşmenin işçilerin karşı çıkmasına rağmen imzalandığını, sözleşmenin sonuçlarının bugün daha iyi anlaşıldığını ifade eden Cam İşçisi Mete Güney, “Eğer sözleşme iki yıllık olsaydı bu gün kayıplarımızı giderebilirdik, ama şimdi bir yıl daha bekleyeceğiz” diyerek üç yıllık sözleşmelerin de işçilerin aleyhine olduğunu belirtti. 

“Ülkemizin temel sektör ve işletmelerinde ortalama ücret asgari ücrete dayandı. İşçiler olarak kaybedecek bir şey görmüyoruz. Cam işçileri yoksulluk sınırının altında bir gelire sahip” diyen İlker Ersoydan, başta cam olmak üzere tüm işçiler arasında mücadele etme isteğinin büyüdüğüne işaret etti. Ersoy, bir çok sendikada olduğu gibi Kristal-İş’e de hakim olan sendikal anlayışın bu isteği engellediğini belirtti. Son dönemlerde Kristal-İş yöneticilerinin yaşanan sorunları çözmek için mücadele yerine ya “AKP politikalarının sonucu” deyip ya da “endüstriyel ilişkiler kapsamında” açıklayarak işçileri ikna etmeye çalıştığını söyleyen İlker Ersoydan, sendika yöneticilerinin açıklamalarını şöyle aktardı: “Son dönemlerde sendika yöneticileri tekstil işçilerini örnek göstererek kendi durumumuza şükretmemizi istiyor. Hatta mücadele diyenleri grev, direniş isteyip düzenli ücret almamızı, mesai yapmamızı engelleyecekler diye suçlayarak mücadelenin zararlı olduğu fikrini örgütlemeye çalışıyorlar.”

İŞÇİYİ BÖLÜYORLAR 

Sendika yöneticilerinin bir yandan işçileri bölmek için her yöntemi denediğini ifade eden Ersoydan, “İşçileri köylerine göre bile bölen Genel Başkan Bilal Çetintaş, Trakya cam işçilerine ‘Eğer beni seçmezseniz Bursa’dan, Mersin’den sendikanın başına bir Kürt gelir’ diyerek işçiler arasındaki milliyet ayrılıklarını körüklemeye çalışıyor” dedi. Çetintaş’ın tam sendika seçimleri döneminde işverenin aldığı sözleşmeli işçileri oy deposu olarak kullandığını kaydeden Ersoy, sendikacıların sürekli sermayeyi gözettiğini “İşimize sahip çıkalım, geleceğimizi koruyalım” anlayışını hakim kılmaya çalıştığını dile getirdi. 

KOMİTELER ETRAFINDA ÖRGÜTLENMELİYİZ

Görüştüğümüz bütün cam işçileri Kristal-İş Sendikasının mücadele tarihinden övünerek bahsediyor. Kristal-İş’in ilk kurulduğu dönemlerde başka sendikaların de ekonomik desteğiyle dönemin en büyük grevlerini örgütleyip mücadele ettiğini hatırlatan işçiler, bugün ise sermayenin ihtiyaçlarını gözeten bir sendikacılık yapıldığını belirttiler. İşçiler Kristal-İş’in ve cam işçilerinin kendi mücadele tarihinden öğrenmesi gerektiğini dile getiriyor.

Bu nedenle işçiler bir yandan da iş birlikçi sendikal anlayıştan kurtulmak için neler yapabileceğini tartışıyor. Özellikle Kristal-İş Trakya Şubesine bağlı üç cam fabrikasında delege seçimlerinin yenilenmesinin gündeme geldiği bugünlerde tartışma daha da canlı yürüyor. Fabrikalarda mevcut sendikal anlayışa karşı bir muhalefet hareketi olduğunu ancak asıl olarak sınıf sendikacılığını hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. “Cam işçisi borç içinde yaşayıp evini değiştiremezken sendikacıların villalarını değiştirmesini kabul etmiyoruz” diyen işçiler, sendikada işçi inisiyatifinin hakim kılınması gerektiğini belirtiyor. 

Bütün kararların üretim birimlerinden başlayarak yapılan tartışmalarla işçiler tarafından alması gerektiğini söyleyen cam işçileri, şu çağrıda bulunuyor: “Buna uygun bir örgütlenme ortaya çıkarmak zorundayız. Bütün birimlerde işçiler tarafından belirlenen komiteler etrafında işçilerin birliğini güçlendirip mücadeleyi örgütleyebiliriz.” (Lüleburgaz/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İsmailler 2015’te yine bol bol öldü...

SONRAKİ HABER

TOFAŞ işçilerinden ortak mücadele çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...