25 Şubat 2016 14:56

Soma davası devam ediyor: İşçiler gaz odasında çalıştırılmış

Paylaş

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facia ile ilgili 6’sı tutuklu 46 kişi hakkında açılan davanın 6. duruşmasının 8. oturumu başladı. Duruşmada, ifadelerin çelişki olduğu iddiasıyla sanık avukatları tarafından yeniden dinlenmesi talep edilen tanıklar Serdar Tavukçu, Ramazan Akkoç ve Recep Doğan dinlendi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın aynı soruları soran sanık avukatlarına tepki gösterdiği duruşmada, karbondioksitte yasal sınırı 50 PPM olmasına karşın işçilerin 523 PPM değerde dahi çalıştırıldığı belirtildi. 

Tanıklardan Recep Doğan’ın Ramazan Akkoç’a olay esnasında “Benim ceketimi de getir. H panolarına git. Panoyu boşaltmalarını söyle” şeklinde bir ifadesi olduğu iddiasıyla sanık avukatlarının ceketin nasıl ve nereden alındığına dair sorular sormasına aileler ve mahkeme başkanı Ballı tepki gösterdi. Sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit “Bu koşullarda kendimizi savunamıyoruz. Mahkeme sorularımıza izin veriyor ama seyirciler tarafından baskı var” demesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşandı. Aileler Koçyiğit’in bu söylemine “Biz seyirci değiliz” şeklinde tepki gösterirken, müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı ise “Bir tanığa maden yaktırmadığınız kalmıştı. Onu da yaptınız. Aynı soruları dördüncü kez soruyorsunuz. Buradan size bir şey çıkmaz” dedi.

‘GAZ DEĞERLERİ 50 PPM ÜSTÜNDEYMİŞ’

Tanıkların sorgusunun ardından tutuksuz sanıklardan Emniyetçi Mehmet Uçkun, sensör verileri ile ilgili yeniden mahkeme huzuruna çağrıldı. Uçkun’un taşıdığı seyyar sensörde 13 Mayıs günü facia saatine kadar aralıklarla gaz değerlerinde yükselme görüldüğünü belirten mahkeme heyeti, “Anormal yükselmeler görülüyor. Bu veriler kaydedilirken ocağın içerisinde neredeydin ve ne yaptın?” diye sordu. Uçkun ise mahkeme heyetinin sensör verileri ile ilgili sorularına trafik kazası geçirmesi nedeniyle hafıza kaybının olduğunu belirterek, hatırlamadığı cevabını verdi. Mahkeme heyeti, saat 11.47 ile 13.29 arası yasal sınır olan 50 PPM’in üzerine çıktığını söylerken, saat 14.17’de 265 PPM, 14.20’de 405 PPM, 14.33’de ise 437 PPM daha sonrasında da 523 PPM’ye kadar yükselen verileri okuyarak böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini sordu. Uçkun bu soruya “Normalde iş durdurulur. Bu kadar yüksek olmasına bile gerek yok. 50 PPM’nin üzerine çıktığında iş durdururuz” diye cevap verirken, Mahkeme Başkanı Ballı ise bu süreler içerisinde sürekli çalışma yapıldığını söyledi.  

‘DEVLET YETKİLİLERİ DE YARGILANSIN’

Uçkun’un ifadesinin ardından ise mağdur aileler dinlendi. Ailelerden iki yakınını kaybeden Sezai Yıldırım, kendisinin de aynı şirkete bağlı Atabacası ve Geventepe ocaklarında çalıştığını belirterek, ocakta yaşanan sıkıntıları anlattı. Yıldırım, 2005’den 2008 yılına kadar maskesiz çalıştırıldığını, 2008 yılında ise verilen maskelerin kontrollerinin yapılmadığını ifade ederek, sendikasız çalışmalarına rağmen sendika seçimleri yaklaşırken yöneticilerden Ramazan Doğru’nun talimatı ile sendikalı olduklarını söyledi. Yıldırım, tutuklu sanıklardan İsmail Adalı’nın Geventepe’de serseri vardiyası diye tabir edilen vardiyada çalışan Metin Uslu isimli madenciyi darbettiğini söylerken, sanık avukatları “O zaman neden şikayetçi olmadınız” demesi üzerine Yıldırım, “Evimize ekmek götüren insanlarız. Sizin gibi arkamızda sermaye yok” şeklinde tepki gösterdi. Yıldırım, faciada devletin de suçu olduğunu vurgulayarak, Enerji Bakanından iş müfettişlerine kadar herkesten şikayetçi olduğunu söyledi. Eşi Muhammed Girgin’i kaybeden mağdur Derya Girgin ise madende sıcaklık artışı olduğunu ifade ederek şirket yetkililerinin kredi borcu olan aileleri zorladığını söyledi. Girgin, devlet yetkilerinin yargılanması gerektiğini vurguladı. Duruşma bugün devam edecek. (Manisa/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Bursalı kadınlar 8 Mart’a hazırlanıyor

SONRAKİ HABER

Yeni sansür dalgası: Evrensel’in Twitter hesabının da aralarında olduğu 120 hesaba engel kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...